CHP’li belediye liderlerinin Kayseri’de 17-19 Aralık’ta düzenlenen ve 3 gün süren çalıştayı bitmiş oldu. CHP’nin mahallî idarelerden sorumlu Genel Lider Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Seyit Torun, CHP Belediye Liderleri Çalıştayı’nın sonuç bildirgesini deklare etti.
Torun’un 5 hususta deklare ettiğı bildirge şu biçimde:
DAYANAKLARIN ARTIRILMASINA KARAR VERİLDİ
“Birinci unsur: Siyasi iktidarın siyasetleri, ülkemizi ağır bir ekonomik buhran ile karşı karşıya bırakmıştır. Vatandaşlarımız derin yoksullukla uğraş ederken giderek daha fazla hane toplumsal yardımlara muhtaç hale gelmektedir. Genel Liderimiz Kemal Kılıçdaroğlu, kış ayları öncesinde, muhtaçlık sahibi vatandaşlarımız için ‘Kara Kış Fonu’ kurulması davetinde bulunmuştur. Lakin siyasi iktidar bu öneriyi dikkate almamıştır. Cumhuriyet Halk Partisi ise vatandaşlarımızı yalnız bırakmamış, ‘Kara Kış Fonu’ belediyelerimizde hayata geçirilmiştir. Bu kapsamda; 3 Kasım-17 Aralık tarihleri içinde, 1 milyon 472 bin haneye toplamda 216 milyon 228 bin lira meblağında dayanak sağlanmıştır. Çalıştayımızda, Kara Kış Fonu kapsamında yürütülen çalışmalar değerlendirilmiş, gereksinim sahiplerine verilen takviyelerin yeni alanları da kapsayacak biçimde artırılması konusunda karara varılmıştır.
KAYNAKLAR YALNIZCA CUMHUR İTTİFAKI BELEDİYELERİNE
İkinci unsurumuz: Siyasi iktidar, mahallî idarelere ayrılan devlet kaynaklarını partizanca kullanmakta, birer kamu kurumları olan belediyeler içinde açık bir ayrımcılık yapmaktadır. Bilhassa Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı takviyelerinin neredeyse tamamı, Cumhur İttifakı belediyelerine aktarılmaktadır. Bunun yanında belediyelerimiz, İLBANK ve kamu bankaları kredilerinden adaletli bir biçimde faydalanamamaktadır. Ayrıyeten, tüm belediyelere eşit takviye vermek hedefiyle kanunla kurulan ve bütçesinin yarısından fazlası CHP’li belediyelerden kesilen hisselerle oluşturulan Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) kaynaklarının tamamına yakını da yalnızca Cumhur İttifakı belediyelerine ayrılmaktadır. Belediyelerimize yönelik tüm bu adaletsiz uygulamaların takipçisi olacağımızı ve her türlü siyasi, tüzel ve demokratik hakkımızı kullanacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.
VATANDAŞLARIMIZ MÜSTERİH OLSUN
Üçüncüsü: CHP’li belediyeler, vatandaşa hizmet gdolayırken iktidarın sayısız engellemeleriyle, hukuksuz soruşturmalarla karşılaşmaktadır. İktidar temsilcileri tarafınca son devirde yapılan açıklamalara bakıldığında, bu atakların devam edeceği anlaşılmaktadır. Çalıştayımızda tüm bu tehditler değerlendirilmiştir. Vatandaşlarımız müsterih olsun ki bizim belediyelerimiz, bugüne kadar önüne çıkarılan tüm manileri halkımızla birlikte aşmıştır ve aşmaya devam edecektir.
TBMM’YE SUNULACAK
Dördüncü hususumuz: Mahallî idarelerle ilgili yasal düzenlemelerin, Anayasa’nın 127’nci hususunda tanım edilen çerçeveyi kapsamadığı açıktır. Belediyeler, idari ve mali açıdan bir fazlaca sıkıntıyla karşı karşıya bırakılmıştır. Son periyotta yürürlüğe konulan yasal düzenlemeler ile de belediyelerin bir hayli yetki ve geliri ellerinden alınmıştır. Mahallî idare kanunlarının, Anayasamızda öngörülen yerinden idare unsuruna uyumlu hale getirilmesi ve günün gereksinimlerine yanıt verecek biçimde düzenlenmesi zarurî hale gelmiştir. Bu kapsamda, CHP tarafınca yürütülen yasal düzenleme çalışmaları, öteki siyasi partileri de kapsayacak biçimde genişletilecek, mevzuyla ilgili tüm bölümlerin görüşleri alınarak kanun teklifi hazırlanacak ve TBMM’ye sunulacaktır.
İKTİDARIN MAHARETSİZ İDARESİ
Beşincisi: CHP’li belediyelerde vatandaşlarımız hem nefes almış hem ucuz ve faal hizmetlere erişmiş tıpkı vakitte toplumsal yardımlara ulaşabilir hale gelmiştir. Belediyelerimizde ortaya konulan idare hüneri iktidarın maharetsiz idaresi ile kıyaslandığında ortaya çıkan fark, tüm vatandaşlarımız tarafınca açıkça görülmektedir. Bu kapsamda, belediyelerdeki idare muvaffakiyetinin ülke geneline yayılması, lokal idareleri baskı altına alan anlayışa son verilmesi ve kamu kaynaklarının toplumun tüm kısımlarına adil dağıtılmasının önündeki tek mahzur, iktidarın sıkıntılı idare anlayışıdır. Belediye Liderleri Çalıştayı’mızda da vurgulandığı üzere, iktidarın ülkemizde açtığı derin yaraların bir an evvel sarılması gayesiyle mümkün olan en kısa müddette genel seçime gidilmesi ve milletin sonucuna başvurulması artık bir zorunluluktur”
Torun’un 5 hususta deklare ettiğı bildirge şu biçimde:
DAYANAKLARIN ARTIRILMASINA KARAR VERİLDİ
“Birinci unsur: Siyasi iktidarın siyasetleri, ülkemizi ağır bir ekonomik buhran ile karşı karşıya bırakmıştır. Vatandaşlarımız derin yoksullukla uğraş ederken giderek daha fazla hane toplumsal yardımlara muhtaç hale gelmektedir. Genel Liderimiz Kemal Kılıçdaroğlu, kış ayları öncesinde, muhtaçlık sahibi vatandaşlarımız için ‘Kara Kış Fonu’ kurulması davetinde bulunmuştur. Lakin siyasi iktidar bu öneriyi dikkate almamıştır. Cumhuriyet Halk Partisi ise vatandaşlarımızı yalnız bırakmamış, ‘Kara Kış Fonu’ belediyelerimizde hayata geçirilmiştir. Bu kapsamda; 3 Kasım-17 Aralık tarihleri içinde, 1 milyon 472 bin haneye toplamda 216 milyon 228 bin lira meblağında dayanak sağlanmıştır. Çalıştayımızda, Kara Kış Fonu kapsamında yürütülen çalışmalar değerlendirilmiş, gereksinim sahiplerine verilen takviyelerin yeni alanları da kapsayacak biçimde artırılması konusunda karara varılmıştır.
KAYNAKLAR YALNIZCA CUMHUR İTTİFAKI BELEDİYELERİNE
İkinci unsurumuz: Siyasi iktidar, mahallî idarelere ayrılan devlet kaynaklarını partizanca kullanmakta, birer kamu kurumları olan belediyeler içinde açık bir ayrımcılık yapmaktadır. Bilhassa Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı takviyelerinin neredeyse tamamı, Cumhur İttifakı belediyelerine aktarılmaktadır. Bunun yanında belediyelerimiz, İLBANK ve kamu bankaları kredilerinden adaletli bir biçimde faydalanamamaktadır. Ayrıyeten, tüm belediyelere eşit takviye vermek hedefiyle kanunla kurulan ve bütçesinin yarısından fazlası CHP’li belediyelerden kesilen hisselerle oluşturulan Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) kaynaklarının tamamına yakını da yalnızca Cumhur İttifakı belediyelerine ayrılmaktadır. Belediyelerimize yönelik tüm bu adaletsiz uygulamaların takipçisi olacağımızı ve her türlü siyasi, tüzel ve demokratik hakkımızı kullanacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.
VATANDAŞLARIMIZ MÜSTERİH OLSUN
Üçüncüsü: CHP’li belediyeler, vatandaşa hizmet gdolayırken iktidarın sayısız engellemeleriyle, hukuksuz soruşturmalarla karşılaşmaktadır. İktidar temsilcileri tarafınca son devirde yapılan açıklamalara bakıldığında, bu atakların devam edeceği anlaşılmaktadır. Çalıştayımızda tüm bu tehditler değerlendirilmiştir. Vatandaşlarımız müsterih olsun ki bizim belediyelerimiz, bugüne kadar önüne çıkarılan tüm manileri halkımızla birlikte aşmıştır ve aşmaya devam edecektir.
TBMM’YE SUNULACAK
Dördüncü hususumuz: Mahallî idarelerle ilgili yasal düzenlemelerin, Anayasa’nın 127’nci hususunda tanım edilen çerçeveyi kapsamadığı açıktır. Belediyeler, idari ve mali açıdan bir fazlaca sıkıntıyla karşı karşıya bırakılmıştır. Son periyotta yürürlüğe konulan yasal düzenlemeler ile de belediyelerin bir hayli yetki ve geliri ellerinden alınmıştır. Mahallî idare kanunlarının, Anayasamızda öngörülen yerinden idare unsuruna uyumlu hale getirilmesi ve günün gereksinimlerine yanıt verecek biçimde düzenlenmesi zarurî hale gelmiştir. Bu kapsamda, CHP tarafınca yürütülen yasal düzenleme çalışmaları, öteki siyasi partileri de kapsayacak biçimde genişletilecek, mevzuyla ilgili tüm bölümlerin görüşleri alınarak kanun teklifi hazırlanacak ve TBMM’ye sunulacaktır.
İKTİDARIN MAHARETSİZ İDARESİ
Beşincisi: CHP’li belediyelerde vatandaşlarımız hem nefes almış hem ucuz ve faal hizmetlere erişmiş tıpkı vakitte toplumsal yardımlara ulaşabilir hale gelmiştir. Belediyelerimizde ortaya konulan idare hüneri iktidarın maharetsiz idaresi ile kıyaslandığında ortaya çıkan fark, tüm vatandaşlarımız tarafınca açıkça görülmektedir. Bu kapsamda, belediyelerdeki idare muvaffakiyetinin ülke geneline yayılması, lokal idareleri baskı altına alan anlayışa son verilmesi ve kamu kaynaklarının toplumun tüm kısımlarına adil dağıtılmasının önündeki tek mahzur, iktidarın sıkıntılı idare anlayışıdır. Belediye Liderleri Çalıştayı’mızda da vurgulandığı üzere, iktidarın ülkemizde açtığı derin yaraların bir an evvel sarılması gayesiyle mümkün olan en kısa müddette genel seçime gidilmesi ve milletin sonucuna başvurulması artık bir zorunluluktur”