Medipol Mega Üniversite Hastanesi Organ Nakli Kısmından Prof. Dr. Onur Yaprak, son senelerda görülme sıklığı artan karaciğer yağlanmasının belirtilerine ait açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Yaprak, karaciğer yağlanmasının her 3 şahıstan 1’ini etkilediğine dikkat çekerek “sıradan karaciğer yağlanması olanlarda genelde belirti yoktur ve sıklıkla rutin testlerde tespit edilir. Lakin yağlanma ilerleyip iltihap ve daha sonrasında siroza niye olursa bireyde evvel yorgunluk ve halsizlik, sağ karın bölgesinde dolgunluk hissi akabinde da besbelli siroz bulguları kendini gösterir” dedi.
KOLAY YAĞLANMALARDA BELİRTİ YOK
Yaprak konuşmasının devamında: “İşlenmiş ve biroldukça katkı unsurunu içeren hazır besinlerin, glukoz şurubunun, früktozun yaygın kullanması, fastfood, hareketsizlik, obezite çağdaş çağın hastalığı olan karaciğerde yağlanmayı da birlikteinde getirdi. sıradan yağlanma olan bireylerde ekseriyetle bariz bir şikayet yoktur ve ekseriyetle de sadece rutin kan testleri yahut tesadüfen yapılan ultrasonografi, MR ya da birtakım cerrahi süreçler sırasında tespit edilir” diye konuştu.
YORGUNLUK, HALSİZLİK VE DOLGUNLUK HİSSİ
Karaciğerde yağlanmanın artmasıyla belirtilerin ortaya çıkabileceğini söz eden Prof. Dr. Yaprak, “Yağlanma ilerleyip iltihap ve karaciğerde sertleşmeye niye olursa şahısta evvel yorgunluk ve halsizlik, sağ karın bölgesinde dolgunluk hissi akabinde da bariz siroz bulguları kendini gösterir. Karaciğer yağlanmasının fazla geliştiği şahıslar; obezite, hipertansiyon, yüksek kolesterol ve diyabet hastaları olup bu şahısların neredeyse yüzde 80’inde karaciğer yağlanması vardır. Bu yüzden risk altındakilerin kan analizi ve radyolojik tekniklerle karaciğerde yağlanma denetimini yaptırmaları gerekir” değerlendirmesinde bulundu.
YAĞLANMANIN DERECESİ ÖNEMLİ
Prof. Dr. Yaprak, karaciğer yağlanmasının tespiti için hem kan analizi tıpkı vakitte radyolojik görüntüleme hallerine başvurulduğuna değinerek, şu ayrıntıları verdi: “Kan analizi olarak; AST, ALT, GGT bilhassa istediğimiz testlerdir. Ayrıyeten bireyde yağlanmaya yol açan insülin direnci için HOMA-IR ve açlık kan şekeri, kolesterol ve trigliserid seviyelerinin denetim edilmesi de gereklidir. Radyolojik görüntüleme açısından çabuk ve pratik uygulanan yol ultrasonografi olmakla birlikte sıradan ultrason cihazlarındansa karaciğerin sertlik derecesini de ölçen elastografi yahut fibroscan dediğimiz epey işlevli aygıtlar karaciğeri pahalandırmak için daha tesirlidir. Yağlanmanın derecesi açısından ise MR üzerinde birtakım özel programlar yahut tomografi son derece kıymetli bilgiler vermektedir”.
AKŞAM 7’DEN daha sonra YEMEK YENMEMELİ
Prof. Dr. Yaprak, karaciğer yağlanmasına karşı yapılacakları ise şöyleki kıymetlendirdi: “Karaciğerde yağlanma saptanan bireylerde beden yükünün yüzde 10 kadarını verecek bir diyet ve antrenman programı ile yağlanma giderilebilmektedir. Karbonhidrattan güçlü besinleri, fastfood mamüllerini, doymuş yağ içeren besinleri azaltılıp Akdeniz tipi beslenmeye geçilmesi, akşam 7’den daha sonra yeme hareketine son verilmesi ve günde sıradaninden yarım saatlik yürüyüşler yapılması ile bu büyük oranda muvaffakiyet sağlanabilir” dedi.
KAYNAK: İHA
KOLAY YAĞLANMALARDA BELİRTİ YOK
Yaprak konuşmasının devamında: “İşlenmiş ve biroldukça katkı unsurunu içeren hazır besinlerin, glukoz şurubunun, früktozun yaygın kullanması, fastfood, hareketsizlik, obezite çağdaş çağın hastalığı olan karaciğerde yağlanmayı da birlikteinde getirdi. sıradan yağlanma olan bireylerde ekseriyetle bariz bir şikayet yoktur ve ekseriyetle de sadece rutin kan testleri yahut tesadüfen yapılan ultrasonografi, MR ya da birtakım cerrahi süreçler sırasında tespit edilir” diye konuştu.
YORGUNLUK, HALSİZLİK VE DOLGUNLUK HİSSİ
Karaciğerde yağlanmanın artmasıyla belirtilerin ortaya çıkabileceğini söz eden Prof. Dr. Yaprak, “Yağlanma ilerleyip iltihap ve karaciğerde sertleşmeye niye olursa şahısta evvel yorgunluk ve halsizlik, sağ karın bölgesinde dolgunluk hissi akabinde da bariz siroz bulguları kendini gösterir. Karaciğer yağlanmasının fazla geliştiği şahıslar; obezite, hipertansiyon, yüksek kolesterol ve diyabet hastaları olup bu şahısların neredeyse yüzde 80’inde karaciğer yağlanması vardır. Bu yüzden risk altındakilerin kan analizi ve radyolojik tekniklerle karaciğerde yağlanma denetimini yaptırmaları gerekir” değerlendirmesinde bulundu.
YAĞLANMANIN DERECESİ ÖNEMLİ
Prof. Dr. Yaprak, karaciğer yağlanmasının tespiti için hem kan analizi tıpkı vakitte radyolojik görüntüleme hallerine başvurulduğuna değinerek, şu ayrıntıları verdi: “Kan analizi olarak; AST, ALT, GGT bilhassa istediğimiz testlerdir. Ayrıyeten bireyde yağlanmaya yol açan insülin direnci için HOMA-IR ve açlık kan şekeri, kolesterol ve trigliserid seviyelerinin denetim edilmesi de gereklidir. Radyolojik görüntüleme açısından çabuk ve pratik uygulanan yol ultrasonografi olmakla birlikte sıradan ultrason cihazlarındansa karaciğerin sertlik derecesini de ölçen elastografi yahut fibroscan dediğimiz epey işlevli aygıtlar karaciğeri pahalandırmak için daha tesirlidir. Yağlanmanın derecesi açısından ise MR üzerinde birtakım özel programlar yahut tomografi son derece kıymetli bilgiler vermektedir”.
AKŞAM 7’DEN daha sonra YEMEK YENMEMELİ
Prof. Dr. Yaprak, karaciğer yağlanmasına karşı yapılacakları ise şöyleki kıymetlendirdi: “Karaciğerde yağlanma saptanan bireylerde beden yükünün yüzde 10 kadarını verecek bir diyet ve antrenman programı ile yağlanma giderilebilmektedir. Karbonhidrattan güçlü besinleri, fastfood mamüllerini, doymuş yağ içeren besinleri azaltılıp Akdeniz tipi beslenmeye geçilmesi, akşam 7’den daha sonra yeme hareketine son verilmesi ve günde sıradaninden yarım saatlik yürüyüşler yapılması ile bu büyük oranda muvaffakiyet sağlanabilir” dedi.
KAYNAK: İHA