Eğitim ve Bilim İşçileri Sendikası (Eğitim-Sen) 27. yaşını kutladı. Eğitim-Sen Genel Lideri Nejla Şura, geçmişten günümüze Eğitim-Sen’i, görüşlerini ve eğitime bakışını Cumhuriyet’e anlattı.
Eğitim-Sen’in 114 yıllık sınıf, demokrasi ve barış gayreti geleneğine yaslandığını kaydeden Konsey, “Eğitim-Sen; Encümeni Muallimin’den, Türkiye Öğretmen Dernekleri Ulusal Federasyonu’ndan (TÖDMF) Türkiye Öğretmenler Sendikası’na (TÖS), TÖB-DER’den, Eğit-Der’den, Eğitim-İş ve Eğit-Sen’den, Öğretim Elemanları Sendikası’ndan (ÖES) devraldığımız uğraş birikimini geleceğe taşıma misyonunun bizlere verdiği sorumlulukla, insanca ömür ve demokratik eğitim uğraşımızda bugünlerde kuvvetli bir uğraş devrinin ortasından tüm güçlerimizi aktifleştirerek, çoğaltarak geçiyor” dedi.
“HAK UĞRAŞI VERDİK”
“Cesaretle doğruları söyleyebilen, konuşabilen, yazabilen, tartışabilen, kültür, sanat, siyaset ve bilgi üretebilen, iktidarın karşısında tüm tehlikelerine rağmen dik durabilen beşerler ve demokratik kitle örgütleri, siyasal partiler, toplumsal yapılanmalar var ise bunda Eğitim-Sen’in ve öncü örgütlerinin, konfederasyonumuz KESK’in, tüm emek ve meslek örgütlerinin, emeği, hissesi ve uğraşı var” diyen Heyet, “Eğitim Sen, büyük bedeller ödeyerek tüm tarihi boyunca özgürleştirici ve güçlendirici bilimle, sanatla, siyasetle ve aşkla insan hakları ve özgürlükleri gayreti vermiş, tabiattan yana tutum almış bir kitle örgütü. Tarihi boyunca ve son senelerda OHAL periyodunun oluşturduğu baskıcı iklimde on binlerce üyesi ile emeğin haklarını, demokrasiyi ve barışı hayatı savunmuş bir emek örgütü olmanın onurunu yaşıyoruz” sözlerini kullandı.
‘KAMUSAL, LAİK, PARASIZ EĞİTİM’
Eğitim-Sen’in, çocukların ve gençlerin sahip olduğu insani güç ve yetileri bütünsel olarak geliştirmeyi, özgürleştirmeyi ve güçlendirmeyi amaçladığını vurgulayarak, “Kamusal, bilimsel, laik, parasız, cinsiyet eşitlikçi, anadilinde ve demokratik eğitim prensiplerimiz, eğitim hakkı gayretinin özgürlükçü ve eşitlikçi tarafını ve içeriğini oluşturur” değerlendirmesinde bulunan Konsey, şunları kaydetti:
“Eğitim, çocukları ve gençleri çitlerin içine, duvarların ortasına hapseden onları kodlayan bir müddetç değil. Eğitim hakkının karşılanması, çocukların gelişmenine ve güçlenmesine, özgürleşmesine yardım etme sürecidir. Eğitim hakkı çabasının yolu, mecburî olarak insan onuruna yaraşır bir hayat talep eden eğitim işçileri uğraşıyla birleşir. Bunun için ekonomik, demokratik, hukukî ve özlük haklarını geliştirmek üzere tüm özgül bileşimleriyle sınıf çabasını büyütmek gerekir.”
“TİCARİLEŞMEYE KARŞI DURUŞ”
Eğitim-Sen’in, Türkiye’nin dört bir yanında okullarda, işyerlerinde, üniversitelerde, bütün eğitim kurumlarında yaşanan haksızlıklar, hukuksuzluklar karşısında savunduğu prensip ve bedellerinden güç aldığını, tüm baskı, yıldırma ve KHK ile ihraç siyasetlerine rağmen boyun eğmeyenlerin, diz çökmeyenlerin sendikası olduğunu kaydeden Heyet, “Mücadele tarihimiz beraberinde emeğin kazanılmış haklarının ortadan kaldırılmasına, eğitimde yaşanan ticarileştirme ve eğitimi dinselleştirme uygulamalarına, her türlü teminatsız, esnek ve angarya çalışma üzerinden çalışma ömrünün büsbütün teminatsız hale getirilmesine, bayanlar ve çocuklara yönelik her türlü şiddet ve istismara karşı duruşun tarihidir. Geçmişten bugüne savunduğumuz ve yaşattığımız unsur ve kıymetlerimizi geleceğe taşıyarak, yalnızca üyelerimizin değil, bütün eğitim ve bilim işçilerinin hakları ve talepleri için çaba etmenin verdiği onur ve gururla 27. uğraş yılımızı kutluyoruz” ifadelerini kullandı.
Eğitim-Sen’in 114 yıllık sınıf, demokrasi ve barış gayreti geleneğine yaslandığını kaydeden Konsey, “Eğitim-Sen; Encümeni Muallimin’den, Türkiye Öğretmen Dernekleri Ulusal Federasyonu’ndan (TÖDMF) Türkiye Öğretmenler Sendikası’na (TÖS), TÖB-DER’den, Eğit-Der’den, Eğitim-İş ve Eğit-Sen’den, Öğretim Elemanları Sendikası’ndan (ÖES) devraldığımız uğraş birikimini geleceğe taşıma misyonunun bizlere verdiği sorumlulukla, insanca ömür ve demokratik eğitim uğraşımızda bugünlerde kuvvetli bir uğraş devrinin ortasından tüm güçlerimizi aktifleştirerek, çoğaltarak geçiyor” dedi.
“HAK UĞRAŞI VERDİK”
“Cesaretle doğruları söyleyebilen, konuşabilen, yazabilen, tartışabilen, kültür, sanat, siyaset ve bilgi üretebilen, iktidarın karşısında tüm tehlikelerine rağmen dik durabilen beşerler ve demokratik kitle örgütleri, siyasal partiler, toplumsal yapılanmalar var ise bunda Eğitim-Sen’in ve öncü örgütlerinin, konfederasyonumuz KESK’in, tüm emek ve meslek örgütlerinin, emeği, hissesi ve uğraşı var” diyen Heyet, “Eğitim Sen, büyük bedeller ödeyerek tüm tarihi boyunca özgürleştirici ve güçlendirici bilimle, sanatla, siyasetle ve aşkla insan hakları ve özgürlükleri gayreti vermiş, tabiattan yana tutum almış bir kitle örgütü. Tarihi boyunca ve son senelerda OHAL periyodunun oluşturduğu baskıcı iklimde on binlerce üyesi ile emeğin haklarını, demokrasiyi ve barışı hayatı savunmuş bir emek örgütü olmanın onurunu yaşıyoruz” sözlerini kullandı.
‘KAMUSAL, LAİK, PARASIZ EĞİTİM’
Eğitim-Sen’in, çocukların ve gençlerin sahip olduğu insani güç ve yetileri bütünsel olarak geliştirmeyi, özgürleştirmeyi ve güçlendirmeyi amaçladığını vurgulayarak, “Kamusal, bilimsel, laik, parasız, cinsiyet eşitlikçi, anadilinde ve demokratik eğitim prensiplerimiz, eğitim hakkı gayretinin özgürlükçü ve eşitlikçi tarafını ve içeriğini oluşturur” değerlendirmesinde bulunan Konsey, şunları kaydetti:
“Eğitim, çocukları ve gençleri çitlerin içine, duvarların ortasına hapseden onları kodlayan bir müddetç değil. Eğitim hakkının karşılanması, çocukların gelişmenine ve güçlenmesine, özgürleşmesine yardım etme sürecidir. Eğitim hakkı çabasının yolu, mecburî olarak insan onuruna yaraşır bir hayat talep eden eğitim işçileri uğraşıyla birleşir. Bunun için ekonomik, demokratik, hukukî ve özlük haklarını geliştirmek üzere tüm özgül bileşimleriyle sınıf çabasını büyütmek gerekir.”
“TİCARİLEŞMEYE KARŞI DURUŞ”
Eğitim-Sen’in, Türkiye’nin dört bir yanında okullarda, işyerlerinde, üniversitelerde, bütün eğitim kurumlarında yaşanan haksızlıklar, hukuksuzluklar karşısında savunduğu prensip ve bedellerinden güç aldığını, tüm baskı, yıldırma ve KHK ile ihraç siyasetlerine rağmen boyun eğmeyenlerin, diz çökmeyenlerin sendikası olduğunu kaydeden Heyet, “Mücadele tarihimiz beraberinde emeğin kazanılmış haklarının ortadan kaldırılmasına, eğitimde yaşanan ticarileştirme ve eğitimi dinselleştirme uygulamalarına, her türlü teminatsız, esnek ve angarya çalışma üzerinden çalışma ömrünün büsbütün teminatsız hale getirilmesine, bayanlar ve çocuklara yönelik her türlü şiddet ve istismara karşı duruşun tarihidir. Geçmişten bugüne savunduğumuz ve yaşattığımız unsur ve kıymetlerimizi geleceğe taşıyarak, yalnızca üyelerimizin değil, bütün eğitim ve bilim işçilerinin hakları ve talepleri için çaba etmenin verdiği onur ve gururla 27. uğraş yılımızı kutluyoruz” ifadelerini kullandı.