HDP Eş Genel Lideri Pervin Buldan, partisinin Meclis’teki küme toplantısında konuştu.
Buldan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, geçen hafta yaptığı ve terör örgütü PKK önderi Abdullah Öcalan ve tutuklu eski HDP Eş Genel Lideri Selahattin Demirtaş’ı işaret ettiği “Edirne’deki, en büyük hesabı İmralı’dakine verecek. Onların da kendi içlerinde farklı bir hesaplaşmaları var. Ve bu hesaplaşmayı da yapacaklar” kelamlarına karşılık verdi.
Buldan hususla ilgili “Bu çerçevede İmralı’da yürütülecek diyalog görüşmelerini sonuna kadar destekleriz. Lakin, bir taraftan mutlak tecriti uygulamaya devam edenlerin öteki taraftan İmralı’dan kelam etmelerini samimi bulmadığımızı söz etmek isterim” diye konuştu.
Pervin Buldan’ın konuşmasında öne çıkan kısımlar şu biçimde:
“Hrant Dink’i katleden bu mekanizmayı epeyce âlâ tanıyoruz. Biz bunu nereden tanıyoruz? Roboski’den, Suruç’tan, Ankara ve İzmir katliamlarından…Bu sistemlerin sahipleri, işlenen cinayetlerin unutulacağını sanmasınlar, bu hakikatler gerçek adalet önünde açığa çıkartılacaktır. Halklarımızın hafızası unutmaz ve unutturmaz. Barışa kurşun sıkılan değil kucak açılan, nefretin değil sevgiyi kazandığı hoş bir ülkeyi bir arada var edeceğiz. Bir sefer daha sevgi ve hürmet ile anıyorum.
İktisat ve geçim kederi can yakıcı bir sorun olarak halkın en temel gündemi olmaya devam ediyor. Geçinemiyoruz seslerinin yükseldiği ve iktidara yönelik itirazın büyüdüğü kıymetli ve külfetli günlerden geçiyoruz. İktidarın bu seslere kulakları tıkalı.
“SİZ NEYİ DÜŞÜRDÜNÜZ ALLAH AŞKINA?”
Ekranlardaki dolar 13,50 kıymetlerinde gözüküyor, akaryakıtta, markette 18-20 liradır dolar. Doların 18 liraya ulaştığı 20 Aralık öncesi 12 kg’lık mutfak tüp ü 212 liraydı. Dolar bugün 13,50’lerde, tıpkı tüp 244 lira oldu. Dolar 18,50 iken bir depo 650’ye dönüyordu, artık birebir depo 900 lirayı geçiyor. Siz neyi düşürdünüz Allah aşkına? Bu kadar fiyat artışının olduğu, insanların perişan olduğu bir periyotta sizin neyi düşürdüğünüzü ve neyin köpüğünü aldığınızı merak ediyoruz.
ERDOĞAN’A KARŞILIK
HDP’nin durduğu nokta demokratik siyaset yeridir. HDP’yi silah, şiddet ve çatışma ile bağdaştıramaz, o denli bir fotoğrafın içine yerleştiremezsiniz. İftiralarla partimizi illegalize etmeye çalışan palavra merkezlerine sesleniyorum, HDP’nin durduğu yer diyalog ve müzakere, demokratik tahlil ve barış tabanıdır. Her şartta bu tabanda yürümeye kararlıdır. HDP demokratik siyaseti yeğleyenlerin çaba ettiği bir partidir. Toplumsal barış için, demokratik tahlil için diyalog ve müzakereye dayalı usul tek tahlil yoludur. Bu çerçevede İmralı’da yürütülecek diyalog görüşmelerini sonuna kadar destekleriz. Lakin, bir taraftan mutlak tecriti uygulamaya devam edenlerin başka taraftan İmralı’dan kelam etmelerini samimi bulmadığımızı söz etmek isterim. Bir tarafta rehin tutulan demokratik siyasetçiler, Demirtaş, Yüksekdağ, Sebahat Tuncel, Gültan Kışanak ve tüm arkadaşlarımız; öteki tarafta ise İmralı’da ağırlaştırılmış tecrit… Sürdürülen bu iki durumu da, bu iki durum üzerinden yürütülen tartışmayı da gerçek bulmuyoruz ve kabul etmiyoruz. Biz demokratik müzakerenin ve onurlu bir barışın yerini yaratma konusunda kararlıyız. HDP halkın sesini, barış taleplerini Meclis’e taşımak üzere yola çıkan esaslı bir partidir.”
Buldan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, geçen hafta yaptığı ve terör örgütü PKK önderi Abdullah Öcalan ve tutuklu eski HDP Eş Genel Lideri Selahattin Demirtaş’ı işaret ettiği “Edirne’deki, en büyük hesabı İmralı’dakine verecek. Onların da kendi içlerinde farklı bir hesaplaşmaları var. Ve bu hesaplaşmayı da yapacaklar” kelamlarına karşılık verdi.
Buldan hususla ilgili “Bu çerçevede İmralı’da yürütülecek diyalog görüşmelerini sonuna kadar destekleriz. Lakin, bir taraftan mutlak tecriti uygulamaya devam edenlerin öteki taraftan İmralı’dan kelam etmelerini samimi bulmadığımızı söz etmek isterim” diye konuştu.
Pervin Buldan’ın konuşmasında öne çıkan kısımlar şu biçimde:
“Hrant Dink’i katleden bu mekanizmayı epeyce âlâ tanıyoruz. Biz bunu nereden tanıyoruz? Roboski’den, Suruç’tan, Ankara ve İzmir katliamlarından…Bu sistemlerin sahipleri, işlenen cinayetlerin unutulacağını sanmasınlar, bu hakikatler gerçek adalet önünde açığa çıkartılacaktır. Halklarımızın hafızası unutmaz ve unutturmaz. Barışa kurşun sıkılan değil kucak açılan, nefretin değil sevgiyi kazandığı hoş bir ülkeyi bir arada var edeceğiz. Bir sefer daha sevgi ve hürmet ile anıyorum.
İktisat ve geçim kederi can yakıcı bir sorun olarak halkın en temel gündemi olmaya devam ediyor. Geçinemiyoruz seslerinin yükseldiği ve iktidara yönelik itirazın büyüdüğü kıymetli ve külfetli günlerden geçiyoruz. İktidarın bu seslere kulakları tıkalı.
“SİZ NEYİ DÜŞÜRDÜNÜZ ALLAH AŞKINA?”
Ekranlardaki dolar 13,50 kıymetlerinde gözüküyor, akaryakıtta, markette 18-20 liradır dolar. Doların 18 liraya ulaştığı 20 Aralık öncesi 12 kg’lık mutfak tüp ü 212 liraydı. Dolar bugün 13,50’lerde, tıpkı tüp 244 lira oldu. Dolar 18,50 iken bir depo 650’ye dönüyordu, artık birebir depo 900 lirayı geçiyor. Siz neyi düşürdünüz Allah aşkına? Bu kadar fiyat artışının olduğu, insanların perişan olduğu bir periyotta sizin neyi düşürdüğünüzü ve neyin köpüğünü aldığınızı merak ediyoruz.
ERDOĞAN’A KARŞILIK
HDP’nin durduğu nokta demokratik siyaset yeridir. HDP’yi silah, şiddet ve çatışma ile bağdaştıramaz, o denli bir fotoğrafın içine yerleştiremezsiniz. İftiralarla partimizi illegalize etmeye çalışan palavra merkezlerine sesleniyorum, HDP’nin durduğu yer diyalog ve müzakere, demokratik tahlil ve barış tabanıdır. Her şartta bu tabanda yürümeye kararlıdır. HDP demokratik siyaseti yeğleyenlerin çaba ettiği bir partidir. Toplumsal barış için, demokratik tahlil için diyalog ve müzakereye dayalı usul tek tahlil yoludur. Bu çerçevede İmralı’da yürütülecek diyalog görüşmelerini sonuna kadar destekleriz. Lakin, bir taraftan mutlak tecriti uygulamaya devam edenlerin başka taraftan İmralı’dan kelam etmelerini samimi bulmadığımızı söz etmek isterim. Bir tarafta rehin tutulan demokratik siyasetçiler, Demirtaş, Yüksekdağ, Sebahat Tuncel, Gültan Kışanak ve tüm arkadaşlarımız; öteki tarafta ise İmralı’da ağırlaştırılmış tecrit… Sürdürülen bu iki durumu da, bu iki durum üzerinden yürütülen tartışmayı da gerçek bulmuyoruz ve kabul etmiyoruz. Biz demokratik müzakerenin ve onurlu bir barışın yerini yaratma konusunda kararlıyız. HDP halkın sesini, barış taleplerini Meclis’e taşımak üzere yola çıkan esaslı bir partidir.”