CHP 9 Eylül Birliği açıklamasına, “Bizler, kendisini Partinin öz gücü ve evladı olarak tanımlayan, siyaset yapma motivasyon ve güç kaynağı olarak, tam bağımsız, kalkınmış, hukuk devleti prensipleri ile yönetilen bir Türkiye ülküsünü özümsemiş, makam değil dava insanı olma dileği ile bir ortaya gelen parti emektarlarıyız. Salgın şartlarında imkanlar doğrultusunda nizamlı toplantılar yaparak, ülke ve dünya gündemini değerlendirip, partimizin siyasetlerine dair görüşler oluşturmaya çalıştık” kelamlarıyla başladı.
Açıklama şu biçimde devam etti:
Ülkemizin epeyce şiddetli bir periyottan geçtiğinin farkındayız. Bir yanda ABD, başka yanda Rusya üzere kendilerini bölgenin hamisi ve sahibi olarak nazarann güçlerin çevrelediği, kuşattığı, bölgesel çatışma ve paylaşım savaşının ortasında kalmış bir ülkenin yurttaşları olduğumuzu asla unutmuyoruz. Ana vatan ve Mavi Vatan olmak üzere ülkemiz kaynaklarının, ülkemiz insanlarının menfaat ve gelecekleri için kullanılabilmesi için, devletimiz ve demokrasimizin eş seviyede kuvvetli olması gerektiğine inanıyoruz. Temel insan hakları ve adalet hissinin oluşmadığı ve demokrasinin inanç vermediği bir kuvvetli ve kudretli olamayacağını düşünüyoruz. Global rekabetin gelişmesi, dünyada liyakatlı insanların idarelerde hesap vermesini mecburî kıldı ama ülkemizde liyakat ve meritokrasi yerini nepotizme bırakmıştır. Yalnızca ülkemizde değil, tüm dünyada; global gelir adaletsizliğinin arttığı, demokratik sistemlerin güç kaybettiği, iklim krizlerinin yaşandığı ve göç hareketlerinin global krizler yarattığı bu vakitte, tüm toplumlarda, merkeziyetçi ve müdafaacı siyasi akımlar ortaya çıkmış durumdadır.
Anadolu ve Rumeli Müdâfaa-i Hukuk Cemiyetlerinin verdiği Ulusal Uğraş esnasında, savaş meydanlarında kurulan Cumhuriyet Halk Partisi’nin gelişimi ve dönüşümü Türkiye Cumhuriyeti’nin gelişmenine paralel sürmüştür. CHP, ihtilalin partisidir. Gayretin, bayan haklarının, işçi haklarının, insan haklarının partisidir. Her partili, her parti yöneticisi verdiği gayretin başlangıcında bu ülke toprakları için akıtılan terin, gözyaşının ve kanın olduğunu bilir ve bilmek zorundadır. Her Cumhuriyet Halk Partili, Mustafa Kemal Atatürk ile bir arada, Sakarya’da, Çanakkale’de, Halep’te, Anafartalar’da, Libya’da savaştığını ve Mustafa Kemal’in Askeri olduğu bilir ve emperyalizme karşı uğraşın şayet olmazsa olmaz olduğunu kabul eder.
MAFYA-SİYASET- TİCARET İŞTİRAKİ
Ülkemizde yapılan siyasi araştırmalar, halkın mevcut iktidardan memnuniyetsizliğini açık bir biçimde ortaya koyarken, toplumun siyasi partilere olan itimatlarının sarsıldığını da belirtiyorlar. Medyaya yansıyan mafya-siyaset- ticaret paydaşlığı bireylerin politik sıkıntılara dair beklentilerini dönüştürmektedir. Siyasi kurumların bilhassa siyasi partilerin, ülkede oluşan artı kıymetin yönetilmesi ve bölüştürülmesi noktasında şeffaf, verimli siyasetler ortaya koyamamış olması, Pak Siyaset- Pak Toplum beklentilerini hüsrana uğratmaktadır.
‘BAŞKANLIK’ ELEŞTİRİSİ
Türk tipi başkanlık sistemi, Türkiye’nin mevcut potansiyelinin ortaya çıkmasını engellemiş, kamu idaresi verimsiz, bürokratik oligarşik bir yapının denetimine geçmiştir. Seçilenlerin değil, sorumsuz atananların yönettiği bu yapı, 150 yıllık demokrasi birikimimize ziyan vermekle birlikte, milletin taleplerinin ve temsilcilerinin idare kademelerinde aktif bulunmasına vesile olmuştur. Bizler, bu yapının ülkemiz yarınları için yarar değil ziyan getireceğini söylemiş olduk ve söylemeye devam edeceğiz. birebir vakitte itiraz ettiğimiz, şahıslara bağlı, sorumsuz merkezi idare modellerinin siyasi partiler ve mahallî idareler başta olmak üzere ülkenin tüm kurumlarına bir hastalık üzere yayıldığının farkındayız. İtiraz ettiğimiz sisteme benzeşerek, bu sistemi değiştiremeyeceğimizin farkındayız.
2023 SEÇİMLERİ
2023 seçimleri ülkemizin sıkıştığı ekonomik ve siyasal problemleri aşmak için bir fırsat niteliğindedir. Birbirimize benzeyerek değil, farklılıklarımızla var olarak yöneteceğimiz bu süreç, toplumsal barış ve ekonomik kalkınma için bir başlangıç olabilir. Endişenin değil, umudun örgütlendiği bir kampanyanın başarısız olması için bir sebep yoktur. 2019 lokal seçimlerini muvaffakiyet ile yürüten CHP, 2023 seçimlerini kazanabilecek birikim ve tecrübeye sahiptir. 100 yıllık bir birikim ve tecrübeye sahip bir yapının mensuplarına düşen bakılırsav, sorumluluk ortasında, akıl ve bilimle 2023’ehazırlanmaktır. CHP Genel Liderimiz Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, 2019 seçimlerinde ortaya koyduğu liderlik ile ülkemizin farklı bölümlerini bir ortada tutabilmiş, değerli muvaffakiyetin kazanılmasını sağlamıştır. Ülkemizin kahramanlara değil, sorumluluk sahibi devlet erkeklerina, önderlere gereksinimi vardır. Partimiz ve ülkemizin geleceği birbirine bağlıdır.
KILIÇDAROĞLU’NA DAVET
Cumhuriyet Halk Partisi’nin varlığını sürdürebilmesinin ve ülkemize hizmet edebilmesinin tek yolu, Parti olarak savını ortaya koymaktır. Bu hassas süreçte, dikkatli ve sorumluluk ortasında hareket etmek, Sayın Genel Başkan’ın liderliğine güvenmek, bu süreci sabote edecek, tavır ve davranışlardan kaçınmak hepimizin, bilhassa kamu idaresinde nazaranv almış seçilmiş siyasalların misyonudur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Vatanını en epeyce seven bakılırsavini en düzgün yapandır ” vecizesinin ışığında evvel işimizi en güzel biçimde yapacağız.
Son cümle olarak, bizlerin beklentisi CHP Genel Lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olmasıdır. Parti içi demokratik sistemlerin amasız işletildiği, ön seçimlerin yapıldığı, ülkemizi yarınlara hazırlayacak projelerin sunulduğu bir atmosferde muvaffakiyet kaçınılmazdır. Biz partimize, birikimine ve takımlarına güveniyoruz.
Açıklama şu biçimde devam etti:
Ülkemizin epeyce şiddetli bir periyottan geçtiğinin farkındayız. Bir yanda ABD, başka yanda Rusya üzere kendilerini bölgenin hamisi ve sahibi olarak nazarann güçlerin çevrelediği, kuşattığı, bölgesel çatışma ve paylaşım savaşının ortasında kalmış bir ülkenin yurttaşları olduğumuzu asla unutmuyoruz. Ana vatan ve Mavi Vatan olmak üzere ülkemiz kaynaklarının, ülkemiz insanlarının menfaat ve gelecekleri için kullanılabilmesi için, devletimiz ve demokrasimizin eş seviyede kuvvetli olması gerektiğine inanıyoruz. Temel insan hakları ve adalet hissinin oluşmadığı ve demokrasinin inanç vermediği bir kuvvetli ve kudretli olamayacağını düşünüyoruz. Global rekabetin gelişmesi, dünyada liyakatlı insanların idarelerde hesap vermesini mecburî kıldı ama ülkemizde liyakat ve meritokrasi yerini nepotizme bırakmıştır. Yalnızca ülkemizde değil, tüm dünyada; global gelir adaletsizliğinin arttığı, demokratik sistemlerin güç kaybettiği, iklim krizlerinin yaşandığı ve göç hareketlerinin global krizler yarattığı bu vakitte, tüm toplumlarda, merkeziyetçi ve müdafaacı siyasi akımlar ortaya çıkmış durumdadır.
Anadolu ve Rumeli Müdâfaa-i Hukuk Cemiyetlerinin verdiği Ulusal Uğraş esnasında, savaş meydanlarında kurulan Cumhuriyet Halk Partisi’nin gelişimi ve dönüşümü Türkiye Cumhuriyeti’nin gelişmenine paralel sürmüştür. CHP, ihtilalin partisidir. Gayretin, bayan haklarının, işçi haklarının, insan haklarının partisidir. Her partili, her parti yöneticisi verdiği gayretin başlangıcında bu ülke toprakları için akıtılan terin, gözyaşının ve kanın olduğunu bilir ve bilmek zorundadır. Her Cumhuriyet Halk Partili, Mustafa Kemal Atatürk ile bir arada, Sakarya’da, Çanakkale’de, Halep’te, Anafartalar’da, Libya’da savaştığını ve Mustafa Kemal’in Askeri olduğu bilir ve emperyalizme karşı uğraşın şayet olmazsa olmaz olduğunu kabul eder.
MAFYA-SİYASET- TİCARET İŞTİRAKİ
Ülkemizde yapılan siyasi araştırmalar, halkın mevcut iktidardan memnuniyetsizliğini açık bir biçimde ortaya koyarken, toplumun siyasi partilere olan itimatlarının sarsıldığını da belirtiyorlar. Medyaya yansıyan mafya-siyaset- ticaret paydaşlığı bireylerin politik sıkıntılara dair beklentilerini dönüştürmektedir. Siyasi kurumların bilhassa siyasi partilerin, ülkede oluşan artı kıymetin yönetilmesi ve bölüştürülmesi noktasında şeffaf, verimli siyasetler ortaya koyamamış olması, Pak Siyaset- Pak Toplum beklentilerini hüsrana uğratmaktadır.
‘BAŞKANLIK’ ELEŞTİRİSİ
Türk tipi başkanlık sistemi, Türkiye’nin mevcut potansiyelinin ortaya çıkmasını engellemiş, kamu idaresi verimsiz, bürokratik oligarşik bir yapının denetimine geçmiştir. Seçilenlerin değil, sorumsuz atananların yönettiği bu yapı, 150 yıllık demokrasi birikimimize ziyan vermekle birlikte, milletin taleplerinin ve temsilcilerinin idare kademelerinde aktif bulunmasına vesile olmuştur. Bizler, bu yapının ülkemiz yarınları için yarar değil ziyan getireceğini söylemiş olduk ve söylemeye devam edeceğiz. birebir vakitte itiraz ettiğimiz, şahıslara bağlı, sorumsuz merkezi idare modellerinin siyasi partiler ve mahallî idareler başta olmak üzere ülkenin tüm kurumlarına bir hastalık üzere yayıldığının farkındayız. İtiraz ettiğimiz sisteme benzeşerek, bu sistemi değiştiremeyeceğimizin farkındayız.
2023 SEÇİMLERİ
2023 seçimleri ülkemizin sıkıştığı ekonomik ve siyasal problemleri aşmak için bir fırsat niteliğindedir. Birbirimize benzeyerek değil, farklılıklarımızla var olarak yöneteceğimiz bu süreç, toplumsal barış ve ekonomik kalkınma için bir başlangıç olabilir. Endişenin değil, umudun örgütlendiği bir kampanyanın başarısız olması için bir sebep yoktur. 2019 lokal seçimlerini muvaffakiyet ile yürüten CHP, 2023 seçimlerini kazanabilecek birikim ve tecrübeye sahiptir. 100 yıllık bir birikim ve tecrübeye sahip bir yapının mensuplarına düşen bakılırsav, sorumluluk ortasında, akıl ve bilimle 2023’ehazırlanmaktır. CHP Genel Liderimiz Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, 2019 seçimlerinde ortaya koyduğu liderlik ile ülkemizin farklı bölümlerini bir ortada tutabilmiş, değerli muvaffakiyetin kazanılmasını sağlamıştır. Ülkemizin kahramanlara değil, sorumluluk sahibi devlet erkeklerina, önderlere gereksinimi vardır. Partimiz ve ülkemizin geleceği birbirine bağlıdır.
KILIÇDAROĞLU’NA DAVET
Cumhuriyet Halk Partisi’nin varlığını sürdürebilmesinin ve ülkemize hizmet edebilmesinin tek yolu, Parti olarak savını ortaya koymaktır. Bu hassas süreçte, dikkatli ve sorumluluk ortasında hareket etmek, Sayın Genel Başkan’ın liderliğine güvenmek, bu süreci sabote edecek, tavır ve davranışlardan kaçınmak hepimizin, bilhassa kamu idaresinde nazaranv almış seçilmiş siyasalların misyonudur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Vatanını en epeyce seven bakılırsavini en düzgün yapandır ” vecizesinin ışığında evvel işimizi en güzel biçimde yapacağız.
Son cümle olarak, bizlerin beklentisi CHP Genel Lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olmasıdır. Parti içi demokratik sistemlerin amasız işletildiği, ön seçimlerin yapıldığı, ülkemizi yarınlara hazırlayacak projelerin sunulduğu bir atmosferde muvaffakiyet kaçınılmazdır. Biz partimize, birikimine ve takımlarına güveniyoruz.