CHP Küme Başkanvekili Engin Özkoç, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Özkoç’un konuşmasından öne çıkanlar şöyleki:
“SATILMIŞ İNSANLARIN SALDIRMASINI SAĞLAYAN KİŞİ ERDOĞAN’DIR: İnanılmaz olaylar yaşıyoruz lakin evvela bir tanesi lisana getirmek istiyorum. Sayın Meral Akşener, bir hücuma uğradı. Onları kim bu akına teşvik etti benim için değerli olan o. Cumhurbaşkanı daha evvelki atak daha sonrası ‘dur bakalım başına daha neler gelecek’ dedi. Bu ne demektir? ‘Benim Tayyip Erdoğan olarak haberim var, başına epeyce şey gelecek’ demektir. Halka kin tohumlarının ekilmesi, satılmış insanların saldırmasını sağlayan kişi Recep Tayyip Erdoğan’dır. Muhalefet başkanları buna misal hücumları göğüslerler lakin Türkiye’nin hazmedemeyeceği bu biçimde bir cumhurbaşkanına sahip olmaktır.
TÜİK, SARAYIN İSTATİSTİKLERİNİ AÇIKLAYAN KURUMA DÖNÜŞTÜ: Esnaf tükendi. İşsizlik aldı başını gidiyor. TÜİK açıklama yapıyor. ‘İşsizlik sayıları düştü’ diyor. Bu palavraya kimse inanmaz. TÜİK, sarayın istatistiklerini açıklayan bir kuruma dönüştü. TÜİK’in değil, milletimizin sokakta dediğini kaile alarak hareket etmeliyiz.
KENDİ ÇOCUKLARIMIZ ÜZERİNDEN NASIL BİR PAZARLIK İÇİNDESİN: Türkiye’de bir göçmen ve sığınmacı sorunu var. bu biçimde bir sorun yokmuş üzere davranmak sorunu çözmüyor. Bu iktidarın bir göçmen siyaseti var mı? 88 yılda 2 milyon kişi Türkiye’ye mülteci olarak gelmiş. 6 yılda 4 milyon gelmiş. bu biçimde bir siyasetsizlik olur mu? Türkiye, bu biçimde bir çaresizliğe itilebilir mi? İstihdam problemi var. 8 yıllık süreksiz sığınma statüsü olur mu? Suriyelilerle ilgili sorunu yaşıyorken, açlık, yoksulluk varken; Afganlılarla ilgili göç başlatıldı. Erdoğan, Biden’ın karşısına oturdu. Recep Tayyip Erdoğan oradan açıklama yapıyor. ‘Havaalanını korumak için askerlerimizi tutabiliriz’ diyor. Afganlı gençler Türkiye’ye geliyor. Türk gençleri oraya ölmeye gidiyor. Nasıl kirli bir yaklaşımdır bu? Kendi çocuklarımız üzerinden nasıl bir pazarlık ortasındasın? Bütün bunlarla ilgili bizim bir siyasetimiz olması gerekiyor. Türkiye’nin yapması gereken her şeyi yapacağız. Evvel programa bağlanarak, daha sonra geldikleri ülkelerle irtibata geçerek, her insanın kendi ülkesinde özgür ve barış ortasında yaşaması için program yapacağız. Bunun için bir an evvel sandık diyoruz.
ORMANLARIMIZ ÇIĞLIK ÇIĞLIĞA YANDI: Çok enteresan bir orman bakanı, gerçek yüzü ile tanınmış oldu. Orman Bakanı Pakdemirli, ‘yangın söndürme uçağımız yok, envantere uçak alımıyla ilgili cumhurbaşkanı talimatıyla çalışmalara başlandı’ diyor. Pekala, kendi 13 uçağından yalnızca bir tanesi satılsa 50 tane yangın uçağı alınıyorken bu denli can yanmıyorken Türkiye Cumhuriyeti’nin hiç yangın uçağının olmaması yüz kızartıcı değil mi? Bunu açıklayan Recep Tayyip Erdoğan’ın Bakanı. Ortadan 48 saat geçiyor. ‘Uçak olarak dünyada az bir filoya sahibiz.’ Allah kahretsin ya. Yalancı beşerler. Beceriksizler. Yüzsüzler. Hakikaten bu kadar samimiyetsizlik olur mu? Nasıl bir yüze sahipsiniz? Nasıl bir vicdana sahipsiniz? Nasıl insansınız? 48 saat ortayla bu kadar net palavra söyleyen insan, bakanlık yapabilir mi? Bırak bakanlığı. Gerçek ve namuslu beşerler, bu biçimde bir insanı, bu kişilikte insanı konuk olarak meskene almaz. Dün Marmaris’te yaptığı açıklama, ‘Çok sayıda yangında gorevlendirilmeyen uçağımız olduğu için komşumuza yardımcı olmamız gerekiyor.’ Bizim bildiğimiz üç uçak kiraladın, onlar da vaktinde müdahale edemediler, yardım uçakları geldi, geldi gelmedi derken ormanlarımız cayır cayır yandı. Ormanlarımız senin beceriksizliğin yüzünden çığlık çığlığa yandı. Artık kullanmadığımız o kadar yangın uçağı var ki diğer ülkelere gönderecekmiş. Allah sizi ıslah etsin. Hala bu bireylere takviye veren insanlara sesleniyorum. Aklın sesini dinleyin.
18 YILLIK ÖMÜRLERİNDE 8 EĞİTİM BAKAN DEĞİŞTİ: İmtihana girenler, AKP iktidarıyla eşit yaştalar. Tek gördükleri iktidar AKP iktidarı. 18 yıllık ömürlerinde 8 eğitim bakanı değişti. En son Ziya Selçuk ayrıldı. vazifeye gelirken gayelerini deklare etti mı? deklare etti. Pekala misyondan ayrılırken sebebini deklare etti mı? Açıklamadı? Cumhurbaşkanına teşekkür edeceksin, ayrılıp gideceksin. bu biçimde bir yaklaşım olabilir mi? Bir yıl evvel, ‘eğitimde başarılı olamadık’ dedi. Bir yılda ne yaptınız? Bir güzelleştirme mi yaptınız? Hayır. Barajı düşürmüşler. Eğitimde nitelik arıyoruz. Eğitimde kalite arıyoruz. Yazıktır. bu biçimde bir anlayış Türkiye Cumhuriyeti’ni yok ediyor. Eğitimle ilgili bütün hazırlıklarımız tamam. Ne yapacağımızı biliyoruz. Birinci 100 günde, birinci bir yılda ne yapacağımızı biliyoruz. Fakat şu an ne yapacağını bilmeyen istikrarsız, maharetsiz bir iktidarla karşı karşıyayız. Biz Türkiye’yi Millet İttifakı ile yönetmeye hazırız. Türkiye daha fazla kahır yaşamamalı.”
“SATILMIŞ İNSANLARIN SALDIRMASINI SAĞLAYAN KİŞİ ERDOĞAN’DIR: İnanılmaz olaylar yaşıyoruz lakin evvela bir tanesi lisana getirmek istiyorum. Sayın Meral Akşener, bir hücuma uğradı. Onları kim bu akına teşvik etti benim için değerli olan o. Cumhurbaşkanı daha evvelki atak daha sonrası ‘dur bakalım başına daha neler gelecek’ dedi. Bu ne demektir? ‘Benim Tayyip Erdoğan olarak haberim var, başına epeyce şey gelecek’ demektir. Halka kin tohumlarının ekilmesi, satılmış insanların saldırmasını sağlayan kişi Recep Tayyip Erdoğan’dır. Muhalefet başkanları buna misal hücumları göğüslerler lakin Türkiye’nin hazmedemeyeceği bu biçimde bir cumhurbaşkanına sahip olmaktır.
TÜİK, SARAYIN İSTATİSTİKLERİNİ AÇIKLAYAN KURUMA DÖNÜŞTÜ: Esnaf tükendi. İşsizlik aldı başını gidiyor. TÜİK açıklama yapıyor. ‘İşsizlik sayıları düştü’ diyor. Bu palavraya kimse inanmaz. TÜİK, sarayın istatistiklerini açıklayan bir kuruma dönüştü. TÜİK’in değil, milletimizin sokakta dediğini kaile alarak hareket etmeliyiz.
KENDİ ÇOCUKLARIMIZ ÜZERİNDEN NASIL BİR PAZARLIK İÇİNDESİN: Türkiye’de bir göçmen ve sığınmacı sorunu var. bu biçimde bir sorun yokmuş üzere davranmak sorunu çözmüyor. Bu iktidarın bir göçmen siyaseti var mı? 88 yılda 2 milyon kişi Türkiye’ye mülteci olarak gelmiş. 6 yılda 4 milyon gelmiş. bu biçimde bir siyasetsizlik olur mu? Türkiye, bu biçimde bir çaresizliğe itilebilir mi? İstihdam problemi var. 8 yıllık süreksiz sığınma statüsü olur mu? Suriyelilerle ilgili sorunu yaşıyorken, açlık, yoksulluk varken; Afganlılarla ilgili göç başlatıldı. Erdoğan, Biden’ın karşısına oturdu. Recep Tayyip Erdoğan oradan açıklama yapıyor. ‘Havaalanını korumak için askerlerimizi tutabiliriz’ diyor. Afganlı gençler Türkiye’ye geliyor. Türk gençleri oraya ölmeye gidiyor. Nasıl kirli bir yaklaşımdır bu? Kendi çocuklarımız üzerinden nasıl bir pazarlık ortasındasın? Bütün bunlarla ilgili bizim bir siyasetimiz olması gerekiyor. Türkiye’nin yapması gereken her şeyi yapacağız. Evvel programa bağlanarak, daha sonra geldikleri ülkelerle irtibata geçerek, her insanın kendi ülkesinde özgür ve barış ortasında yaşaması için program yapacağız. Bunun için bir an evvel sandık diyoruz.
ORMANLARIMIZ ÇIĞLIK ÇIĞLIĞA YANDI: Çok enteresan bir orman bakanı, gerçek yüzü ile tanınmış oldu. Orman Bakanı Pakdemirli, ‘yangın söndürme uçağımız yok, envantere uçak alımıyla ilgili cumhurbaşkanı talimatıyla çalışmalara başlandı’ diyor. Pekala, kendi 13 uçağından yalnızca bir tanesi satılsa 50 tane yangın uçağı alınıyorken bu denli can yanmıyorken Türkiye Cumhuriyeti’nin hiç yangın uçağının olmaması yüz kızartıcı değil mi? Bunu açıklayan Recep Tayyip Erdoğan’ın Bakanı. Ortadan 48 saat geçiyor. ‘Uçak olarak dünyada az bir filoya sahibiz.’ Allah kahretsin ya. Yalancı beşerler. Beceriksizler. Yüzsüzler. Hakikaten bu kadar samimiyetsizlik olur mu? Nasıl bir yüze sahipsiniz? Nasıl bir vicdana sahipsiniz? Nasıl insansınız? 48 saat ortayla bu kadar net palavra söyleyen insan, bakanlık yapabilir mi? Bırak bakanlığı. Gerçek ve namuslu beşerler, bu biçimde bir insanı, bu kişilikte insanı konuk olarak meskene almaz. Dün Marmaris’te yaptığı açıklama, ‘Çok sayıda yangında gorevlendirilmeyen uçağımız olduğu için komşumuza yardımcı olmamız gerekiyor.’ Bizim bildiğimiz üç uçak kiraladın, onlar da vaktinde müdahale edemediler, yardım uçakları geldi, geldi gelmedi derken ormanlarımız cayır cayır yandı. Ormanlarımız senin beceriksizliğin yüzünden çığlık çığlığa yandı. Artık kullanmadığımız o kadar yangın uçağı var ki diğer ülkelere gönderecekmiş. Allah sizi ıslah etsin. Hala bu bireylere takviye veren insanlara sesleniyorum. Aklın sesini dinleyin.
18 YILLIK ÖMÜRLERİNDE 8 EĞİTİM BAKAN DEĞİŞTİ: İmtihana girenler, AKP iktidarıyla eşit yaştalar. Tek gördükleri iktidar AKP iktidarı. 18 yıllık ömürlerinde 8 eğitim bakanı değişti. En son Ziya Selçuk ayrıldı. vazifeye gelirken gayelerini deklare etti mı? deklare etti. Pekala misyondan ayrılırken sebebini deklare etti mı? Açıklamadı? Cumhurbaşkanına teşekkür edeceksin, ayrılıp gideceksin. bu biçimde bir yaklaşım olabilir mi? Bir yıl evvel, ‘eğitimde başarılı olamadık’ dedi. Bir yılda ne yaptınız? Bir güzelleştirme mi yaptınız? Hayır. Barajı düşürmüşler. Eğitimde nitelik arıyoruz. Eğitimde kalite arıyoruz. Yazıktır. bu biçimde bir anlayış Türkiye Cumhuriyeti’ni yok ediyor. Eğitimle ilgili bütün hazırlıklarımız tamam. Ne yapacağımızı biliyoruz. Birinci 100 günde, birinci bir yılda ne yapacağımızı biliyoruz. Fakat şu an ne yapacağını bilmeyen istikrarsız, maharetsiz bir iktidarla karşı karşıyayız. Biz Türkiye’yi Millet İttifakı ile yönetmeye hazırız. Türkiye daha fazla kahır yaşamamalı.”