Murat Bakan, Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’nın Sayıştay 2020 Yılı Kontrol Raporu’nu kıymetlendirdi. Bakan, Sayıştay’ın, çevresel tesir kıymetlendirme (ÇED) raporlarındaki usulsüzlük tespitleri niçiniyle bakanlığa reaksiyon gösterdi.
Bakan’ın yazılı açıklaması şöyleki:
“ÇED PROJE BEDELLERİNİ DÜŞÜK GÖSTEREN İŞLETMELERİN PARA CEZALARI DÜŞÜK HESAPLANMIŞ”
“ÇED ile ilgili usulsüzlükler zinciri, bir defa daha kanıtlandı ve kayıt altına alındı. ÇED raporu ya da proje tanıtım evrakı hazırlaması gereken birtakım işletmeler, bu dokümanları hazırlamamak için kapasitelerini olması gerekenden düşük göstermiş. Bitişik ada-parsel üzerinde yer alan işletmeler, ÇED sürecinde kapsam dışı kalabilmek için, olağanda tek işletme bulunmasına karşın iki farklı işletmeymiş üzere müracaat yapmış; bu biçimdece Yönetmelik’te yer alan hudut pahaların altında kalmış. ÇED proje bedellerini düşük gösteren işletmelere Etraf Kanunu kapsamında kesilen idari para cezaları da olması gerekenden düşük hesaplanmış bu biçimdece.
“ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI’NIN USULSÜZLÜKTEN BİHABER OLDUĞUNA KİM İNANIR”
Şeffaf bir biçimde paylaşıldığı sav edilen ÇED kararlarına ait bilgilere de hakikat biçimde ulaşılamadığı tespit etmiş. Düşünebiliyor musunuz; verilen ÇED kararlarını kamuoyuyla paylaşırken dahi karartma yapılıyor. Ya hiç paylaşmıyorlar ya da göstermelik bir şeyler paylaşıyorlar lakin o da palavra dolan. bu biçimde nazaranv yapamaz, bu biçimde devlet yönetemezsiniz.
Etraf talanları basının ve toplumsal medyanın gündeminden düşmezken Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’nın bu usulsüzlüklerden bihaber olduğuna kim inanır? Soruyoruz; Etraf ve Şehircilik Bakanlığı, kontrol düzeneklerini niye işletmiyor? Kontrol yapmayan ya da yaptırmayan kim? Hesabı verilmeli. ÇED sürecinin işlevsizleştirildiği, ÇED raporlarının büsbütün bilimsel özelliğini kaybederek yalnızca ‘ufak bir formaliteyi’ yerine getirmekten ibaret hale geldiği, bir sefer daha kanıtlanmıştır.”
Bakan’ın yazılı açıklaması şöyleki:
“ÇED PROJE BEDELLERİNİ DÜŞÜK GÖSTEREN İŞLETMELERİN PARA CEZALARI DÜŞÜK HESAPLANMIŞ”
“ÇED ile ilgili usulsüzlükler zinciri, bir defa daha kanıtlandı ve kayıt altına alındı. ÇED raporu ya da proje tanıtım evrakı hazırlaması gereken birtakım işletmeler, bu dokümanları hazırlamamak için kapasitelerini olması gerekenden düşük göstermiş. Bitişik ada-parsel üzerinde yer alan işletmeler, ÇED sürecinde kapsam dışı kalabilmek için, olağanda tek işletme bulunmasına karşın iki farklı işletmeymiş üzere müracaat yapmış; bu biçimdece Yönetmelik’te yer alan hudut pahaların altında kalmış. ÇED proje bedellerini düşük gösteren işletmelere Etraf Kanunu kapsamında kesilen idari para cezaları da olması gerekenden düşük hesaplanmış bu biçimdece.
“ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI’NIN USULSÜZLÜKTEN BİHABER OLDUĞUNA KİM İNANIR”
Şeffaf bir biçimde paylaşıldığı sav edilen ÇED kararlarına ait bilgilere de hakikat biçimde ulaşılamadığı tespit etmiş. Düşünebiliyor musunuz; verilen ÇED kararlarını kamuoyuyla paylaşırken dahi karartma yapılıyor. Ya hiç paylaşmıyorlar ya da göstermelik bir şeyler paylaşıyorlar lakin o da palavra dolan. bu biçimde nazaranv yapamaz, bu biçimde devlet yönetemezsiniz.
Etraf talanları basının ve toplumsal medyanın gündeminden düşmezken Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’nın bu usulsüzlüklerden bihaber olduğuna kim inanır? Soruyoruz; Etraf ve Şehircilik Bakanlığı, kontrol düzeneklerini niye işletmiyor? Kontrol yapmayan ya da yaptırmayan kim? Hesabı verilmeli. ÇED sürecinin işlevsizleştirildiği, ÇED raporlarının büsbütün bilimsel özelliğini kaybederek yalnızca ‘ufak bir formaliteyi’ yerine getirmekten ibaret hale geldiği, bir sefer daha kanıtlanmıştır.”