Gümrük yetkilileri, odalar ve borsalar birliği yetkilileri buradalar. Hareketliliğin olmamasının İran tarafınca kaynaklandığını ve İran’ın müsaade vermediğini bize söylemiş olduler. Münasebet olarak da pandemiyi gösterdiklerini söylemiş olduler. Güvenlik açısından İranlıların Türkiye’ye gelmesinin uygun olmadığını, tabir etmişler. Tabi biz söylenenlere prestij etmek zorundayız.
KILIÇDAROĞLU: GÖREVLİLERE SORDUM
Kendilerine ayrıyeten Afgan mültecilerin yahut göçmenlerin, sığınmacıların, turistlerin gelip gelmediğini sordum. Türkiye’de karşılaştığımız tablonun, buradan kaynaklanmadığını, her insanın pasaportlu olduğunu, pasaport denetiminden geçtiğini ötürüsıyla ağır olarak kitleler halinde Afganistanlıların hudut kapısını kullanmadıklarını söylemiş olduler. ‘Peki, hudut karakolları var mı?’ dedim. Bize hudut karakollarını gösterdiler. Karakollar içinde güvenlik kameralarının olduğunu da tabir ettiler” dedi.
“2 BİN 400 KİLOMETRELİK İRAN HUDUDUNU NASIL GEÇTİLER?”
Açıklamalarında 1 milyona yakın Afgan’ın Türkiye’ye nasıl giriş yaptığı konusunda yetkililerden açıklama beklediklerini söz eden Kılıçdaroğlu, “Cumhurbaşkanı Erdoğan sonlarımız için yolgeçen hanı değil, demişti. Hoş. hiç bir hudut, hiç bir ülke, hudutların yolgeçen hanı olmasını istemez. Pekala, ben merak ediyorum. 1 milyona yakın Afgan göçmen, hudut kapısından geçerek Türkiye’ye geldi? Karakollar birbirini görüyorsa, kameralar birbirini görüyorsa, 1 milyon Afgan ülkemize, hangi araçlarla ve nasıl geldi? 2 bin 400 kilometrelik İran sonunu nasıl geçtiler? Bunu da bilmiyoruz. ötürüsıyla bu hususta ABD yetkililerinin yaptığı açıklamalardan biz bunu öğreniyoruz. Afgan mültecilerin Türkiye’ye geldiğini, Türkiye’de konuşlanacağını, burada tutulacağını, buradaki hükümet yetkilileri ile görüştüklerini ve görüşmelerin gizil tutulduğunu, bütün bunların detaylarını verdi” diye konuştu.
“BAŞKA GAYELERLE TÜRKİYE’YE GELDİKLERİNİ GÖRÜYORUZ”
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sığınmacı kampı olmadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti sığınmacıların deposu haline getirilemez. Şayet buraya birileri gelecekse, bunların kesinlikle yasal yollardan gelmesi, gümrük kapılarından geçmesi lazım. O denli anlaşılıyor ki; hükümet ABD ile yapmış olduğu bâtın mutabakatlar ötürüsıyla sığınmacıları diğer yollardan, öbür prosedürlerle Türkiye’ye getirmektedir. Türkiye’ye gelenler genç beşerler 20, 25, 30, 35 yaşında beşerler. Yanlarında bayan, yaşlılar yok. ötürüsıyla bunlar birer sığınmacı olmanın ötesinde öbür maksatlarla Türkiye’ye geldiklerini görüyoruz, o denli anlıyoruz. Bunun önlenmesi lazım” tabirlerine yer verdi.
Ülkede garip bir tabloyla karşı karşıya kaldıklarını tabir eden Kılıçdaroğlu, “Genç Afganlar hayatlarını kurtarmak için yahut öteki münasebetlerle Türkiye’ye geliyorlar. Lakin bizim genç insanlarımız asker olarak Afganistan’a gidiyorlar. Onlar buraya yaşamak için geliyorlar. Bizim askerlerimiz de oraya ölmek için gidiyor. Ya bu biçimde garip bir tablo olabilir mi? Bunun bir mantığı olabilir mi? Bu bahiste yetkililerin çıkıp açıklama yapması lazım. Açık ve net bunu tabir ediyorum. Huduttan geçecek her kişiyi kameralarla saptamak mümkün. Bir kişiyi bile saptamak mümkünken binlerce kişi nasıl geçiyor da, kimse görmüyor. Sonlarımız yolgeçen hanı değilse, nasıl oluyor da bunlar yolgeçen hanı oluyor? Siyasi irade buna müsaade vermediği takdirde bu biçimde bir tabloyla bizim müsabakamız mümkün değil. Demek ki siyasi irade buna müsaade veriyor. Amerikalılar para verecek ve biz de binlerce, yüz binlerce Afganlıyı kendi topraklarımızda barındıracağız, koruyacağız. Bunu bütün vatandaşlarımın, sevgili halkımın bilmesini isterim. Bu tablo bizim için güzel bir tablo değil ve gelecek açısından da parlak bir tablo değil” biçiminde konuştu.
Gümrük kapısında yapılan açıklamanın akabinde Kılıçdaroğlu Van’dan ayrılmak üzere hava limanına yanlışsız hareket etti.
KILIÇDAROĞLU: GÖREVLİLERE SORDUM
Kendilerine ayrıyeten Afgan mültecilerin yahut göçmenlerin, sığınmacıların, turistlerin gelip gelmediğini sordum. Türkiye’de karşılaştığımız tablonun, buradan kaynaklanmadığını, her insanın pasaportlu olduğunu, pasaport denetiminden geçtiğini ötürüsıyla ağır olarak kitleler halinde Afganistanlıların hudut kapısını kullanmadıklarını söylemiş olduler. ‘Peki, hudut karakolları var mı?’ dedim. Bize hudut karakollarını gösterdiler. Karakollar içinde güvenlik kameralarının olduğunu da tabir ettiler” dedi.
“2 BİN 400 KİLOMETRELİK İRAN HUDUDUNU NASIL GEÇTİLER?”
Açıklamalarında 1 milyona yakın Afgan’ın Türkiye’ye nasıl giriş yaptığı konusunda yetkililerden açıklama beklediklerini söz eden Kılıçdaroğlu, “Cumhurbaşkanı Erdoğan sonlarımız için yolgeçen hanı değil, demişti. Hoş. hiç bir hudut, hiç bir ülke, hudutların yolgeçen hanı olmasını istemez. Pekala, ben merak ediyorum. 1 milyona yakın Afgan göçmen, hudut kapısından geçerek Türkiye’ye geldi? Karakollar birbirini görüyorsa, kameralar birbirini görüyorsa, 1 milyon Afgan ülkemize, hangi araçlarla ve nasıl geldi? 2 bin 400 kilometrelik İran sonunu nasıl geçtiler? Bunu da bilmiyoruz. ötürüsıyla bu hususta ABD yetkililerinin yaptığı açıklamalardan biz bunu öğreniyoruz. Afgan mültecilerin Türkiye’ye geldiğini, Türkiye’de konuşlanacağını, burada tutulacağını, buradaki hükümet yetkilileri ile görüştüklerini ve görüşmelerin gizil tutulduğunu, bütün bunların detaylarını verdi” diye konuştu.
“BAŞKA GAYELERLE TÜRKİYE’YE GELDİKLERİNİ GÖRÜYORUZ”
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sığınmacı kampı olmadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti sığınmacıların deposu haline getirilemez. Şayet buraya birileri gelecekse, bunların kesinlikle yasal yollardan gelmesi, gümrük kapılarından geçmesi lazım. O denli anlaşılıyor ki; hükümet ABD ile yapmış olduğu bâtın mutabakatlar ötürüsıyla sığınmacıları diğer yollardan, öbür prosedürlerle Türkiye’ye getirmektedir. Türkiye’ye gelenler genç beşerler 20, 25, 30, 35 yaşında beşerler. Yanlarında bayan, yaşlılar yok. ötürüsıyla bunlar birer sığınmacı olmanın ötesinde öbür maksatlarla Türkiye’ye geldiklerini görüyoruz, o denli anlıyoruz. Bunun önlenmesi lazım” tabirlerine yer verdi.
Ülkede garip bir tabloyla karşı karşıya kaldıklarını tabir eden Kılıçdaroğlu, “Genç Afganlar hayatlarını kurtarmak için yahut öteki münasebetlerle Türkiye’ye geliyorlar. Lakin bizim genç insanlarımız asker olarak Afganistan’a gidiyorlar. Onlar buraya yaşamak için geliyorlar. Bizim askerlerimiz de oraya ölmek için gidiyor. Ya bu biçimde garip bir tablo olabilir mi? Bunun bir mantığı olabilir mi? Bu bahiste yetkililerin çıkıp açıklama yapması lazım. Açık ve net bunu tabir ediyorum. Huduttan geçecek her kişiyi kameralarla saptamak mümkün. Bir kişiyi bile saptamak mümkünken binlerce kişi nasıl geçiyor da, kimse görmüyor. Sonlarımız yolgeçen hanı değilse, nasıl oluyor da bunlar yolgeçen hanı oluyor? Siyasi irade buna müsaade vermediği takdirde bu biçimde bir tabloyla bizim müsabakamız mümkün değil. Demek ki siyasi irade buna müsaade veriyor. Amerikalılar para verecek ve biz de binlerce, yüz binlerce Afganlıyı kendi topraklarımızda barındıracağız, koruyacağız. Bunu bütün vatandaşlarımın, sevgili halkımın bilmesini isterim. Bu tablo bizim için güzel bir tablo değil ve gelecek açısından da parlak bir tablo değil” biçiminde konuştu.
Gümrük kapısında yapılan açıklamanın akabinde Kılıçdaroğlu Van’dan ayrılmak üzere hava limanına yanlışsız hareket etti.