AKP Sözcüsü Ömer Çelik, İstanbul’da ağır kar yağışı sırasında İstanbu Büyükşehir Belediyesi (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu’nun yemek yemeye gitmesi tartışması üzerine konuştu.
Canlı yayında açıklamalarda bulunan Ömer Çelik, İBB Lideri İmamoğlu’nu ve CHP’yi maksat aldı. Çelik, “bu biçimde bir kriz vaktinde bırakın krizi yönetmeyi, kendi parti içini bile denetim edemeyen bir CHP var” sözlerini kullandı. Çelik açıklamasında, “Ben merak ediyorum, sorumlu bir yönetici, yönetmesi gereken bir kriz varken ve beşerler mağdurken nasıl diğer bir yerde vakit geçirebiliyor” diye belirtti.
Ömer Çelik şu biçimde konuştu:
“İBB herkesi önleme çağırırken bir tek kendisi önlem almamış. Ortada belediye yönetimi ismine zaaf olduğu birinci andan itibaren görüldü. İstanbulluya sahip çıkmayan bir belediye idaresi ortaya çıktı. En sıradan önlemlerin bile alınmadığı görüldü. Toplu taşımaya insanların yönlendirilmesi kelam konusuyken otobüslere zincir takılmadığı, insanları taşımaya uygun olmadığı görüldü. Bu araçların nasıl savrulduğu görüldü. Daha da acısı krize müdaha etmesi gereken bir kar küreme aracı belediye liderinin yemek yemesi için yolun açılmasına seferber ediliyor. her insanın siyasi safını İstanbulludan yana, vatandaşımızdan yana olarak değerlendirmesi gerekirken, bu zaafı kimin üzerine yıkarız ile karşı karşıyayız. Bilgilendirmeyi yapması gereken belediye sözcüsünün yurt haricinde olduğu öğreniliyor.
Bütün bunlar karşısında CHP idaresinin yapması gereken olaya el koymasıydı. CHP’nin belediyeden haberi yok. İstanbul’a bu kar birinci defa yağmıyor. 2017’de daha fazla kar yağdı. Alınan önlemlere bakılınca kurumsal hafızanın silindiği görülüyor. Belediyenin kapasitesinden uzaklaştırıldığı bir beyin yıkama faaliyeti görülüyor.
2017’de 1.2 metrelik kar yağıyor. Artık ise yağan 80 CM. İstanbul’a o devir 539 ton solüsyon kullanılmış, 136 bin ton tuz dökülmüş. Bugün ise iki tankerlik solüsyon ve 55 bin ton tuz dökülmüş. CHP daima ehliyet, liyakat ve kul hakkı diyor. Artık bu açıdan uygun değerlendirmeleri gerekir. Siyasi etiketleme ile bu kadar insanın işten atılması, emeklerinin silinip atılması, bir beyin yıkama faaliyetini net biçimde gösteriyor. İstanbul’da hiç bir biçimde görülmeyecek bir zaaf görüldü.
Krize dönük bir sıradan bir fotoğraf çekiminden uzak bir idare var. Bir yönetimsizlik var. İdarenin kendisi bir kriz oluşturmuştur.
‘KENDİ PARTİ İÇİNİ BİLE DENETİM EDEMEYEN BİR CHP VAR’
Bu üslup devirlerde çekiciler, taşınabilir büfeler temalır. Krize müdahale edecek araçların ve krize müdahale edecek idarenin kendisinin en büyük kriz olduğu görüldü. Kimin nerede kimle yemek yediği, nerede tatil yaptığı kimseyi ilgilendirmez. Fakat kriz varken, İstanbul’da kaos varken İBB Lideri’nin saatlerini restoranda geçirmesi siyasi bir tartışma olur. Bu doğal bir durumdur. Burada yapılacak şey nedir, hakikat bilgilendirmedir. Bilgilendirmeyi yapan elemanınız yurtharicinde. Yurtharicinden bilgilendirme yapacaksın, daha sonra reaksiyon gösteren vatandaşımızı trollük ile suçlayacaksın. sıradan bir biçimde şu saat şuradaydık, şunu yaptık diyecektiniz.
Bu imgeler ortaya çıkıyor, CHP’li yöneticiler yenisinden eskisine bu manzaralar eski diyerek buna reaksiyon gösterenleri suçluyorlar. Sonuçta ne oldu o şahısların dedikleri gerçek çıktı. Seferberlik halinde yalanlama yapan CHP’liler bu sefer seferberlik halinde tweetlerini silmeye başladı. bu biçimde bir kriz vaktinde bırakın krizi yönetmeyi, kendi parti içini bile denetim edemeyen bir CHP var.”
İMAMOĞLU AÇIKLAMA YAPMIŞTI
İstanbul’un genelinde görülen ağır kar yağışı kenti esir aldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu ise Afet Uyum Merkezi’nde (AKOM) kentteki son duruma ait açıklamalarda bulunmuştu.
Açıklamanın akabinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan İmamoğlu, Cumhuriyet.com.tr’den Sude Güner’in “İktidar kanadı sizi amaç aldı. Daha erken saatte açıklama yapabilirdiniz. Akşam saatlerini beklemenizin niçini nedir?” sorusuna karşılık vermişti.
“Yemek” tartışması ile ilgili “açıklama daha evvel yapılabilir miydi” sorusunu yanıtlayan İmamoğlu, “Ben açıklamalarımı birtakım toplumsal medya kanalları üzerinden yaptım esasen. Gerekli bulduğum ikazları yaptım. Süreçleri takip ettim. AKOM’daki nazaranvimi her an her noktada yapmanın bu türlü duyurmanın bir manası yok. O anda acil kararlar veriliyordu. Biz de acil onlara eşlik etmeye çaba ediyorduk” demişti.
Canlı yayında açıklamalarda bulunan Ömer Çelik, İBB Lideri İmamoğlu’nu ve CHP’yi maksat aldı. Çelik, “bu biçimde bir kriz vaktinde bırakın krizi yönetmeyi, kendi parti içini bile denetim edemeyen bir CHP var” sözlerini kullandı. Çelik açıklamasında, “Ben merak ediyorum, sorumlu bir yönetici, yönetmesi gereken bir kriz varken ve beşerler mağdurken nasıl diğer bir yerde vakit geçirebiliyor” diye belirtti.
Ömer Çelik şu biçimde konuştu:
“İBB herkesi önleme çağırırken bir tek kendisi önlem almamış. Ortada belediye yönetimi ismine zaaf olduğu birinci andan itibaren görüldü. İstanbulluya sahip çıkmayan bir belediye idaresi ortaya çıktı. En sıradan önlemlerin bile alınmadığı görüldü. Toplu taşımaya insanların yönlendirilmesi kelam konusuyken otobüslere zincir takılmadığı, insanları taşımaya uygun olmadığı görüldü. Bu araçların nasıl savrulduğu görüldü. Daha da acısı krize müdaha etmesi gereken bir kar küreme aracı belediye liderinin yemek yemesi için yolun açılmasına seferber ediliyor. her insanın siyasi safını İstanbulludan yana, vatandaşımızdan yana olarak değerlendirmesi gerekirken, bu zaafı kimin üzerine yıkarız ile karşı karşıyayız. Bilgilendirmeyi yapması gereken belediye sözcüsünün yurt haricinde olduğu öğreniliyor.
Bütün bunlar karşısında CHP idaresinin yapması gereken olaya el koymasıydı. CHP’nin belediyeden haberi yok. İstanbul’a bu kar birinci defa yağmıyor. 2017’de daha fazla kar yağdı. Alınan önlemlere bakılınca kurumsal hafızanın silindiği görülüyor. Belediyenin kapasitesinden uzaklaştırıldığı bir beyin yıkama faaliyeti görülüyor.
2017’de 1.2 metrelik kar yağıyor. Artık ise yağan 80 CM. İstanbul’a o devir 539 ton solüsyon kullanılmış, 136 bin ton tuz dökülmüş. Bugün ise iki tankerlik solüsyon ve 55 bin ton tuz dökülmüş. CHP daima ehliyet, liyakat ve kul hakkı diyor. Artık bu açıdan uygun değerlendirmeleri gerekir. Siyasi etiketleme ile bu kadar insanın işten atılması, emeklerinin silinip atılması, bir beyin yıkama faaliyetini net biçimde gösteriyor. İstanbul’da hiç bir biçimde görülmeyecek bir zaaf görüldü.
Krize dönük bir sıradan bir fotoğraf çekiminden uzak bir idare var. Bir yönetimsizlik var. İdarenin kendisi bir kriz oluşturmuştur.
‘KENDİ PARTİ İÇİNİ BİLE DENETİM EDEMEYEN BİR CHP VAR’
Bu üslup devirlerde çekiciler, taşınabilir büfeler temalır. Krize müdahale edecek araçların ve krize müdahale edecek idarenin kendisinin en büyük kriz olduğu görüldü. Kimin nerede kimle yemek yediği, nerede tatil yaptığı kimseyi ilgilendirmez. Fakat kriz varken, İstanbul’da kaos varken İBB Lideri’nin saatlerini restoranda geçirmesi siyasi bir tartışma olur. Bu doğal bir durumdur. Burada yapılacak şey nedir, hakikat bilgilendirmedir. Bilgilendirmeyi yapan elemanınız yurtharicinde. Yurtharicinden bilgilendirme yapacaksın, daha sonra reaksiyon gösteren vatandaşımızı trollük ile suçlayacaksın. sıradan bir biçimde şu saat şuradaydık, şunu yaptık diyecektiniz.
Bu imgeler ortaya çıkıyor, CHP’li yöneticiler yenisinden eskisine bu manzaralar eski diyerek buna reaksiyon gösterenleri suçluyorlar. Sonuçta ne oldu o şahısların dedikleri gerçek çıktı. Seferberlik halinde yalanlama yapan CHP’liler bu sefer seferberlik halinde tweetlerini silmeye başladı. bu biçimde bir kriz vaktinde bırakın krizi yönetmeyi, kendi parti içini bile denetim edemeyen bir CHP var.”
İMAMOĞLU AÇIKLAMA YAPMIŞTI
İstanbul’un genelinde görülen ağır kar yağışı kenti esir aldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu ise Afet Uyum Merkezi’nde (AKOM) kentteki son duruma ait açıklamalarda bulunmuştu.
Açıklamanın akabinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan İmamoğlu, Cumhuriyet.com.tr’den Sude Güner’in “İktidar kanadı sizi amaç aldı. Daha erken saatte açıklama yapabilirdiniz. Akşam saatlerini beklemenizin niçini nedir?” sorusuna karşılık vermişti.
“Yemek” tartışması ile ilgili “açıklama daha evvel yapılabilir miydi” sorusunu yanıtlayan İmamoğlu, “Ben açıklamalarımı birtakım toplumsal medya kanalları üzerinden yaptım esasen. Gerekli bulduğum ikazları yaptım. Süreçleri takip ettim. AKOM’daki nazaranvimi her an her noktada yapmanın bu türlü duyurmanın bir manası yok. O anda acil kararlar veriliyordu. Biz de acil onlara eşlik etmeye çaba ediyorduk” demişti.