İktidara yakınlığıyla bilinen Türkiye Gazetesi muharriri Cem Küçük, döviz kurunda yaşanan dalgalanma üzerinden iktidara kendi tabiriyle ‘dostane’ olarak ihtarda bulundu.
Bugünkü “Baylar bayanlar, doları durdurun yoksa…” başlıklı yazısında dolar/TL kurunun 9.97’ye ulaştığına dikkat çeken Küçük, “Ülkemizde elektrikten doğalgaza, ilaçtan kozmetiğe kadar biroldukça eser ithal. Bu da fiyatların artması manasına geliyor. İki sene evvel 4 bin TL kötü bir maaş değildi. Artık ise iki sene öncenin 2 bin TL’si gibi” dedi.
Döviz arttığında cari açığın kapanmasına tesir ettiğini lakin halktaki algının bu biçimde olmadığının altını çizen Küçük “fakirleştik” telaffuzunun kulaktan kulağa yayıldığını belirterek şu biçimde yazdı:
“Hükûmet memurlara son iki yılda yüzde 30 ila 40 ortası artırım verdi. gorece memur maaşları daha uygun. Lakin özel kesim maaşları yeterli değil.
Minimum fiyata verilecek artırım kıymetli. En az 4 bin TL, tahminen daha fazla olması bu bakımdan değerli. Maaşlara yapılan artırımlar dövizin yükselmesiyle değersizleşiyorsa yapılan artırımın bir manası kalmıyor.
İşin bir öbür yanı da psikoloji. İktisadın ruhsal tesirleri de fazla. Dövizin yükselmesi halk üzerinde daima olumsuz tesir yapmıştır. O yüzden dövizin düşmesi, düşmüyorsa sabit kalması değerli. elbette özgür piyasadayız. Döviz devlet eliyle durdurulamaz.
Şayet döviz bu biçimde artmaya devam ederse işler hükûmet açısından zorlaşacak. Bu cins tenkitleri bizler üzere hükûmeti destekleyen muharrirlerin dostça uyarısı olarak görün lütfen. Kamuoyu önünde tartışılmayan ya da lisana getirilmeyen her problem ileride insanı tüketir.
Dış siyasette kıymetli işler yapan, askerî manada gelişen, savunma sanayiinde göz dolduran hükûmetimizin başı halk nezdinde ağrımasın.”
Bugünkü “Baylar bayanlar, doları durdurun yoksa…” başlıklı yazısında dolar/TL kurunun 9.97’ye ulaştığına dikkat çeken Küçük, “Ülkemizde elektrikten doğalgaza, ilaçtan kozmetiğe kadar biroldukça eser ithal. Bu da fiyatların artması manasına geliyor. İki sene evvel 4 bin TL kötü bir maaş değildi. Artık ise iki sene öncenin 2 bin TL’si gibi” dedi.
Döviz arttığında cari açığın kapanmasına tesir ettiğini lakin halktaki algının bu biçimde olmadığının altını çizen Küçük “fakirleştik” telaffuzunun kulaktan kulağa yayıldığını belirterek şu biçimde yazdı:
“Hükûmet memurlara son iki yılda yüzde 30 ila 40 ortası artırım verdi. gorece memur maaşları daha uygun. Lakin özel kesim maaşları yeterli değil.
Minimum fiyata verilecek artırım kıymetli. En az 4 bin TL, tahminen daha fazla olması bu bakımdan değerli. Maaşlara yapılan artırımlar dövizin yükselmesiyle değersizleşiyorsa yapılan artırımın bir manası kalmıyor.
İşin bir öbür yanı da psikoloji. İktisadın ruhsal tesirleri de fazla. Dövizin yükselmesi halk üzerinde daima olumsuz tesir yapmıştır. O yüzden dövizin düşmesi, düşmüyorsa sabit kalması değerli. elbette özgür piyasadayız. Döviz devlet eliyle durdurulamaz.
Şayet döviz bu biçimde artmaya devam ederse işler hükûmet açısından zorlaşacak. Bu cins tenkitleri bizler üzere hükûmeti destekleyen muharrirlerin dostça uyarısı olarak görün lütfen. Kamuoyu önünde tartışılmayan ya da lisana getirilmeyen her problem ileride insanı tüketir.
Dış siyasette kıymetli işler yapan, askerî manada gelişen, savunma sanayiinde göz dolduran hükûmetimizin başı halk nezdinde ağrımasın.”