Dolar/TL rekorlar kırarken yurttaşa çıkacak ekonomik faturanın büyümemesi için muhalefet harekete geçti. Daha evvel Kanal İstanbul ile oluşacak kaynak israfının önlenmesi için devreye giren CHP başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz hafta TCMB’yi ziyaret etti. Bu ziyareti CHP İktisat Masası TV’de ekonomist E. İhtilal Zelyut, Parti Sözcüsü Faik Öztrak’a sordu.
Öztrak niye bu biçimde bir ziyaret yapıldığını şu sözlerle deklare etti:
“Baktığımız vakit Türk iktisadının makus yönetildiğini görüyoruz. Bu makûs idarenin en büyük oyuncularından birisi de Merkez Bankası, bilhassa de Saray’ın Merkez Bankası üzerinde kurmuş olduğu ağır vesayeti. Hakikaten Merkez Bankası Başkanı’nın bundan üç hafta evvel oyun ortasında kural değiştirmesi, yani hatırlayın demişti ki, ‘faizleri ben hiç bir vakit enflasyonun altına indirmeyeceğim’ lakin baktı ki enflasyon düşmüyor, üst gidiyor, benim söylemiş olduğim o enflasyon değil ben artık çekirdek enflasyonu dikkate alacağım dedi. Bir kural değişikliğine gitti ve o tarihten daha sonra Türk Lirası dolar karşısında süratle paha kaybetmeye başladı, Türk parasının pul olma süreci hızlandı.”
Öztrak Lira’nın paha kaybının topluma büyük maliyet getirdiğini işaret ederek şöyleki devam etti:
“Bugün dönüp baktığımızda Türkiye iktisadının gidişinin hiç de hayra alamet olmadığını ve bunun faturasının önemli ölçüde milletimize çıktığını ve bir daha bu faturayı artık ayan beyan görüldüğü üzere iktidara yürüyen bir CHP var, iktidara yürüyen CHP’nin karşı karşıya kalacağı faturanın konuşulması ve bu faturanın daha fazla büyütülmemesi için neler yapılması gerektiği konusunda görüşlerimizin aktarılması gayesi ile genel liderimizin vermiş olduğu bir kararla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nı gittik ziyaret ettik.”
ZİYARETİN İKİ MÜNASEBETİ
Öztrak ziyaretin iki sebebi olduğunun altını çizerek, Türkiye’de isminin başında ‘Cumhuriyet’ sözü olan iki kurumun olduğunu, bunlardan birinin savcılar, ötekinin ise Merkez Bankası olduğunu belirterek bu iki makamın herkese tıpkı uzaklıkta durması gerektiğini belirtti. Öztrak sonrasındasında şunları söylemiş oldu:
“İktidara yürüyen bir parti olarak Merkez Bankası’nı ziyaret ettiğimizde önümüze çıkacak olan faturayı, faturanın nasıl denetim altına alınabileceği konusunda Başkan’a gereken iletilerimizi ilettik.”
Ekonomist İhtilal Zelyut, Faik Öztrak’a artan kurun firmaları yakında girdi maliyetleri yolu ile tahrip etmeye başlayacağını söyleyerek bunun nereye kadar devam edeceğini sordu. Öztrak aslında sorunun, bu enflasyonla, temerrüde düşme riski ile Türkiye’nin nereye gidebileceğinin olduğunu belirterek şunu ekledi:
“Türk Lirası bize benzeyen ekonomiler ortasında en çok bedel kaybeden para. bu biçimde olunca bu enflasyona sirayet ediyor.”
Öztrak IMF raporlarında enflasyon konusunda birinci ona girildiğini tabir ederek, bunun büyük bir istikrarsızlık olduğunu, yatırımlardaki düşüşün işsizliği, hayat pahalılığını artıracağına dikkat çekti.
Öztrak, “ötürüsıyla buna bir neşter atmak lazım, burada bir ihtar yapmak lazım, daha evvel hatırlarsanız yangınlar sebebi ile Türk Hava Kurumu’nu ziyaret etmişti genel liderimiz, bu seferde Türk iktisadında çıkan bu yangın niçiniyle TCMB’yi ziyaret ettik” dedi.
İhtilal Zelyut geçmiş krizlere bakılırsa şu an daha uzun ve ağır bir kriz yaşandığını, bunu nasıl değerlendirdiğini sorduğunda ise Öztrak geçmişte borçlu kesitin kamu olduğunu ancak artık ise vatandaşın ağır bir borç yükü altında ezildiğini, iktidarın yetmişli yıllar ile kendisini mukayese etmeye başladığını söylemiş oldu. Öztrak vaatlerini tutamayan bu idarenin demokrasimizi daima yıpratarak, Türkiye’nin hukuk devleti olma özelliğini aşındırdığını da belirtti. Öztrak kelamlarına şu biçimde devam etti:
“Bu idareye boyun eğmiş, bir merkez bankası da ortay çıktığı vakit, artık Türkiye’de enflasyonun düşeceğine, Türk Lirası’nın istikrara kavuşacağına kimse inanmıyor. Biz bu niçinle Merkez Bankası’na gittik; dedik ki, artık bu faturayı daha fazla büyütmeyin, kanunun size verdiği nazaranvi bi hakkın yapın. Bağımsızlığını, araç bağımsızlığını koruyun. Amaç belirlemede hükümetle birlikte hareket edeceksiniz, ancak o amaca ulaşma konusunda elinizdeki araçları bağımsız olarak kullanmanız gerekirken, bu araçları talimatla kullandığınız tarafında bir izlenim yarattığınızda ne dövizi denetim edebilirsiniz, ne faizi denetim edebilirsiniz, ne risk priminizi denetim edebilirsiniz, ne enflasyonu denetim edebilirsiniz. Bugün Türkiye’de baktığınızda olan budur. Önemli bir idare beceriksizliğidir.
Öztrak ayrıyeten, “Bizde burada dedik ki, tarafsız olması gereken, bağımsız olması gereken, Merkez Bankası’nı gidelim bir uyaralım. Arkadaş! nazaranvini layıkıyla yap, insanların sırtına bu kadar yük yükleme” tabirlerini kullandı.
Zelyut Öztrak’a artan kurların ülkeyi büyük bir sakinlik ortasında enflasyona yani stagflasyona sürükleme riski karşısında ne düşündüğünü de sordu. Öztrak ise üreticilerin büyük borçları olduğunu, Türkiye’deki kur ve faiz istikrarsızlığının anılan borçların ödenmesini zorlaştırarak önemli bir sakinliğe niye olacağını söylemiş oldu. Bunun önlenmesi için de inancın ve istikrarın tekrar kazanılması gerektiğini de ekleyen Öztrak fakat bu kazanımın AKP ile mümkün olamayacağını da işaret etti.
Öztrak niye bu biçimde bir ziyaret yapıldığını şu sözlerle deklare etti:
“Baktığımız vakit Türk iktisadının makus yönetildiğini görüyoruz. Bu makûs idarenin en büyük oyuncularından birisi de Merkez Bankası, bilhassa de Saray’ın Merkez Bankası üzerinde kurmuş olduğu ağır vesayeti. Hakikaten Merkez Bankası Başkanı’nın bundan üç hafta evvel oyun ortasında kural değiştirmesi, yani hatırlayın demişti ki, ‘faizleri ben hiç bir vakit enflasyonun altına indirmeyeceğim’ lakin baktı ki enflasyon düşmüyor, üst gidiyor, benim söylemiş olduğim o enflasyon değil ben artık çekirdek enflasyonu dikkate alacağım dedi. Bir kural değişikliğine gitti ve o tarihten daha sonra Türk Lirası dolar karşısında süratle paha kaybetmeye başladı, Türk parasının pul olma süreci hızlandı.”
Öztrak Lira’nın paha kaybının topluma büyük maliyet getirdiğini işaret ederek şöyleki devam etti:
“Bugün dönüp baktığımızda Türkiye iktisadının gidişinin hiç de hayra alamet olmadığını ve bunun faturasının önemli ölçüde milletimize çıktığını ve bir daha bu faturayı artık ayan beyan görüldüğü üzere iktidara yürüyen bir CHP var, iktidara yürüyen CHP’nin karşı karşıya kalacağı faturanın konuşulması ve bu faturanın daha fazla büyütülmemesi için neler yapılması gerektiği konusunda görüşlerimizin aktarılması gayesi ile genel liderimizin vermiş olduğu bir kararla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nı gittik ziyaret ettik.”
ZİYARETİN İKİ MÜNASEBETİ
Öztrak ziyaretin iki sebebi olduğunun altını çizerek, Türkiye’de isminin başında ‘Cumhuriyet’ sözü olan iki kurumun olduğunu, bunlardan birinin savcılar, ötekinin ise Merkez Bankası olduğunu belirterek bu iki makamın herkese tıpkı uzaklıkta durması gerektiğini belirtti. Öztrak sonrasındasında şunları söylemiş oldu:
“İktidara yürüyen bir parti olarak Merkez Bankası’nı ziyaret ettiğimizde önümüze çıkacak olan faturayı, faturanın nasıl denetim altına alınabileceği konusunda Başkan’a gereken iletilerimizi ilettik.”
Ekonomist İhtilal Zelyut, Faik Öztrak’a artan kurun firmaları yakında girdi maliyetleri yolu ile tahrip etmeye başlayacağını söyleyerek bunun nereye kadar devam edeceğini sordu. Öztrak aslında sorunun, bu enflasyonla, temerrüde düşme riski ile Türkiye’nin nereye gidebileceğinin olduğunu belirterek şunu ekledi:
“Türk Lirası bize benzeyen ekonomiler ortasında en çok bedel kaybeden para. bu biçimde olunca bu enflasyona sirayet ediyor.”
Öztrak IMF raporlarında enflasyon konusunda birinci ona girildiğini tabir ederek, bunun büyük bir istikrarsızlık olduğunu, yatırımlardaki düşüşün işsizliği, hayat pahalılığını artıracağına dikkat çekti.
Öztrak, “ötürüsıyla buna bir neşter atmak lazım, burada bir ihtar yapmak lazım, daha evvel hatırlarsanız yangınlar sebebi ile Türk Hava Kurumu’nu ziyaret etmişti genel liderimiz, bu seferde Türk iktisadında çıkan bu yangın niçiniyle TCMB’yi ziyaret ettik” dedi.
İhtilal Zelyut geçmiş krizlere bakılırsa şu an daha uzun ve ağır bir kriz yaşandığını, bunu nasıl değerlendirdiğini sorduğunda ise Öztrak geçmişte borçlu kesitin kamu olduğunu ancak artık ise vatandaşın ağır bir borç yükü altında ezildiğini, iktidarın yetmişli yıllar ile kendisini mukayese etmeye başladığını söylemiş oldu. Öztrak vaatlerini tutamayan bu idarenin demokrasimizi daima yıpratarak, Türkiye’nin hukuk devleti olma özelliğini aşındırdığını da belirtti. Öztrak kelamlarına şu biçimde devam etti:
“Bu idareye boyun eğmiş, bir merkez bankası da ortay çıktığı vakit, artık Türkiye’de enflasyonun düşeceğine, Türk Lirası’nın istikrara kavuşacağına kimse inanmıyor. Biz bu niçinle Merkez Bankası’na gittik; dedik ki, artık bu faturayı daha fazla büyütmeyin, kanunun size verdiği nazaranvi bi hakkın yapın. Bağımsızlığını, araç bağımsızlığını koruyun. Amaç belirlemede hükümetle birlikte hareket edeceksiniz, ancak o amaca ulaşma konusunda elinizdeki araçları bağımsız olarak kullanmanız gerekirken, bu araçları talimatla kullandığınız tarafında bir izlenim yarattığınızda ne dövizi denetim edebilirsiniz, ne faizi denetim edebilirsiniz, ne risk priminizi denetim edebilirsiniz, ne enflasyonu denetim edebilirsiniz. Bugün Türkiye’de baktığınızda olan budur. Önemli bir idare beceriksizliğidir.
Öztrak ayrıyeten, “Bizde burada dedik ki, tarafsız olması gereken, bağımsız olması gereken, Merkez Bankası’nı gidelim bir uyaralım. Arkadaş! nazaranvini layıkıyla yap, insanların sırtına bu kadar yük yükleme” tabirlerini kullandı.
Zelyut Öztrak’a artan kurların ülkeyi büyük bir sakinlik ortasında enflasyona yani stagflasyona sürükleme riski karşısında ne düşündüğünü de sordu. Öztrak ise üreticilerin büyük borçları olduğunu, Türkiye’deki kur ve faiz istikrarsızlığının anılan borçların ödenmesini zorlaştırarak önemli bir sakinliğe niye olacağını söylemiş oldu. Bunun önlenmesi için de inancın ve istikrarın tekrar kazanılması gerektiğini de ekleyen Öztrak fakat bu kazanımın AKP ile mümkün olamayacağını da işaret etti.