Cihan Başakçıoğlu
İZMİR – Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) tarafınca her yıl düzenlenen “İnsan Hakları Belgesel Sinema Günleri” 12 yaşında. Bu yıl 10 – 17 Aralık tarihleri içinde çevrimiçi olarak ülke çapında birfazlaca belgesel ve sinema, izleyicilerle buluşacak.
Çevrimiçi gösterimlerin dışında programda yer alan sinemaların bir kısmı 10 – 12 Aralık tarihlerinde İzmir’de Fransız Kültür Merkezi salonunda, 18 – 19 Aralık 2021 tarihlerinde ise Van Barosu salonunda izlenebilecek.
12’NCİ YIL TEMASI: ‘ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜ’
Bağlantı Çalışmaları Topluluğu ve Fransız Kültür Merkezi ile ortak gerçekleştirilen TİHV 12. İnsan Hakları Belgesel Sinema Günleri’nin programında ülke ortasından 10, ülke haricinden 16 olmak üzere toplam 26 seçme belgesel sinema yer alıyor. Türkiye’de ve dünyada insan hakları açısından yaşanan hayli farklı sıkıntılara ait izleyenlerde farkındalık ve hassaslık oluşturmayı hedefleyen 12. İnsan Hakları Belgesel Sinema Günleri’nin bu yılki teması ise “örgütlenme özgürlüğü”.
12. İnsan Hakları Belgesel Sinema Günleri kapsamında yapılan “örgütlenme özgürlüğü” bahisli afiş müsabakasında birinci seçilen Sefa Pala’ya ilişkin eser ise sinema günlerinin afişi olarak belirlendi. Ayrıyeten müsabaka iştirakçisi en beğenilen 31 eser de 10 – 17 Aralık tarihlerinde https://tihvbelgeselfilm.org adresinde çevrimiçi olarak sergilenecek.
‘İHLALLERİN KURAL, HAK VE ÖZGÜRLÜK KULLANIMININ İSTİSNA OLDUĞU BİR DEVİR YAŞIYORUZ’
“Örgütlenme özgürlüğü” bahisli aktifliğe ait Gazete Duvar’a konuşan TİHV Genel Sekreteri Coşkun Üsterci, Türkiye’de bilhassa 2015-2016 sürecinden bu yana siyasal ve sivil alanın büsbütün daraldığı, hak ve özgürlüklerin kullanılmasının neredeyse imkansız hale geldiği, hak ihlallerinin kural, hak ve özgürlüklerin kullanmasının ise istisna olduğu bir periyot yaşandığını söylemiş oldu.
bu biçimdesi bir periyotta kapanan siyasal ve sivil alanı açabilmenin en belirleyici faal yolunun ise hak ve adalet gayreti olduğunu vurgulayan Üsterci, “Başka bir tabir ile hak siyaseti yapmanın gereğini söylüyoruz. Niyet, tabir, toplanma ve örgütlenme özgürlükleri bugün demokratik bir toplumun asli unsurlarıdır” dedi.
TİHV Genel Sekreteri Coşkun Üsterci
‘TÜRKİYE’NİN TEMEL PROBLEMLERİNE DİKKAT ÇEKMEYE ÇALIŞTIK’
Bundan iki yıl evvel fikir, söz ve basın özgürlüğünü ana tema olarak seçtiklerini hatırlatan Üsterci, geçen yıl ise “toplanma özgürlüğü” teması ile aktifliği gerçekleştirdiklerini söylemiş oldu. Bu sene de onların bir devamı olan “örgütlenme özgürlüğü” temasını ele aldıklarını tabir eden Üsterci, konuşmasına şöyleki devam etti:
“Belgesel sinema günlerini yaparken ülkenin ve dünyanın temel meselelerine özel bir biçimde dikkati ağırlaştırmak istiyoruz. Fakat daha da özelde ülkenin siyasal ve sivil alandaki tıkanan damarlarının genişletilmesi, nefes alabilmenin imkanının sağlanabilmesi bakımından örgütlenme özgürlüğünün fazlaca kıymetli temel hak ve özgürlüklerden biri olduğunu söylüyoruz. Toplanma ve şov yapma özgürlüğü ile bir arada niyet, tabir ve basın özgürlüğü ile direkt ilintili. ötürüsıyla üç yıldır bu türlü bir sınır izleyerek Türkiye’nin temel problemlerine dikkati çekmeye çalıştık.”
‘PROGRAMDA BAYAN ÇABASINI ANLATAN BİRÇOK SİNEMA VAR’
Aktiflikte yer alan sinemalara de değinen Üsterci, örgütlenme özgürlüğü ve hareketlilikler, pandemi sürecinde dünyada insanların yaşadığı ıstıraplar, Osman Kavala problemi, Ermenilerin-Süryanilerin ömürleri, cezaevlerini anlatan birfazlaca sinema yer aldığını söylemiş oldu.
Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi daha sonrası bayana yönelik artan şiddeti sorgulayan sinemalar bulunduğunu da belirten Üsterci, “Türkiye’nin epeyce özel bir sorunu de İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması ile bir arada bayana yönelik şiddetin önlenmesi konusundaki çalışmaların akamete uğratılma gayreti. Siyasi iktidar bir gecede ‘Ben kontrattan çıktım’ dedi. Bayanlar da buna karşı çıktı. Bu hala bitimsiz biçimde süren bir tartışma. ötürüsıyla bayana yönelik şiddeti sorgulayan, uğraşın içerisinde faal rol oynayan bayanları anlatan birfazlaca sinema var” diye konuştu.
.
‘GEZİCİ BİR ŞENLİK HALİNE DÖNÜŞTÜRMEYİ İSTEK EDİYORUZ’
Tüm imkansızlıklara karşın 12 yıldır İnsan Hakları Belgesel Sinema Günleri’ni dayanışma ile sürdürdüklerini söz eden Üsterci, önümüzdeki senelerda İnsan Hakları Belgesel Sinema Günleri’ni gezici bir şenlik haline dönüştürmeyi arzuladıklarını da belirtti. Üsterci, son olarak şunları kaydetti:
“Biz kaynakların sonluluğuna, imkanların yetersizliğine karşın 12 yıldır hakikaten büyük bir dayanışma örneği göstererek, istekli katkılarla bu şenlikleri gerçekleştiriyoruz. Giderek de büyütmeye, yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Birinci adımımızı 2019 yılında attık. İzmir’de hem gösterdiğimiz sinema sayısını artırdık tıpkı vakitte iki salona çıktık. 2020 yılında da İzmir haricinde vakfımızın temsilciliklerinin olduğu kentlerde de salon gösterimleri gerçekleştirmek istedik lakin pandemi süreci niçiniyle buna imkan bulamadık. Pandemi sürecinde online gösterimler yaptık. Yaklaşık 14 bin kişi sitemize girdi, sinemalarımızı izledi. 6 bin kişi ise başından sonuna kesintisiz olarak aktifliği takip etti. Ülkenin her yerinden izleyicimiz vardı. Seyircinin bu ilgisi bizi epeyce motive etti. İlginin devam etmesini dilek ediyoruz. daha sonraki yıllarde Türkiye’nin değişik yerlerine giden gezici bir şenlik haline dönüştürmeyi de istek ediyoruz.”
26 SİNEMA İZLEYİCİ İLE BULUŞACAK
Program ve sinemalar hakkında detaylı bilgiye ise https://tihvbelgeselfilm.org adresinden ulaşılabiliyor. Aktiflikte gösterilecek sinemalar şöyleki:
İZMİR – Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) tarafınca her yıl düzenlenen “İnsan Hakları Belgesel Sinema Günleri” 12 yaşında. Bu yıl 10 – 17 Aralık tarihleri içinde çevrimiçi olarak ülke çapında birfazlaca belgesel ve sinema, izleyicilerle buluşacak.
Çevrimiçi gösterimlerin dışında programda yer alan sinemaların bir kısmı 10 – 12 Aralık tarihlerinde İzmir’de Fransız Kültür Merkezi salonunda, 18 – 19 Aralık 2021 tarihlerinde ise Van Barosu salonunda izlenebilecek.
12’NCİ YIL TEMASI: ‘ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜ’
Bağlantı Çalışmaları Topluluğu ve Fransız Kültür Merkezi ile ortak gerçekleştirilen TİHV 12. İnsan Hakları Belgesel Sinema Günleri’nin programında ülke ortasından 10, ülke haricinden 16 olmak üzere toplam 26 seçme belgesel sinema yer alıyor. Türkiye’de ve dünyada insan hakları açısından yaşanan hayli farklı sıkıntılara ait izleyenlerde farkındalık ve hassaslık oluşturmayı hedefleyen 12. İnsan Hakları Belgesel Sinema Günleri’nin bu yılki teması ise “örgütlenme özgürlüğü”.
12. İnsan Hakları Belgesel Sinema Günleri kapsamında yapılan “örgütlenme özgürlüğü” bahisli afiş müsabakasında birinci seçilen Sefa Pala’ya ilişkin eser ise sinema günlerinin afişi olarak belirlendi. Ayrıyeten müsabaka iştirakçisi en beğenilen 31 eser de 10 – 17 Aralık tarihlerinde https://tihvbelgeselfilm.org adresinde çevrimiçi olarak sergilenecek.
‘İHLALLERİN KURAL, HAK VE ÖZGÜRLÜK KULLANIMININ İSTİSNA OLDUĞU BİR DEVİR YAŞIYORUZ’
“Örgütlenme özgürlüğü” bahisli aktifliğe ait Gazete Duvar’a konuşan TİHV Genel Sekreteri Coşkun Üsterci, Türkiye’de bilhassa 2015-2016 sürecinden bu yana siyasal ve sivil alanın büsbütün daraldığı, hak ve özgürlüklerin kullanılmasının neredeyse imkansız hale geldiği, hak ihlallerinin kural, hak ve özgürlüklerin kullanmasının ise istisna olduğu bir periyot yaşandığını söylemiş oldu.
bu biçimdesi bir periyotta kapanan siyasal ve sivil alanı açabilmenin en belirleyici faal yolunun ise hak ve adalet gayreti olduğunu vurgulayan Üsterci, “Başka bir tabir ile hak siyaseti yapmanın gereğini söylüyoruz. Niyet, tabir, toplanma ve örgütlenme özgürlükleri bugün demokratik bir toplumun asli unsurlarıdır” dedi.
TİHV Genel Sekreteri Coşkun Üsterci
‘TÜRKİYE’NİN TEMEL PROBLEMLERİNE DİKKAT ÇEKMEYE ÇALIŞTIK’
Bundan iki yıl evvel fikir, söz ve basın özgürlüğünü ana tema olarak seçtiklerini hatırlatan Üsterci, geçen yıl ise “toplanma özgürlüğü” teması ile aktifliği gerçekleştirdiklerini söylemiş oldu. Bu sene de onların bir devamı olan “örgütlenme özgürlüğü” temasını ele aldıklarını tabir eden Üsterci, konuşmasına şöyleki devam etti:
“Belgesel sinema günlerini yaparken ülkenin ve dünyanın temel meselelerine özel bir biçimde dikkati ağırlaştırmak istiyoruz. Fakat daha da özelde ülkenin siyasal ve sivil alandaki tıkanan damarlarının genişletilmesi, nefes alabilmenin imkanının sağlanabilmesi bakımından örgütlenme özgürlüğünün fazlaca kıymetli temel hak ve özgürlüklerden biri olduğunu söylüyoruz. Toplanma ve şov yapma özgürlüğü ile bir arada niyet, tabir ve basın özgürlüğü ile direkt ilintili. ötürüsıyla üç yıldır bu türlü bir sınır izleyerek Türkiye’nin temel problemlerine dikkati çekmeye çalıştık.”
‘PROGRAMDA BAYAN ÇABASINI ANLATAN BİRÇOK SİNEMA VAR’
Aktiflikte yer alan sinemalara de değinen Üsterci, örgütlenme özgürlüğü ve hareketlilikler, pandemi sürecinde dünyada insanların yaşadığı ıstıraplar, Osman Kavala problemi, Ermenilerin-Süryanilerin ömürleri, cezaevlerini anlatan birfazlaca sinema yer aldığını söylemiş oldu.
Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi daha sonrası bayana yönelik artan şiddeti sorgulayan sinemalar bulunduğunu da belirten Üsterci, “Türkiye’nin epeyce özel bir sorunu de İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması ile bir arada bayana yönelik şiddetin önlenmesi konusundaki çalışmaların akamete uğratılma gayreti. Siyasi iktidar bir gecede ‘Ben kontrattan çıktım’ dedi. Bayanlar da buna karşı çıktı. Bu hala bitimsiz biçimde süren bir tartışma. ötürüsıyla bayana yönelik şiddeti sorgulayan, uğraşın içerisinde faal rol oynayan bayanları anlatan birfazlaca sinema var” diye konuştu.
.
‘GEZİCİ BİR ŞENLİK HALİNE DÖNÜŞTÜRMEYİ İSTEK EDİYORUZ’
Tüm imkansızlıklara karşın 12 yıldır İnsan Hakları Belgesel Sinema Günleri’ni dayanışma ile sürdürdüklerini söz eden Üsterci, önümüzdeki senelerda İnsan Hakları Belgesel Sinema Günleri’ni gezici bir şenlik haline dönüştürmeyi arzuladıklarını da belirtti. Üsterci, son olarak şunları kaydetti:
“Biz kaynakların sonluluğuna, imkanların yetersizliğine karşın 12 yıldır hakikaten büyük bir dayanışma örneği göstererek, istekli katkılarla bu şenlikleri gerçekleştiriyoruz. Giderek de büyütmeye, yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Birinci adımımızı 2019 yılında attık. İzmir’de hem gösterdiğimiz sinema sayısını artırdık tıpkı vakitte iki salona çıktık. 2020 yılında da İzmir haricinde vakfımızın temsilciliklerinin olduğu kentlerde de salon gösterimleri gerçekleştirmek istedik lakin pandemi süreci niçiniyle buna imkan bulamadık. Pandemi sürecinde online gösterimler yaptık. Yaklaşık 14 bin kişi sitemize girdi, sinemalarımızı izledi. 6 bin kişi ise başından sonuna kesintisiz olarak aktifliği takip etti. Ülkenin her yerinden izleyicimiz vardı. Seyircinin bu ilgisi bizi epeyce motive etti. İlginin devam etmesini dilek ediyoruz. daha sonraki yıllarde Türkiye’nin değişik yerlerine giden gezici bir şenlik haline dönüştürmeyi de istek ediyoruz.”
26 SİNEMA İZLEYİCİ İLE BULUŞACAK
Program ve sinemalar hakkında detaylı bilgiye ise https://tihvbelgeselfilm.org adresinden ulaşılabiliyor. Aktiflikte gösterilecek sinemalar şöyleki:
- 16 Ton – Ümit Kıvanç
- Arica – Lars Edman, William Johansson Kalén
- Diğer Vatanımız Yok – Bayram Küçük
- Benim Vücudum / Vilayet Mio Corpo – Michele Pennetta
- Bir Kürt Entelektüelin hayatı:Casime Celil / Jiyana Rewsenbireki Kurd: Casimê Celîl – Hasret Diler, Celil Badikanlı
- Bir vakit içinder Venezuelada – Evvel Upon A Time İn Venezuela – Anabel Rodríguez Ríos
- Bu Yağmur Hiç Dinmeyecek / This Rain Will Never Stop – Alina Gorlova
- Derikte Kalanlar – Onur Can Atlı
- El-Halil Semaları / Skies Above Hebron Esther Hertog and Paul King
- Gök Kızıldır / The Sky İs Red – Francina Carbonell
- Haymatlos – Mustafa Aydın
- İffetsiz Sürtükler / Brazen Hussies – Catherine Dwyer
- İnsanlığa Gönderilmiş Mektuplar – Yusuf Kenan Beysülen
- Köpekçi – Hayrettin Alan
- Merhaba Canım – Ulaş Tosun
- Muhtaç – Emre Battal
- Nasıl İstersem / As I Want – Samaher Alqadi
- Nardjes A. – Karim Aïnouz
- Nasrin – Jeff Kaufman
- Nemesis – Thomas Imbach
- Nöbetçi – The Guardian – Martina Priessner
- Vefatına Boşanmak / Dying to Divorce – Chloe Fairweather
- Radyo Sessizliği / Radio Silence – Juliana Fanjul
- Sessizliğin Ötesindeki Dünya / The World Beyond Silence Manuel Fenn
- Silivriden Mektuplar /Letters From Silivri – Adrian Figueroa
- Yeryüzü Ayakları – Ümit Güç