Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Lideri Ali Babacan, partisinin Bursa vilayet kongresinde konuştu.
Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iktisatta yeni periyot haritası için Çin’i örnek vermesine reaksiyon gösterdi. Babacan, “Bu tıp büyüme, bir sefer demokrasiyi büsbütün rafa kaldırmak demek. Milleti başını kaldıramayacağı maaşlarla çalıştırıp, gün yüzü göstermemek demek. Sayın Erdoğan, daha da sıkıntı kurallarda yaşayacağımızı itiraf ediyor. Halkı yoksullaştırarak büyüme, model bu. bu biçimde uydurma modellerle yaptığınız saçmalıkların gerisini doldurmaya çalışmayın. bu biçimde bir model olamaz” dedi.
Babacan şunları lisana getirdi:
“5 dakika, 10 dakika bakıyorsunuz, kur biraz ekranlarda gevşiyor üzere. daha sonrasında ne biliyorsa onu okuyor kur. Zira, artık devletin, Merkez Bankası’nın, hükümetin bir iktisat siyasetinin olmadığını herkes anlamış durumda. Birebir tabanı delik olan çatlak olan havuz üzere su döküyor, havuz dolmuyor. Ne döküyorsa çatlaklardan, deliklerden akıyor gidiyor. Üstelik, Merkez Bankası’nın müdahale ettiği sattığı döviz kendi dövizi değil. Borç aldığı döviz. Eksi 50 milyar doları görmüş olan net rezervler, Merkez Bankası’nın net döviz durumu, Merkez Bankası döviz sattıkça daha da eksiye, tabana gidiyor. bu biçimde bir miras yedilik bu ülkede görülmedi.
(Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘Kur dediğin bugün artar yarın düşer, enflasyon dediğin bugün artar yarın düşer” kelamları üzerine) bu biçimde bir vurdumduymazlık olabilir mi? Gelsin şu Bursa’nın caddelerinde sokaklarına dolaşsın. Vatandaşla sohbet etsin. Vatandaş o denli mi söylüyor sanki? Vatandaş kendisi kadar umursamaz mı? Vatandaş durumun vahametini Cumhurbaşkanı’ndan daha güzel anlamış durumda. Kendi kendine mi oluyor bu? Hava durumu mu, yağmur mu, tabiat olayı mı bu? Sen yapıyorsun. Kuru patlatan sensin. Bu milletin artık konutundaki buzdolabına yeteri kadar yiyecek koyamamasının, eti sıyrılmış kemik satılmasının, bu ülkenin vatandaşın gidip kasaplardan kuru kemik almasının sorumlusu sizsiniz. Kaçamazsınız.”
Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iktisatta yeni periyot haritası için Çin’i örnek vermesine reaksiyon gösterdi. Babacan, “Bu tıp büyüme, bir sefer demokrasiyi büsbütün rafa kaldırmak demek. Milleti başını kaldıramayacağı maaşlarla çalıştırıp, gün yüzü göstermemek demek. Sayın Erdoğan, daha da sıkıntı kurallarda yaşayacağımızı itiraf ediyor. Halkı yoksullaştırarak büyüme, model bu. bu biçimde uydurma modellerle yaptığınız saçmalıkların gerisini doldurmaya çalışmayın. bu biçimde bir model olamaz” dedi.
Babacan şunları lisana getirdi:
“5 dakika, 10 dakika bakıyorsunuz, kur biraz ekranlarda gevşiyor üzere. daha sonrasında ne biliyorsa onu okuyor kur. Zira, artık devletin, Merkez Bankası’nın, hükümetin bir iktisat siyasetinin olmadığını herkes anlamış durumda. Birebir tabanı delik olan çatlak olan havuz üzere su döküyor, havuz dolmuyor. Ne döküyorsa çatlaklardan, deliklerden akıyor gidiyor. Üstelik, Merkez Bankası’nın müdahale ettiği sattığı döviz kendi dövizi değil. Borç aldığı döviz. Eksi 50 milyar doları görmüş olan net rezervler, Merkez Bankası’nın net döviz durumu, Merkez Bankası döviz sattıkça daha da eksiye, tabana gidiyor. bu biçimde bir miras yedilik bu ülkede görülmedi.
(Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘Kur dediğin bugün artar yarın düşer, enflasyon dediğin bugün artar yarın düşer” kelamları üzerine) bu biçimde bir vurdumduymazlık olabilir mi? Gelsin şu Bursa’nın caddelerinde sokaklarına dolaşsın. Vatandaşla sohbet etsin. Vatandaş o denli mi söylüyor sanki? Vatandaş kendisi kadar umursamaz mı? Vatandaş durumun vahametini Cumhurbaşkanı’ndan daha güzel anlamış durumda. Kendi kendine mi oluyor bu? Hava durumu mu, yağmur mu, tabiat olayı mı bu? Sen yapıyorsun. Kuru patlatan sensin. Bu milletin artık konutundaki buzdolabına yeteri kadar yiyecek koyamamasının, eti sıyrılmış kemik satılmasının, bu ülkenin vatandaşın gidip kasaplardan kuru kemik almasının sorumlusu sizsiniz. Kaçamazsınız.”