Özel 100. Yıl Samandağ Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Adil Baydaş, yaptığı açıklamada, kalp krizinde hastaneye ulaşabilen olgulardan vefat oranının yüzde 5-15 e kadar düştüğünü söylemiş oldu.
GENÇLERDE GÖRÜLMEYE BAŞLADI
Son periyotlarda ergenlerde görülen kalp krizlerinin kaygı verdiğini söz eden Baydaş, şunları kaydetti: “Yani bugüne kadar yaşlı hastalığı olarak düşündüğümüz kalp rahatsızlıkları artık gençleri de orta yaş kümesini da tehdit etmeye başlamıştır. Endüstrileşmenin getirdiği beslenme bozukluğu, rekabetçi iş ortamının getirdiği çok gerilim yükü, ergenlerdeki sigara ve bağımlılık yapan unsur alışkanlığındaki artışı ergenlerde kalp krizi sıklığını arttıran faktörler olarak düşünülüyor. tıpkı vakitte genç ölümlerin birçok aslında gözden kaçmış doğumsal kalp adelesi hastalıklarına, kalp kapak hastalıklarına yahut ani gelişen ritim bozukluklarına da bağlı olabilmektedir. Bu niçinle ailede genç ani mevt öyküsü var ise kesinlikle başka aile fertleri de kardiyolojik muayene ve tetkiklerle denetim edilmeli.”
SİGARADAN UZAK DURULMALI, BESLENMEYE DİKKAT EDİLMELİ
“Kalp hastalıklarından mevt, tüm vefatlar ortasında birinci sırada yer alır. Kalp krizinde erken müdahale hayat kurtarır” diyen Baydaş, şöyleki devam etti: “Sigarayı bırakarak, tansiyon ve kilonuzu denetimde tutarak, zerzevat ve meyve yüklü beslenerek, nizamlı antrenman yaparak ve gerilimden uzak durarak kalbinizi koruyabilirsiniz. Kalbin yeteri kadar oksijen alamayarak ölmesine kalp krizi (miyokard enfarktüsü) denir. Oksijeni, kalbin kendi damarları yani koroner damarlar getirir. Şayet koroner damarlarda bir tıkanıklık yahut daralma kelam konusu ise kalp yeteri kadar oksijen alamaz, beslenemez. Beslenmeyen kalp dokusunda gelişen metabolik değişiklikler, ölümcül ritim bozukluklarına niye olurak erken ani ölümlere niye olabilir.”
BU BELİRTİLERE DİKKAT! KALP KRİZİ GEÇİRİYOR OLABİLİRSİNİZ
Birtakım durumlarda hissedilmeyen bir anda bile kalp krizi geçirildiğini lisana getiren Baydaş, kalp krizi belirtilerini şu biçimde sıraladı: “Göğüste tam yeri belirli olmayan sıkışma hissi veren ağrı (sanki yüz kiloluk bir kişi göğsünüze oturmuş gibi)olur. Bu ağrı sol kola ve çeneye yanlışsız yayılır. Ağrı: hareket etmekle artar, dinlenirken azalır lakin geçmez. Ağrı yarım saatten uzun sürer. Ağrıyla birlikte soğuk terleme ve mide bulantısı vardır. Nefes darlığı olur iç düşüncesi eşlik eder. Birtakım insanlarda belirtiler saklı olabilir. Örneğin; diyabet hastaları hiç ağrı duymayabilirler yalnızca nefes darlığı ve soğuk terleme şikayetleri olabilir. Kimi hastalarda mide ülseri ve kas ağrısıyla kalp krizi ağrısı karıştırılabilir ve yanlış yorumlanabilir.” Kriz riskini artıran faktörlerin başında sigaranın geldiğini söyleyen Baydaş, “Sigara içmek, kan lipidlerinin (kolestrol, trigliserid) yüksek olması, diyabet hastalığı, hipertansiyon, 65 yaşını geçmiş olmak, gerilim ve ailesinde kalp krizi öyküsü olması kalp krizi riskini arttırır” diye konuştu.
KAYNAK: İHA
GENÇLERDE GÖRÜLMEYE BAŞLADI
Son periyotlarda ergenlerde görülen kalp krizlerinin kaygı verdiğini söz eden Baydaş, şunları kaydetti: “Yani bugüne kadar yaşlı hastalığı olarak düşündüğümüz kalp rahatsızlıkları artık gençleri de orta yaş kümesini da tehdit etmeye başlamıştır. Endüstrileşmenin getirdiği beslenme bozukluğu, rekabetçi iş ortamının getirdiği çok gerilim yükü, ergenlerdeki sigara ve bağımlılık yapan unsur alışkanlığındaki artışı ergenlerde kalp krizi sıklığını arttıran faktörler olarak düşünülüyor. tıpkı vakitte genç ölümlerin birçok aslında gözden kaçmış doğumsal kalp adelesi hastalıklarına, kalp kapak hastalıklarına yahut ani gelişen ritim bozukluklarına da bağlı olabilmektedir. Bu niçinle ailede genç ani mevt öyküsü var ise kesinlikle başka aile fertleri de kardiyolojik muayene ve tetkiklerle denetim edilmeli.”
SİGARADAN UZAK DURULMALI, BESLENMEYE DİKKAT EDİLMELİ
“Kalp hastalıklarından mevt, tüm vefatlar ortasında birinci sırada yer alır. Kalp krizinde erken müdahale hayat kurtarır” diyen Baydaş, şöyleki devam etti: “Sigarayı bırakarak, tansiyon ve kilonuzu denetimde tutarak, zerzevat ve meyve yüklü beslenerek, nizamlı antrenman yaparak ve gerilimden uzak durarak kalbinizi koruyabilirsiniz. Kalbin yeteri kadar oksijen alamayarak ölmesine kalp krizi (miyokard enfarktüsü) denir. Oksijeni, kalbin kendi damarları yani koroner damarlar getirir. Şayet koroner damarlarda bir tıkanıklık yahut daralma kelam konusu ise kalp yeteri kadar oksijen alamaz, beslenemez. Beslenmeyen kalp dokusunda gelişen metabolik değişiklikler, ölümcül ritim bozukluklarına niye olurak erken ani ölümlere niye olabilir.”
BU BELİRTİLERE DİKKAT! KALP KRİZİ GEÇİRİYOR OLABİLİRSİNİZ
Birtakım durumlarda hissedilmeyen bir anda bile kalp krizi geçirildiğini lisana getiren Baydaş, kalp krizi belirtilerini şu biçimde sıraladı: “Göğüste tam yeri belirli olmayan sıkışma hissi veren ağrı (sanki yüz kiloluk bir kişi göğsünüze oturmuş gibi)olur. Bu ağrı sol kola ve çeneye yanlışsız yayılır. Ağrı: hareket etmekle artar, dinlenirken azalır lakin geçmez. Ağrı yarım saatten uzun sürer. Ağrıyla birlikte soğuk terleme ve mide bulantısı vardır. Nefes darlığı olur iç düşüncesi eşlik eder. Birtakım insanlarda belirtiler saklı olabilir. Örneğin; diyabet hastaları hiç ağrı duymayabilirler yalnızca nefes darlığı ve soğuk terleme şikayetleri olabilir. Kimi hastalarda mide ülseri ve kas ağrısıyla kalp krizi ağrısı karıştırılabilir ve yanlış yorumlanabilir.” Kriz riskini artıran faktörlerin başında sigaranın geldiğini söyleyen Baydaş, “Sigara içmek, kan lipidlerinin (kolestrol, trigliserid) yüksek olması, diyabet hastalığı, hipertansiyon, 65 yaşını geçmiş olmak, gerilim ve ailesinde kalp krizi öyküsü olması kalp krizi riskini arttırır” diye konuştu.
KAYNAK: İHA