CHP Genel Lider Yardımcısı Veli Ağbaba, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlama aktifliklerine katılmak üzere geldiği Çorum’da partisinin vilayet başkanlığında basın toplantısı düzenledi.
Partililerin bayramını kutlayan Ağbaba, “Atatürk’ün kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığının Lideri bugün bir daha Atatürk’ü anmamış. Çok da yeterli etmiş. Atatürk’ün onun üzere bir insanın anmasına muhtaçlığı yok lakin bu ülkenin kurucusu, kurtarıcısı, bağımsızlığımızı, ezanların okunmasını borçlu olduğumuz Mustafa Kemal Atatürk’ün hutbelerden çıkartılmasını kınadığımızı söylemek istiyoruz. Şu anki Diyanet İşleri Lideri siyasetin adeta buyruk eri olmuş, onların kılıçlığını yapan bir kişiselyet. Maalesef Diyanet İşleri Lideri, Diyanet İşlerini Diyanet İşleri üzere yönetmiyor, AKP’nin din ofisi üzere yönetmeye çalışıyor. Onu da buradan kınadığımızı söylemek istiyorum.” tabirlerini kullandı.
“HULUSİ AKAR BÜYÜK TALİHSİZLİK”
Türkiye’de Mustafa Kemal Atatürk’ün unutturulmaya çalışıldığına dikkat çeken Ağbaba, “Ancak her yıl 29 Ekimlerde, 10 Kasımlarda, farklı vakit içinderda Türkiye’de en epey ziyaret edilen yer, Anıtkabir. Bugün önlem almışlar, basın mensuplarının imaj almasına müsaade vermemişler. Hangi sebeple? Pandemi sebebiyle. On binlerce insan giriyor, onlardan hastalık bulaşmıyor, imaj alacak basın mensuplarını içeri sokmuyorlar. Bunun niçini ise coşkulu kalabalık imajın kamuoyuna yansımamasıdır. Bunu kim yapıyor? Maalesef Atatürk’ün kurduğu ordunun bakanı olan Hulusi Akar yapıyor. Hulusi Akar, Türk Silahlı Kuvvetleri açısından büyük bir talihsizlik. O da büsbütün Recep Tayyip Erdoğan’ın buyruk eri üzere davranan ve haddini bilmeyen biri. Medya mensuplarının Anıtkabir’e alınmasına müsaade vermiyor. Bunların hepsinin çözüleceği günler yakındır. Atatürk’ü tekrar beşerler istedikleri coşkuyla kutlayacaklardır. esasen yasaklandıkça halk kutlamaya başladı.” diye konuştu.
“MAFYA BABASI, ÇETE ÖNDERİ ÜZERE…”
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik Çubuk’taki linç teşebbüsünün imajlarını yeniden gösterdiği küme toplantısına işaret eden Ağbaba, Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’nu maksat gösterdiğinin altını çizerek şöyleki devam etti:
“Bu ülkede Türkeş, Erbakan, Demirel, Menderes, İnönü, Mesut Yılmaz, Çiller geldi ancak bu kadar düzeysiz, kendi iktidarı için ülkeyi yakmaktan dahi çekinmeyen bir siyasetle birinci kere karşılaşıyoruz. Resmen bir iç savaş, Kemal Kılıçdaroğlu’na hücum daveti var. Buradan söyleyelim; Çubuk’taki hücumun azmettiricisi aşikâr. Çubuk’taki saldırıyı azmettiren Recep Tayyip Erdoğan’dır. Kemal Kılıçdaroğlu’nun linç teşebbüsünde bulunulmasının azmettiricisi Recep Tayyip Erdoğan’dır. Düşünün ki bir siyasi partinin genel liderinin canına kasteden bir akın kararı kayıp yaşansa, dünyada sokağa çıkamayız. Yazık bu ülkeye, bu ülkenin 100 yıllık demokrasi birikimine, barışına, kardeşliğine. İktidarda kalmak için her yolu mubah sayan siyasetle karşı karşıyayız. Adete mafya babası üzere, çete önderi üzere biriyle karşı karşıyayız fakat biz onun bu kelamlarına alet olmayız. Bir çatışma çıkararak, kaos yaratarak bir seçim hesabı var. Ona da alet olmayacağımızı söylemek istiyoruz fakat ondan da korkmuyoruz. Biz Kuvay-i Ulusala geleneğinden gelen, padişahın karşısında diz çökmemiş, yedi düvele meydan okumuş bir partinin mensuplarıyız.”
Partililerin bayramını kutlayan Ağbaba, “Atatürk’ün kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığının Lideri bugün bir daha Atatürk’ü anmamış. Çok da yeterli etmiş. Atatürk’ün onun üzere bir insanın anmasına muhtaçlığı yok lakin bu ülkenin kurucusu, kurtarıcısı, bağımsızlığımızı, ezanların okunmasını borçlu olduğumuz Mustafa Kemal Atatürk’ün hutbelerden çıkartılmasını kınadığımızı söylemek istiyoruz. Şu anki Diyanet İşleri Lideri siyasetin adeta buyruk eri olmuş, onların kılıçlığını yapan bir kişiselyet. Maalesef Diyanet İşleri Lideri, Diyanet İşlerini Diyanet İşleri üzere yönetmiyor, AKP’nin din ofisi üzere yönetmeye çalışıyor. Onu da buradan kınadığımızı söylemek istiyorum.” tabirlerini kullandı.
“HULUSİ AKAR BÜYÜK TALİHSİZLİK”
Türkiye’de Mustafa Kemal Atatürk’ün unutturulmaya çalışıldığına dikkat çeken Ağbaba, “Ancak her yıl 29 Ekimlerde, 10 Kasımlarda, farklı vakit içinderda Türkiye’de en epey ziyaret edilen yer, Anıtkabir. Bugün önlem almışlar, basın mensuplarının imaj almasına müsaade vermemişler. Hangi sebeple? Pandemi sebebiyle. On binlerce insan giriyor, onlardan hastalık bulaşmıyor, imaj alacak basın mensuplarını içeri sokmuyorlar. Bunun niçini ise coşkulu kalabalık imajın kamuoyuna yansımamasıdır. Bunu kim yapıyor? Maalesef Atatürk’ün kurduğu ordunun bakanı olan Hulusi Akar yapıyor. Hulusi Akar, Türk Silahlı Kuvvetleri açısından büyük bir talihsizlik. O da büsbütün Recep Tayyip Erdoğan’ın buyruk eri üzere davranan ve haddini bilmeyen biri. Medya mensuplarının Anıtkabir’e alınmasına müsaade vermiyor. Bunların hepsinin çözüleceği günler yakındır. Atatürk’ü tekrar beşerler istedikleri coşkuyla kutlayacaklardır. esasen yasaklandıkça halk kutlamaya başladı.” diye konuştu.
“MAFYA BABASI, ÇETE ÖNDERİ ÜZERE…”
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik Çubuk’taki linç teşebbüsünün imajlarını yeniden gösterdiği küme toplantısına işaret eden Ağbaba, Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’nu maksat gösterdiğinin altını çizerek şöyleki devam etti:
“Bu ülkede Türkeş, Erbakan, Demirel, Menderes, İnönü, Mesut Yılmaz, Çiller geldi ancak bu kadar düzeysiz, kendi iktidarı için ülkeyi yakmaktan dahi çekinmeyen bir siyasetle birinci kere karşılaşıyoruz. Resmen bir iç savaş, Kemal Kılıçdaroğlu’na hücum daveti var. Buradan söyleyelim; Çubuk’taki hücumun azmettiricisi aşikâr. Çubuk’taki saldırıyı azmettiren Recep Tayyip Erdoğan’dır. Kemal Kılıçdaroğlu’nun linç teşebbüsünde bulunulmasının azmettiricisi Recep Tayyip Erdoğan’dır. Düşünün ki bir siyasi partinin genel liderinin canına kasteden bir akın kararı kayıp yaşansa, dünyada sokağa çıkamayız. Yazık bu ülkeye, bu ülkenin 100 yıllık demokrasi birikimine, barışına, kardeşliğine. İktidarda kalmak için her yolu mubah sayan siyasetle karşı karşıyayız. Adete mafya babası üzere, çete önderi üzere biriyle karşı karşıyayız fakat biz onun bu kelamlarına alet olmayız. Bir çatışma çıkararak, kaos yaratarak bir seçim hesabı var. Ona da alet olmayacağımızı söylemek istiyoruz fakat ondan da korkmuyoruz. Biz Kuvay-i Ulusala geleneğinden gelen, padişahın karşısında diz çökmemiş, yedi düvele meydan okumuş bir partinin mensuplarıyız.”