İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki KİPTAŞ, toplumsal konut projesi “Tuzla Aydınlık Evler” için, Aydınlı Mahallesi’nde temel atma merasimi düzenledi.
Temel atma merasiminde konuşan İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, iktidar kanadından kuruma yapılan tenkitlerden ekonomik krize kadar biroldukça mevzuda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
“İSTANBUL NE KADAR AĞIR GELDİ BU ARKADAŞLARA”
KİPTAŞ’ın, döviz kurlarındaki artış niçiniyle maliyetlerin hesaplanamadığı bir ekonomik ortamda toplumsal konut üretme başarısı gösterdiğine vurgu yapan İmamoğlu, Tuzla’da yaşanan imar meselelerini yakından takip ettiklerini belirtti. Ankara’daki bakanların, TBMM’deki bütçe görüşmelerinde, konuşmalarının yüzde 50’sini İstanbul’a ayırdıklarını kaydeden İmamoğlu, “Bu İstanbul, ne kadar ağır geldi bu arkadaşlara, ne kadar üzüldüler. Çok daha üzülecekler. Zira, 16 milyon keyifli oluyor burada. 16 milyonun memnunluğu değil; anlıyoruz ki bunlar, kendilerine burayı mülk edinmişler. Mülk edinmişlik üzerinden, bir arbede içerisindeler. Bürokrasi boyunca eli titreyerek, bir ilçenin siyasi ilçe liderinden onay almadan imza atamayan ve artık bakan olmuş isim, ‘İstanbul’u birilerine bırakamayız’ diyor. aslına bakarsanız bu millet, İstanbul’u birilerine bırakmadı; yolladı sizi. Kovdu siz, kovdu. Koca devletimizin bakanı, belediyeyle yarışıyor. ‘Şu metroyu ben yapıyorum. Bu metroyu ben yapıyorum.’ Yapacaksın natürel. Devletin bakanısın Allah’ın adamı. ‘Gayrettepe’den havalimanına metro yapıyorum.’ Bilmem nereden bilmem nereye… Yapacaksın alışılmış. Ayıptır. Belediyeyle devletin bakanı yarışır mı? Şaşkın. Bunlar şaşkın. Vallahi şaşkın. Yahu memleketin sıkıntısına bak. 1 dolar olmuş 15 lira. Daha 4-5 sene evvel 3 liraydı” dedi.
“YOLA ÇIKAMAZ HALE GETİRDİN VATANDAŞI”
Cebine 100 Euro koyan bir Avrupalı’nın, İstanbul’da bir hafta doya doya tatil yapabileceğinin altını çizen İmamoğlu, şunları söylemiş oldu:
“Benim vatandaşım da cebine 130 lira khalbuki, -vazgeçtin Almanya’dan Antalya’da bir hafta tatil yapsın- yola çıkamazsın. Otobüs bileti alamazsın. Yola çıkamaz hale getirdin vatandaşı. 100 Euro’ya memleketin her eserini, her malını, vatandaşın alın terini, emeğini en ucuza satılan ülke haline getirdin, kalkıp oradan bize laf yetiştiriyorsun. İşine bak. Her bakan, İstanbul hakkında konuşacak buraya bir apolet takacak. Kime karşı? Bir şahsa karşı. Bir kişi için. Bir kişiyi memnun etmek için buraya apolet takacak. ‘Bak efendim nasıl konuştum İstanbul hakkında? Efendim belediye lideriyle ilgili düzgün konuştun mu? Nasıl laf ettim fakat?’ Bir apolet de buraya. Yahu istediğiniz kadar apolet takın. Biz, milletimizden apolet alıyoruz.”
KANAL İSTANBUL AÇIKLAMASI: BAKANLARIN DÜŞTÜĞÜ HALE BAK
“Bak Allah şahit; bu memleketin iktisadı uygun olsa da ben sizi doya doya alkışlasam” diyen İmamoğlu, “Ama içim yanıyor benim. Benim insanımın fukaralığı, benim içimi yakıyor. Ona karşın, burada temel atıyoruz. Ona karşın, toplumsal konut üretiyoruz. Ona karşın, 10 tane metroyu; yapamadığınız, hepsinin kapısına kilit vurduğunuz 10 tane metroyu yapmaya çalışıyoruz. Kasım ayında bütçe yaptık. Şu anda yeni baştan bütçe yapma zorunluluğumuz var. Kanal İstanbul’dan bahsediyorlar. Çıldıracağım Allah’ım. Kanal İstanbul’dan bahsediyor ya. Memleketin ortasından bir kanal geçirdiniz, paranın nereye aktığını bilmiyoruz. Neymiş? ‘Büyük gemileri geçireceğiz.’ Sen, hayatında bir tane küvette gemi oynatmamış adamsın. Büyük gemiyi İstanbul Boğazı’ndan geçiremezmiş de kanaldan geçirecekmiş. Devletin bakanlarının düştüğü hale bak ya. Ben, utanç duyuyorum. Bundan memnun değilim. Üzülüyorum” halinde konuştu.
“DEVLETİMİ, MİLLETİMİ DÜŞÜNEREK HAREKET EDECEĞİM”
Devlet adamlığının değerini İsmet İnönü, Murat Karayalçın ve Süleyman Demirel üzerinden örneklendiren İmamoğlu, “Seversiniz, sevmezsiniz. Eksiği vardır, fazlası vardır. Fakat devlet insanı olmak, devlete hizmet edebilme kabiliyetine sahip olmak, onu anlayabilmek, sevmek, sevmemek kısmı farklı. Beni de sevmeyin, sevin. Hiç değerli değil. Lakin ben devletimi, milletimi düşünerek hareket edeceğim. Ona hizmet edeceğim. Bir bireye bakıp, ona hizmet etme şuuru bizde yok. bu biçimde hazır ola geçme, bizde yok. Lakin devletimizin önünde hazır ola geçeriz. Bu millete hizmet ederiz. esasen bu nazaranvleri yapıyorsak, onun için yapıyoruz. ‘Allah’a mahcup olmayalım’ deriz. ‘Memleketimize, milletimize mahcup olmayalım’ deriz. ‘Atatürk’ün bize bıraktığı emanetlere mahcup olmayalım’ deriz” dedi.
“NASIL GÜNDEM DEĞİŞTİRİYORLAR AMA…”
Doların 15 TL düzeyine yaklaştığını belirten İmamoğlu, “Ekonomiye bakan insanın kelamlarını okumaya çalışıyor, okuyamıyorum. Sayın Cumhurbaşkanı’nı kırmayacaklarmış yahut Sayın Cumhurbaşkanı’nı bu hususta mahcup etmeyeceklermiş… Ekonomiyi mahcup etmeyin, ekonomiyi. Millete mahcup olmayın. Milletin parasını düşünün. Yapmayın Allah aşkına. Allah aşkına herkes işini yapsın. Bu millet sıkıntı durumda. Herkes işine baksın” diye konuştu.
“TERÖRİSTSE TUTUKLA”
İktidar kanadından gelen İBB’ye eleman alımı ve “terör örgütü mensubu çalışanlar” savlarına da değinen İmamoğlu, şöyleki konuştu:
“Büyükşehir belediyesinde, her ay konuşmayı kendine beceri bulan bir kısım muhalefet, İstanbul’un muhalefeti olan AK Parti kümesi ismine konuşanlar, ’45 bin eleman aldı’ dediler. Ortadan 20 gün geçmedi; bakan, ‘33 bin aldı’ dedi. 12 bin kişi için, kendileri palavrası tescilledi. Biz de diyoruz ki; ’20 bin 900 eleman aldık. Yayınlıyoruz da bunu; şeffaf. Orada 3-5 kişi üzerinden, ‘Yok efendim terörist, yok bu yok şu…’ Nasıl gündem değiştiriyorlar lakin? Dolar 15 lira ya. Oraya bakma, buraya bak. Neymiş? Terörist. Sokakta dolaşan bir insanı terörist ilan ediyorsun ya. Kamu kurunun eleman alma prensipleri vardır. Bizim 86 bin çalışanımız var. Bulmuşlar 5-10 tane isim, çevirip çevirip duruyorlar. Bir kısım gazeteci müsveddesi de buna ön ayak olup, buradan gündem yaratma çabasındalar. Koca koca kurumlarda, sokakta dolaşan insanın ismini vererek ‘terörist’ ilan ediyorlar. Teröristse, tutukla kardeşim.”
“TERÖRİSTSE, GİT TUTUKLA”
Devletin, bir insanı “terörist” olmakla suçlayamayacağını vurgulayan İmamoğlu, “Devlet, teröristi tespit etmişse, sarfiyat tutuklar. Hangi ülkede yaşıyoruz ya? Tutukla. Bize gelen vatandaşın eleman alınmasıyla ilgili, evraklar vardır. Kanunda aşikâr. Pak kağıdını istersin, gelir. Bilmem nesini alırsın, gelir. Belgesini toparlarsın, işe alırsın. İş akdi aşikardır. Bizdeki 85 bin çalışanın ismi cismi kapalı değil ki; herkes muhakkak. Buradan görürsün. TC kimlik numarasıyla görürsün Pekala artık o vatandaş meskenine nasıl girecek? Sokağında nasıl yürüyecek? Otobüse nasıl binecek? İş yerine nasıl gidecek? ‘Terörist’ dedin ona sen. Bir devlet, sokakta yürüyen vatandaşına ‘terörist’ der mi arkadaş? Bunu bir bakan, ağzıyla söyler mi? Üzülüyorum. Devlet babadır, anadır. Devletin yöneticisi, anayı babayı temsil eder. Vatandaş, evlattır. Devlet, vatandaşına sıcaklığını, şefkatini gösterir. Sarar, sarmalar. 84 milyon vatandaşın her birisi, o sıcaklıkta eşit ısınır. hiç birisi kendini dışarıda görmez; ister doğudan, ister batıdan, ister güneyden, ister kuzeyden. Kurban olayım; bu lisan, kimin lisanı? Bu millete hizmet edelim. Bu millet, güç durumda. Parası, pul olmuş. Bu memleket, birilerine dünyanın en ucuz memleketi, kendi vatandaşın en kıymetli memleket” tabirlerini kullandı.
“BU MİLLET EKMEĞİ KAÇA ALACAK”
Halk Ekmek için, 2020 Aralık’ında çuvalı 127 liraya aldıkları 1 çuval unun fiyatının, 325 TL’ye çıktığı bilgisini paylaşan İmamoğlu, “Belki bugünkü kur artışından dolayı, onu da veremeyecek. Pekala, 3 katına yanlışsız giden un fiyatından daha sonra, bu millet ekmeği kaça alacak” sorusunu yöneltti. Ekonomik manada ipin ucunun kaçtığı tespitinde bulunan İmamoğlu, “Ben de iktisat okudum. Ancak birileri üzere ‘Ekonomi profesörüyüm’ demiyorum. Bilenlere danışıyorum. ‘Ekonomiyi en âlâ bir ben bilirim’ demiyorum. Diyemem aslına bakarsan; haddime değil. Bilenlere danışıyorum. İpin ucu koptu gitti. Bir an evvel toparlanmamız lazım milletimiz için. Allah, bu memleketi ve bu milleti, bilgisiz yöneticilerden korusun. Ve bu milleti, bilgisiz yöneticilere buyruk kulu olmuş yöneticilerden de korusun. Bir kişi ne derse, ‘Emredersiniz’ diyen akıldan da Allah korusun. Bu millet uyanıktır. Her meskende, herkesin akıl alacağı 7 yaşında, 5 yaşında çocuğu var ya. Ben, çocuklarımızın zekasına hayranım. Gençlerimizin yaratıcılığına, girişimciliğine hayranım. bu biçimde bir toplumun olduğu yer, ayağa kalkmalı. Biz, nelerle uğraşıyoruz” halinde konuştu.
“BAHANE ÜRETEN, BENİM YOL ARKADAŞIM DEĞİLDİR”
“Bütün bu akıl tutulması yaşayan bu insanlara karşın, çalışmaya devam ediyoruz ve edeceğiz” diyen İmamoğlu, çalışma arkadaşlarına, “Benim her arkadaşımın işi, iş yönetmek olacak. Nefes almayacak. Dün bir çalışıyorsa, bugün iki çalışacak. İki çalışmayan, üç çalışmayan yol arkadaşım, benim yol arkadaşım değildir. Mazeret üreten, işine odaklanmayan, benim yol arkadaşım değildir. Devlete hizmet, bu biçimde bir hizmet gerektir kardeşim. ‘Ben, bu durumu düzeltmek için ne yapabilirim?’ Egosunu, kibrini, bütün ön yargılarını çöpe atacak; milletine, memleketine hizmet edecek” ikazlarında bulundu.
“TEK KAİDE; MİLLETE HİZMET”
“Gündem değiştirmek isteyen bu insanlara, biz, iş üreterek fırsat vermeyeceğiz” diyen İmamoğlu, şunları söylemiş oldu:
“Bakın, ‘terörist’ diyecekler. Uydurma, soruşturma açacaklar. Daha neler yapacaklar? Biz, biz bilmiyor muyuz onları? Biliyoruz. Sizin bütün oyunlarınızı ezberledik biz. Şu tek elim kâfi oyunlarınıza, tek elim. O kadar biliyoruz oyunlarınızı. Bunları yapacaklar, fakat biz yılmayacağız. Biz işimize bakacağız. Milletimize hizmet edeceğiz. Milletimizin tek kuruşunu heba etmeyeceğiz. Milletimizin her kuruşunu uygun değerlendireceğiz. Acil işlerimizi yapacağız. Tasarruf yapacağız. Kendi içimizdeki mekanizmayı, vatandaşımıza en düzgün hizmet ulaşsın diye kullanacağız. Önceliğimiz bu olacak. ötürüsıyla biz, seferberlik ilan etmiş bir kamu kurumuyuz. 1 aydır bütün arkadaşlarım, gece gündüz bütçe çalışıyorlar. İşlerini nasıl en verimli yürütürler ona bakıyorlar. Yaklaşık 1 ay evvel arkadaşlarımı toplayıp, ekonomik krizi yönetmeyle ilgili, ‘Acil Aksiyon Önlemleri Çalışması Grubu’ kurduk. Her anımızda bunu çalışıyoruz, her anımızda. Tek koşul var; millete hizmet.”
TEMELE BİRİNCİ HARÇ DÖKÜLDÜ
CHP İstanbul milletvekili Gökan Zeybek, Kartal Belediye Lideri Gökhan Yüksel ve bölge halkının katıldığı merasimde, KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt da bir konuşma yaptı. Konuşmaların akabinde, İmamoğlu ve birlikteindeki heyet, butonlara basarak, temele birinci harcı döktü.
Toplam 343 bağımsız üniteden oluşan proje; eşsiz mimari çizgisi, tabiat dostu, inançlı ve bulunduğu pozisyona paha katan özellikleriyle ön plana çıkıyor. Projeye, TC vatandaşı, kendisi yahut eşine ilişkin tapuda kayıtlı, kat irtifaklı ya da kat mülkiyetli bağımsız kısmı olmayan, en az bir yıldır İstanbul’da ikamet eden ve daha evvel KİPTAŞ’tan konut satın almamış herkes müracaat yapabilecek. Ebeveynleri ile yaşayan 18 yaşını doldurmuş tüm bireyler, üzerine konut olmaması ve öbür koşulları taşıması halinde projeye başvurabilecek. Müracaatlar, 13-28 Aralık (saat 17.00) tarihleri içinde online olarak www.aydinlikevler.kiptas.istanbul adresinden alınacak. İştirak bedeli 500 TL bir daha internet üzerinden banka kartı yahut havale/eft ile ödenebilecek.
AYRICALIKLI KÜMELERE 80 KONUT AYRILDI
“KİPTAŞ Tuzla Aydınlık Evler” toplumsal konut projesinde ayrıcalıklı küme olarak; Tuzla Aydınlı Mahallesi’nde en az 1 yıldır ikamet edenler, kamu ve özel sıhhat işçisi olarak çalışanlar (özel ve kamu tüm sıhhat merkezlerinde çalışan, paklık nazaranvlisi, memur, ambulans sürücüsü, hasta bakıcı, hemşire, tabip vb. ile tıbbi laboratuvar, aile sıhhati merkezi, eczane ve özel muayenehane çalışanları, diş doktorları vb. dâhil) en az yüzde 40 engelli vatandaşlar, şehit aileleri, harp ve görev malulleri ile dul ve yetimleri belirlendi ve ayrıcalıklı kümeler için projedeki konut adedinin yaklaşık yüzde 25’ine denk gelen konut ayrıldı.
Temel atma merasiminde konuşan İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, iktidar kanadından kuruma yapılan tenkitlerden ekonomik krize kadar biroldukça mevzuda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
“İSTANBUL NE KADAR AĞIR GELDİ BU ARKADAŞLARA”
KİPTAŞ’ın, döviz kurlarındaki artış niçiniyle maliyetlerin hesaplanamadığı bir ekonomik ortamda toplumsal konut üretme başarısı gösterdiğine vurgu yapan İmamoğlu, Tuzla’da yaşanan imar meselelerini yakından takip ettiklerini belirtti. Ankara’daki bakanların, TBMM’deki bütçe görüşmelerinde, konuşmalarının yüzde 50’sini İstanbul’a ayırdıklarını kaydeden İmamoğlu, “Bu İstanbul, ne kadar ağır geldi bu arkadaşlara, ne kadar üzüldüler. Çok daha üzülecekler. Zira, 16 milyon keyifli oluyor burada. 16 milyonun memnunluğu değil; anlıyoruz ki bunlar, kendilerine burayı mülk edinmişler. Mülk edinmişlik üzerinden, bir arbede içerisindeler. Bürokrasi boyunca eli titreyerek, bir ilçenin siyasi ilçe liderinden onay almadan imza atamayan ve artık bakan olmuş isim, ‘İstanbul’u birilerine bırakamayız’ diyor. aslına bakarsanız bu millet, İstanbul’u birilerine bırakmadı; yolladı sizi. Kovdu siz, kovdu. Koca devletimizin bakanı, belediyeyle yarışıyor. ‘Şu metroyu ben yapıyorum. Bu metroyu ben yapıyorum.’ Yapacaksın natürel. Devletin bakanısın Allah’ın adamı. ‘Gayrettepe’den havalimanına metro yapıyorum.’ Bilmem nereden bilmem nereye… Yapacaksın alışılmış. Ayıptır. Belediyeyle devletin bakanı yarışır mı? Şaşkın. Bunlar şaşkın. Vallahi şaşkın. Yahu memleketin sıkıntısına bak. 1 dolar olmuş 15 lira. Daha 4-5 sene evvel 3 liraydı” dedi.
“YOLA ÇIKAMAZ HALE GETİRDİN VATANDAŞI”
Cebine 100 Euro koyan bir Avrupalı’nın, İstanbul’da bir hafta doya doya tatil yapabileceğinin altını çizen İmamoğlu, şunları söylemiş oldu:
“Benim vatandaşım da cebine 130 lira khalbuki, -vazgeçtin Almanya’dan Antalya’da bir hafta tatil yapsın- yola çıkamazsın. Otobüs bileti alamazsın. Yola çıkamaz hale getirdin vatandaşı. 100 Euro’ya memleketin her eserini, her malını, vatandaşın alın terini, emeğini en ucuza satılan ülke haline getirdin, kalkıp oradan bize laf yetiştiriyorsun. İşine bak. Her bakan, İstanbul hakkında konuşacak buraya bir apolet takacak. Kime karşı? Bir şahsa karşı. Bir kişi için. Bir kişiyi memnun etmek için buraya apolet takacak. ‘Bak efendim nasıl konuştum İstanbul hakkında? Efendim belediye lideriyle ilgili düzgün konuştun mu? Nasıl laf ettim fakat?’ Bir apolet de buraya. Yahu istediğiniz kadar apolet takın. Biz, milletimizden apolet alıyoruz.”
KANAL İSTANBUL AÇIKLAMASI: BAKANLARIN DÜŞTÜĞÜ HALE BAK
“Bak Allah şahit; bu memleketin iktisadı uygun olsa da ben sizi doya doya alkışlasam” diyen İmamoğlu, “Ama içim yanıyor benim. Benim insanımın fukaralığı, benim içimi yakıyor. Ona karşın, burada temel atıyoruz. Ona karşın, toplumsal konut üretiyoruz. Ona karşın, 10 tane metroyu; yapamadığınız, hepsinin kapısına kilit vurduğunuz 10 tane metroyu yapmaya çalışıyoruz. Kasım ayında bütçe yaptık. Şu anda yeni baştan bütçe yapma zorunluluğumuz var. Kanal İstanbul’dan bahsediyorlar. Çıldıracağım Allah’ım. Kanal İstanbul’dan bahsediyor ya. Memleketin ortasından bir kanal geçirdiniz, paranın nereye aktığını bilmiyoruz. Neymiş? ‘Büyük gemileri geçireceğiz.’ Sen, hayatında bir tane küvette gemi oynatmamış adamsın. Büyük gemiyi İstanbul Boğazı’ndan geçiremezmiş de kanaldan geçirecekmiş. Devletin bakanlarının düştüğü hale bak ya. Ben, utanç duyuyorum. Bundan memnun değilim. Üzülüyorum” halinde konuştu.
“DEVLETİMİ, MİLLETİMİ DÜŞÜNEREK HAREKET EDECEĞİM”
Devlet adamlığının değerini İsmet İnönü, Murat Karayalçın ve Süleyman Demirel üzerinden örneklendiren İmamoğlu, “Seversiniz, sevmezsiniz. Eksiği vardır, fazlası vardır. Fakat devlet insanı olmak, devlete hizmet edebilme kabiliyetine sahip olmak, onu anlayabilmek, sevmek, sevmemek kısmı farklı. Beni de sevmeyin, sevin. Hiç değerli değil. Lakin ben devletimi, milletimi düşünerek hareket edeceğim. Ona hizmet edeceğim. Bir bireye bakıp, ona hizmet etme şuuru bizde yok. bu biçimde hazır ola geçme, bizde yok. Lakin devletimizin önünde hazır ola geçeriz. Bu millete hizmet ederiz. esasen bu nazaranvleri yapıyorsak, onun için yapıyoruz. ‘Allah’a mahcup olmayalım’ deriz. ‘Memleketimize, milletimize mahcup olmayalım’ deriz. ‘Atatürk’ün bize bıraktığı emanetlere mahcup olmayalım’ deriz” dedi.
“NASIL GÜNDEM DEĞİŞTİRİYORLAR AMA…”
Doların 15 TL düzeyine yaklaştığını belirten İmamoğlu, “Ekonomiye bakan insanın kelamlarını okumaya çalışıyor, okuyamıyorum. Sayın Cumhurbaşkanı’nı kırmayacaklarmış yahut Sayın Cumhurbaşkanı’nı bu hususta mahcup etmeyeceklermiş… Ekonomiyi mahcup etmeyin, ekonomiyi. Millete mahcup olmayın. Milletin parasını düşünün. Yapmayın Allah aşkına. Allah aşkına herkes işini yapsın. Bu millet sıkıntı durumda. Herkes işine baksın” diye konuştu.
“TERÖRİSTSE TUTUKLA”
İktidar kanadından gelen İBB’ye eleman alımı ve “terör örgütü mensubu çalışanlar” savlarına da değinen İmamoğlu, şöyleki konuştu:
“Büyükşehir belediyesinde, her ay konuşmayı kendine beceri bulan bir kısım muhalefet, İstanbul’un muhalefeti olan AK Parti kümesi ismine konuşanlar, ’45 bin eleman aldı’ dediler. Ortadan 20 gün geçmedi; bakan, ‘33 bin aldı’ dedi. 12 bin kişi için, kendileri palavrası tescilledi. Biz de diyoruz ki; ’20 bin 900 eleman aldık. Yayınlıyoruz da bunu; şeffaf. Orada 3-5 kişi üzerinden, ‘Yok efendim terörist, yok bu yok şu…’ Nasıl gündem değiştiriyorlar lakin? Dolar 15 lira ya. Oraya bakma, buraya bak. Neymiş? Terörist. Sokakta dolaşan bir insanı terörist ilan ediyorsun ya. Kamu kurunun eleman alma prensipleri vardır. Bizim 86 bin çalışanımız var. Bulmuşlar 5-10 tane isim, çevirip çevirip duruyorlar. Bir kısım gazeteci müsveddesi de buna ön ayak olup, buradan gündem yaratma çabasındalar. Koca koca kurumlarda, sokakta dolaşan insanın ismini vererek ‘terörist’ ilan ediyorlar. Teröristse, tutukla kardeşim.”
“TERÖRİSTSE, GİT TUTUKLA”
Devletin, bir insanı “terörist” olmakla suçlayamayacağını vurgulayan İmamoğlu, “Devlet, teröristi tespit etmişse, sarfiyat tutuklar. Hangi ülkede yaşıyoruz ya? Tutukla. Bize gelen vatandaşın eleman alınmasıyla ilgili, evraklar vardır. Kanunda aşikâr. Pak kağıdını istersin, gelir. Bilmem nesini alırsın, gelir. Belgesini toparlarsın, işe alırsın. İş akdi aşikardır. Bizdeki 85 bin çalışanın ismi cismi kapalı değil ki; herkes muhakkak. Buradan görürsün. TC kimlik numarasıyla görürsün Pekala artık o vatandaş meskenine nasıl girecek? Sokağında nasıl yürüyecek? Otobüse nasıl binecek? İş yerine nasıl gidecek? ‘Terörist’ dedin ona sen. Bir devlet, sokakta yürüyen vatandaşına ‘terörist’ der mi arkadaş? Bunu bir bakan, ağzıyla söyler mi? Üzülüyorum. Devlet babadır, anadır. Devletin yöneticisi, anayı babayı temsil eder. Vatandaş, evlattır. Devlet, vatandaşına sıcaklığını, şefkatini gösterir. Sarar, sarmalar. 84 milyon vatandaşın her birisi, o sıcaklıkta eşit ısınır. hiç birisi kendini dışarıda görmez; ister doğudan, ister batıdan, ister güneyden, ister kuzeyden. Kurban olayım; bu lisan, kimin lisanı? Bu millete hizmet edelim. Bu millet, güç durumda. Parası, pul olmuş. Bu memleket, birilerine dünyanın en ucuz memleketi, kendi vatandaşın en kıymetli memleket” tabirlerini kullandı.
“BU MİLLET EKMEĞİ KAÇA ALACAK”
Halk Ekmek için, 2020 Aralık’ında çuvalı 127 liraya aldıkları 1 çuval unun fiyatının, 325 TL’ye çıktığı bilgisini paylaşan İmamoğlu, “Belki bugünkü kur artışından dolayı, onu da veremeyecek. Pekala, 3 katına yanlışsız giden un fiyatından daha sonra, bu millet ekmeği kaça alacak” sorusunu yöneltti. Ekonomik manada ipin ucunun kaçtığı tespitinde bulunan İmamoğlu, “Ben de iktisat okudum. Ancak birileri üzere ‘Ekonomi profesörüyüm’ demiyorum. Bilenlere danışıyorum. ‘Ekonomiyi en âlâ bir ben bilirim’ demiyorum. Diyemem aslına bakarsan; haddime değil. Bilenlere danışıyorum. İpin ucu koptu gitti. Bir an evvel toparlanmamız lazım milletimiz için. Allah, bu memleketi ve bu milleti, bilgisiz yöneticilerden korusun. Ve bu milleti, bilgisiz yöneticilere buyruk kulu olmuş yöneticilerden de korusun. Bir kişi ne derse, ‘Emredersiniz’ diyen akıldan da Allah korusun. Bu millet uyanıktır. Her meskende, herkesin akıl alacağı 7 yaşında, 5 yaşında çocuğu var ya. Ben, çocuklarımızın zekasına hayranım. Gençlerimizin yaratıcılığına, girişimciliğine hayranım. bu biçimde bir toplumun olduğu yer, ayağa kalkmalı. Biz, nelerle uğraşıyoruz” halinde konuştu.
“BAHANE ÜRETEN, BENİM YOL ARKADAŞIM DEĞİLDİR”
“Bütün bu akıl tutulması yaşayan bu insanlara karşın, çalışmaya devam ediyoruz ve edeceğiz” diyen İmamoğlu, çalışma arkadaşlarına, “Benim her arkadaşımın işi, iş yönetmek olacak. Nefes almayacak. Dün bir çalışıyorsa, bugün iki çalışacak. İki çalışmayan, üç çalışmayan yol arkadaşım, benim yol arkadaşım değildir. Mazeret üreten, işine odaklanmayan, benim yol arkadaşım değildir. Devlete hizmet, bu biçimde bir hizmet gerektir kardeşim. ‘Ben, bu durumu düzeltmek için ne yapabilirim?’ Egosunu, kibrini, bütün ön yargılarını çöpe atacak; milletine, memleketine hizmet edecek” ikazlarında bulundu.
“TEK KAİDE; MİLLETE HİZMET”
“Gündem değiştirmek isteyen bu insanlara, biz, iş üreterek fırsat vermeyeceğiz” diyen İmamoğlu, şunları söylemiş oldu:
“Bakın, ‘terörist’ diyecekler. Uydurma, soruşturma açacaklar. Daha neler yapacaklar? Biz, biz bilmiyor muyuz onları? Biliyoruz. Sizin bütün oyunlarınızı ezberledik biz. Şu tek elim kâfi oyunlarınıza, tek elim. O kadar biliyoruz oyunlarınızı. Bunları yapacaklar, fakat biz yılmayacağız. Biz işimize bakacağız. Milletimize hizmet edeceğiz. Milletimizin tek kuruşunu heba etmeyeceğiz. Milletimizin her kuruşunu uygun değerlendireceğiz. Acil işlerimizi yapacağız. Tasarruf yapacağız. Kendi içimizdeki mekanizmayı, vatandaşımıza en düzgün hizmet ulaşsın diye kullanacağız. Önceliğimiz bu olacak. ötürüsıyla biz, seferberlik ilan etmiş bir kamu kurumuyuz. 1 aydır bütün arkadaşlarım, gece gündüz bütçe çalışıyorlar. İşlerini nasıl en verimli yürütürler ona bakıyorlar. Yaklaşık 1 ay evvel arkadaşlarımı toplayıp, ekonomik krizi yönetmeyle ilgili, ‘Acil Aksiyon Önlemleri Çalışması Grubu’ kurduk. Her anımızda bunu çalışıyoruz, her anımızda. Tek koşul var; millete hizmet.”
TEMELE BİRİNCİ HARÇ DÖKÜLDÜ
CHP İstanbul milletvekili Gökan Zeybek, Kartal Belediye Lideri Gökhan Yüksel ve bölge halkının katıldığı merasimde, KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt da bir konuşma yaptı. Konuşmaların akabinde, İmamoğlu ve birlikteindeki heyet, butonlara basarak, temele birinci harcı döktü.
Toplam 343 bağımsız üniteden oluşan proje; eşsiz mimari çizgisi, tabiat dostu, inançlı ve bulunduğu pozisyona paha katan özellikleriyle ön plana çıkıyor. Projeye, TC vatandaşı, kendisi yahut eşine ilişkin tapuda kayıtlı, kat irtifaklı ya da kat mülkiyetli bağımsız kısmı olmayan, en az bir yıldır İstanbul’da ikamet eden ve daha evvel KİPTAŞ’tan konut satın almamış herkes müracaat yapabilecek. Ebeveynleri ile yaşayan 18 yaşını doldurmuş tüm bireyler, üzerine konut olmaması ve öbür koşulları taşıması halinde projeye başvurabilecek. Müracaatlar, 13-28 Aralık (saat 17.00) tarihleri içinde online olarak www.aydinlikevler.kiptas.istanbul adresinden alınacak. İştirak bedeli 500 TL bir daha internet üzerinden banka kartı yahut havale/eft ile ödenebilecek.
AYRICALIKLI KÜMELERE 80 KONUT AYRILDI
“KİPTAŞ Tuzla Aydınlık Evler” toplumsal konut projesinde ayrıcalıklı küme olarak; Tuzla Aydınlı Mahallesi’nde en az 1 yıldır ikamet edenler, kamu ve özel sıhhat işçisi olarak çalışanlar (özel ve kamu tüm sıhhat merkezlerinde çalışan, paklık nazaranvlisi, memur, ambulans sürücüsü, hasta bakıcı, hemşire, tabip vb. ile tıbbi laboratuvar, aile sıhhati merkezi, eczane ve özel muayenehane çalışanları, diş doktorları vb. dâhil) en az yüzde 40 engelli vatandaşlar, şehit aileleri, harp ve görev malulleri ile dul ve yetimleri belirlendi ve ayrıcalıklı kümeler için projedeki konut adedinin yaklaşık yüzde 25’ine denk gelen konut ayrıldı.