CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, iktidarın hayvancılıktaki yanlış siyasetleri niçiniyle üreticilerin yaşadığı sıkıntıları gündeme taşıdı.
“Konuştuğumuz biroldukça üretici hayvanları kısma göndereceğini söylüyor” diyen Başevirgen, “Süt ve öbür hayvancılık takviyeleri yetersiz ve maalesef hayvancılıkla uğraşanlar yazgısına terk edilmiş durumda. Maliyetler, enflasyon, faiz ve dolarla artarken gelirler lira olarak geriye düşüyor.” dedi.
“MALİYET YALNIZCA YEM DEĞİL”
Uzun bir müddetdir Türkiye’nin pek fazlaca vilayetinde saha çalışması yapan ve çiftçi, üretici ve esnafların meselelerine teğe bir tanıklık ettiğini söyleyen Başevirgen, “Çiftçiler üzere hayvan üreticileri de büyük badire ortasında. Sütün litresi 3,20 lira, bir çuval yemin fiyatı 160 lira. Yani 1 litre süte 1 kg yem lakin alınabiliyor. Lakin hayvancılık yalnızca kesif yem ile bitmiyor. Samanın tonu 1.200 lira olmuş. Yonca, silaj, aşı, ilaç ve veteriner sarfiyatları var. Bunlara bakım masrafları ve hesapta olmayan öteki sarfiyatlar de eklenince üretici ziyan ediyor.” diye devam etti.
“YETİŞTİRİCİ ÇARESİZLİKTEN SÜTÇÜ HAYVANINI KASABA GÖNDERİYOR”
Başevirgen, “Yetiştiriciler, evvelden en azından sütün parasıyla anaç hayvanları beslediklerini, doğan buzağının parasının da kendilerine kaldığını söylüyordu. Şimdilerde süt fiyatları düşük kalınca kimse buzağısını da satamıyor. Et ile süt üretimi içinde hassas bir istikrar var. Yetiştiricinin etçi mi sütçü mü hayvan besleme tercihi, piyasadaki fiyatlara nazaran şekilleniyor. Bugün bu biçimde bir istikrardan bahsetmek mümkün değil. Yetiştiriciler et fiyatları daha cazip diye dişi hayvanını bölüme göndermiyor. Artık hayvanı besleyecek gücü ve parası kalmadığından yani çaresizlikten gönderiyor.” diye konuştu.
“3000 EURO’YA İTHAL EDİLEN HAYVANLAR KASABA GİDİYOR”
Başevirgen, “Düşük faizli kredi kullandırarak plansızca insanları hayvan ithalatına yönlendirdiler. Artık ne oldu? Konutu, toprağı ve traktörü ipotekli yetiştirici iki sene evvel 3000 Euro’ya aldığı hayvanı bugün üçte biri bedeline kesite gönderiyor. Kendi üreticisinden hayvan almayıp ithalat yoluyla Orta Avrupa ve Güney Amerika hayvancılığına değerli katkılarda bulunan iktidar, liradaki paha kaybı niçiniyle şimdilerde onları da ihmal ediyor. Ne demişti Tarım ve Orman Bakanı, ‘paramız var ki ithal ediyoruz’. Artık ne yapacağız.” diye sordu.
“KESİLEN HER DİŞİ SIĞIR SIHHATSİZ YETİŞECEK KUŞAKLARIN HABERCİSİDİR”
CHP’li Başevirgen, “Üretici hayvancılıktan çekiliyor ve hayvan sayımız azalmaya başlıyor ise bu işin sonu soframıza yansıyacaktır. aslına bakarsanız kırmızı et tüketiminde gelişmiş ülkelerin pek gerisinde kalan insanlarımızın, süt mamüllerinde de yetersiz besleneceği bugünden belirlidir. Kesilen her dişi hayvan, yavru ve süt ölçüsünde azalmaya niye olacaktır. İktidarın vakit kaybetmeden bu durumu düzeltmesi gerekmektedir. Bunun için sütün taban alım fiyatının litre başına 5 liradan aşağı olmaması ve mümkün fiyat artışlarından da tüketicinin korunması gerekir.” tabirlerini kullandı.
“TARIM KANUNU UYGULANSAYDI ÇİFTÇİ VE ÜRETİCİNİN BORCU OLMAYACAKTI”
CHP Milletvekili Başevirgen, iktidarın 2006 yılında çıkarmış olduğu tarım kanununa da dikkat çekerek, “İktidar, kendi çıkardığı tarım kanununu uygulasaydı ve her yıl gayri safi mili hâsılanın %1’ni çiftçilerimize ödemiş olsaydı bugün çiftçi ve üreticilerimiz bankalara 200 milyar lira borçlu olmayacaktı” dedi.
“Konuştuğumuz biroldukça üretici hayvanları kısma göndereceğini söylüyor” diyen Başevirgen, “Süt ve öbür hayvancılık takviyeleri yetersiz ve maalesef hayvancılıkla uğraşanlar yazgısına terk edilmiş durumda. Maliyetler, enflasyon, faiz ve dolarla artarken gelirler lira olarak geriye düşüyor.” dedi.
“MALİYET YALNIZCA YEM DEĞİL”
Uzun bir müddetdir Türkiye’nin pek fazlaca vilayetinde saha çalışması yapan ve çiftçi, üretici ve esnafların meselelerine teğe bir tanıklık ettiğini söyleyen Başevirgen, “Çiftçiler üzere hayvan üreticileri de büyük badire ortasında. Sütün litresi 3,20 lira, bir çuval yemin fiyatı 160 lira. Yani 1 litre süte 1 kg yem lakin alınabiliyor. Lakin hayvancılık yalnızca kesif yem ile bitmiyor. Samanın tonu 1.200 lira olmuş. Yonca, silaj, aşı, ilaç ve veteriner sarfiyatları var. Bunlara bakım masrafları ve hesapta olmayan öteki sarfiyatlar de eklenince üretici ziyan ediyor.” diye devam etti.
“YETİŞTİRİCİ ÇARESİZLİKTEN SÜTÇÜ HAYVANINI KASABA GÖNDERİYOR”
Başevirgen, “Yetiştiriciler, evvelden en azından sütün parasıyla anaç hayvanları beslediklerini, doğan buzağının parasının da kendilerine kaldığını söylüyordu. Şimdilerde süt fiyatları düşük kalınca kimse buzağısını da satamıyor. Et ile süt üretimi içinde hassas bir istikrar var. Yetiştiricinin etçi mi sütçü mü hayvan besleme tercihi, piyasadaki fiyatlara nazaran şekilleniyor. Bugün bu biçimde bir istikrardan bahsetmek mümkün değil. Yetiştiriciler et fiyatları daha cazip diye dişi hayvanını bölüme göndermiyor. Artık hayvanı besleyecek gücü ve parası kalmadığından yani çaresizlikten gönderiyor.” diye konuştu.
“3000 EURO’YA İTHAL EDİLEN HAYVANLAR KASABA GİDİYOR”
Başevirgen, “Düşük faizli kredi kullandırarak plansızca insanları hayvan ithalatına yönlendirdiler. Artık ne oldu? Konutu, toprağı ve traktörü ipotekli yetiştirici iki sene evvel 3000 Euro’ya aldığı hayvanı bugün üçte biri bedeline kesite gönderiyor. Kendi üreticisinden hayvan almayıp ithalat yoluyla Orta Avrupa ve Güney Amerika hayvancılığına değerli katkılarda bulunan iktidar, liradaki paha kaybı niçiniyle şimdilerde onları da ihmal ediyor. Ne demişti Tarım ve Orman Bakanı, ‘paramız var ki ithal ediyoruz’. Artık ne yapacağız.” diye sordu.
“KESİLEN HER DİŞİ SIĞIR SIHHATSİZ YETİŞECEK KUŞAKLARIN HABERCİSİDİR”
CHP’li Başevirgen, “Üretici hayvancılıktan çekiliyor ve hayvan sayımız azalmaya başlıyor ise bu işin sonu soframıza yansıyacaktır. aslına bakarsanız kırmızı et tüketiminde gelişmiş ülkelerin pek gerisinde kalan insanlarımızın, süt mamüllerinde de yetersiz besleneceği bugünden belirlidir. Kesilen her dişi hayvan, yavru ve süt ölçüsünde azalmaya niye olacaktır. İktidarın vakit kaybetmeden bu durumu düzeltmesi gerekmektedir. Bunun için sütün taban alım fiyatının litre başına 5 liradan aşağı olmaması ve mümkün fiyat artışlarından da tüketicinin korunması gerekir.” tabirlerini kullandı.
“TARIM KANUNU UYGULANSAYDI ÇİFTÇİ VE ÜRETİCİNİN BORCU OLMAYACAKTI”
CHP Milletvekili Başevirgen, iktidarın 2006 yılında çıkarmış olduğu tarım kanununa da dikkat çekerek, “İktidar, kendi çıkardığı tarım kanununu uygulasaydı ve her yıl gayri safi mili hâsılanın %1’ni çiftçilerimize ödemiş olsaydı bugün çiftçi ve üreticilerimiz bankalara 200 milyar lira borçlu olmayacaktı” dedi.