CHP’nin Gaziantep’te düzenlediği Belediye Liderleri Çalıştayı’na 11’i büyükşehir belediye lideri olmak üzere 247 belediye lideri katılıyor. CHP’li belediyelerin geçmiş 2 yılı masaya yatırılacak, önümüzdeki senelerda neler yapılacağı tartışılacak.
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, çalıştayın başlangıcında yaptığı konuşmada Gaziantepli yurttaşların Kurtuluş Savaşı’nda verdiği çabayı anlattı. Kılıçdaroğlu, Gaziantep’in bununla birlikte sanayi kenti olduğuna dikkat çekerek, “Bütün Ortadoğu’ya öncü olur” dedi. Kılıçdaroğlu’nun konuşması özetle şu biçimde:
İZMİR’DE HDP’YE ATAK: “Hepimiz siyaset yapıyoruz. Yalnızca CHP’liler değil. Siyasette en büyük hakem halktır. Siyasal partilerin temel amacı de ülkeye huzuru barışı getirmek, ülkenin nasıl kalkınacağını halka anlatmaktır. Halkın tercihlerine her ortamda hürmet duymamız gerekir. Hepimiz kendi politikalarımızı anlatarak, halkın önüne çıkarız. Halk kimi iktidara taşırsa başımızın üstünde yeri vardır. Siyaset halka hizmet etme alanıdır. Bu bağlamda son vakit içinderda birtakım siyasi kurumlara yapılan atakları şiddetle kınamak her siyasi partinin boynunun borcudur. İzmir’de yapılan hücum, bir bayanın ömrünü kaybetmesi, bu sabah haberlerde vardı. Hani’de AK Parti’nin ilçe binasına yapılan akın, bunları kabul etmiyoruz. Bizim siyaset anlayışımız, fikirlerin müsabakasıdır. Kin, öfke, intikam duygusu değil.
MİSYONUMUZ TAHLİL ÜRETMEK: Koronavirüs sürecinde belediyelerimize epey değerli nazaranvler düşmüştü. Türkiye nüfusunun yüzde 54’ünü CHP’li belediyeler yönetiyor. ötürüsıyla yaşanan bütün meselelere tahlil üretmek zorundaydık. Bahis insandı, a ve b partili değildi. O insanların tamamına hizmet götürmekti. Şayet hizmeti daha düzgün götürebiliyorsan, bunun yolu yarıştır, hizmet yarışıdır. Buradan herkese rahatlıkla söyleyebilirim, bizim belediye liderlerimiz. Antep’in en küçük belediyesi Karkamış ile onların en büyük belediyesiyle müsabakaya hazırız. Her türlü engelleme yapıldı mı, yapıldı. Şikayet geldi mi, şikayet etmeyiz. Bizim bakılırsavimiz tahlil üretmek.
BELEDİYELERİN YARDIMLARI:
ONLAR CEPLERİNE, BİZ VATANDAŞA ÇALIŞIYORUZ: Bilhassa düğün dalında günlük çalışan beşerler var. Bunların aileleri var, nasıl geçinecek. 13 bin 338 sanatkara yardım yaptık. AK Parti’ye, MHP’ye ilişkin belediyeler bilsinler, o belediyelerde minimum fiyat 2 bin 825 lira. Bizim belediyelerde net 3 bin 100 lira. En küçük belediyemiz 3 bin 100 lira minimum fiyat verirken, onların en büyük belediyeleri 2 bin 825 lira veriyor. O minimum fiyat 3 bin 100 lira olduğu vakit bakkaldan, manavdan alışveriş yapacak. Çocuğuna, meskenine bakacak. CHP’ye ilişkin en küçük belediye taban fiyatı 3 bin 100 lira yaparken, koskoca hükümet, milyarlarca lira parası olan, nasıl taban fiyatı 2 bin 825 lira yapar. Zira onlar ceplerine çalışıyorlar, biz vatandaşa çalışıyoruz.
ÖZ TENKİT YAPMALIYIZ: Biraz da öz tenkit… 6 bin 317 şehidin verildiği topraklardayız. Hoş şeyler yapıyoruz. Pekala niye Gaziantep’in nüfusu artıyor da bizim milletvekili sayımız artmıyor? Kabahat kimde, Anteplilerde mi bizde mi? Anteplilerde hata yok, kabahat bizde. Gazianteplilere sözümdür, daima birileriyle hengame eden bir örgüt istemiyorum. Kimse kusura bakmasın… ötürüsıyla gün hizmet günüdür. Gün çalışma günüdür. Nüfus artıyor, bizim milletvekilimiz yok. Bir devir burası CHP’nin kalesiydi, Celal Doğan üzere efsane bir isim vardı. Ne oldu?… Şayet bir partili arkadaşım kendisini değil partiyi düşünüyorsa, evvel Antep’i düşünecek. Antep’te bir çocuk yatağa aç giriyorsa ne vilayet lideri ne de ilçe lideri uyuyacak.
SİYASİ AHLAK KANUNU GETİRECEĞİZ: Sorun üretmek değil var olan sorunu nasıl çözeceğiz, bunu anlatacağız. Bunu anlattığınız vakit vatandaş size güveniyor. Allah’ın müsaadesiyle iktidara geleceğiz, milletin takdiriyle. Antepliler bizi âlâ dinlesinler. 83 milyon vatandaşımız da uygun dinlesinler. Dostlarımızla birlikte iktidar olduğumuzda birinci yapacağımız iş TBMM’ye birinci hafta ortasında Siyasi Ahlak Kanunu sevk etmektir. Bu millete borcum var. 27,5 yıl devlette çalıştım. Çok sayıda başbakan ile çalıştım. Bütçe nasıl yapılır, vergi nasıl toplanır, harcamalar nasıl yapılır?Bütün bunlara 27,5 yılımı verdim. Ne vakit genel lider oldum, müfettiş ordusu bakılırsavlendirdiler, sanki Kılıçdaroğlu’nun açığını bulabilir miyim diye. Araştırın dedim. Boğazımdan aşağı haram girmedi ki. O niçinle bir şey bulamadılar. Siyasi Ahlak Kanunu’nu niye getireceğiz, siyaset kirlilikten arınmalı. Milletin vekilinin pak olması lazım. Ankara’ya gidip, milletvekili sıfatını taşıyıp, ihale peşinde koşan milletvekili istemiyoruz biz. Esnafın kuralları vardır, hekimleri kuralları vardır. Siyasetçinin? Getireceğiz. Pak ahlaklı siyaseti Türkiye’ye getirmek zorundayız.
10 BİN DOLARI ALAN SİYASETÇİ KİM?: Şu ülkenin geldiği hali görüyor musunuz? İktidar sahiplerine bakıyor musunuz? Kimin eli kimin cebinde muhakkak mi? Bu ülkenin İçişleri Bakanı kalkar devletin televizyonunda ‘Bir siyasetçiye her ay 10 bin dolar para veriliyor’. Kim bu siyasetçi. Kim veriyor, yer altı dünyası, çeteler veriyor. Kim bu siyasetçi hala muhakkak değil. Açıklamam savcıya söyleyeceğim, git savcıya. Meclis Liderine söylemiş oldum. Kim bu adam çıkarın ortaya. Mektup yazmış hoş, yanıt verin bu biçimde kim bu adam. Bir rüşvetçiyi korumak, rüşvetçiyle yan yana durmaktır. Ben dedim ki. Atamayla gelen İçişleri Bakanını devletin bir numaralı koltuğunda oturan kişi çağırır ‘Kim bu siyasetçi?’. Sorsun. Sormuyor mu?… Yer altı dünyasından, rüşvetlerden, ihalelerden beslenen bir siyaseti asla hakikat bulmuyoruz. Bunun gayretini vereceğiz. En büyük takviyesi de tekrarki seçimlerde Anteplilerden bekliyorum. Pak, ahlaklı siyaset istiyorsan takviye vereceksin.
RÜŞVETÇİ BÜYÜKELÇİLERİ ÇAĞIRACAĞIZ: CHP’lilerin iki temel kırmızı çizgisi vardır. Bayrak ve vatan konusunda hiç bir tartışmaya yaklaşmayız, asla kabul edemeyiz. Artık ben AK Partiye oy veren yahut MHP’ye oy veren kardeşlerime seslenmek isterim. Bayrak kıymetli mi, pahalı. Canımızı veriyor muyuz, veriyoruz. Ay Yıldızlı Bayrağı ister otomobilinde, ister meskeninde onurlu beşerler taşır. Rüşvet alan bireylerin otomobillerinde Türk Bayrağı taşımalarına tahammül edemiyoruz. Benim 83 milyona kelamım var. İktidara geldiğimizde birinci bir hafta ortasında rüşvetçi büyükelçileri Türkiye’ye çağıracağız.
TÜRKİYE COĞRAFYASINDA HİÇBİR ÇOCUK YATAĞA AÇ GİRMEYECEK: Doları, dövizi denetim edemiyorlar. Kimse önünü bakılırsamiyor. Esnaf malı satıyor, sattığı malı tıpkı paraya alamıyor. Dostlarımızla iktidar olduğumuzda esnafın, esnaf kredi kooperatiflerinden çektiği kredilerin faizlerini sileceğiz. Birebir biçimde çiftçiler. Onların da faizlerini sileceğiz. İktidarımızın birinci 6 ayında Türkiye’de büyük değişimi nazarancekler. Namuslu, ahlaklı siyaset nasıl olurmuş herkes bakılırsacek. Dost, düşman herkes bakılırsacek. Çocuk üniversiteyi bitirmiş, işsiz. Aile çocuğunu Kredi Yurtlar Kurumu’nda okutmuş. Borcunu öde, yoksa haciz göndereceğim! Kaldıracağız bunu. Çocuk evvel işe başlayacak, daha sonra taksitlerle borcunu öde diyeceğiz. Yoksul, fukaradan yana olan devlete toplumsal devlet diyoruz. Bunun politik ismi toplumsal demokrasidir. Gelir dağılımı istikrarlı olacak. Bilin, bütün millete kelamım. Nasıl bizim belediye liderlerimiz bakılırsav yaptığı yerde hiç bir çocuğu yatağa aç yatırmıyorsa, iktidar olduğumuzda Türkiye coğrafyasında hiç bir çocuk yatağa aç girmeyecek…. Yoksulları diziyorlar sıraya, çağırıyorlar televizyonları, yardım yapıyoruz diye. Onların onuru yok mu? Biz bunu yapmayacağız. Aile takviyeleri sigortasını getireceğiz, her ay bankaya paranı yatıracağız, daha sonra çekeceksin. Kimse senin yoksul olduğunu bilmeyecek, yalnızca devlet bilecek. Bunun kelamı 1971 yılında verilmiş. Hangi yıldayız 2021. Ortadan 50 yıl geçmiş. Niçin gelmiyor, zira yoksulluğu bitirmek istemiyorlar. Fakir kalsın bize muhtaç olsun, bize oy versin istiyorlar.
HİÇBİR HÂKİM ÜLKE MAL VARLIĞINI SORGULAYAMAYACAK: Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı kuracağız. Hâkim güçlerin şekillendirdiği topraklarda barış gelmez. Mısır, Suriye, İran’la hengame etmeyeceğiz. Arbede hiç bir topluma fayda getirmiş değil. Ulusal Kurtuluş Savaşını verenler savaşın bütün acımasızlığını biliyorlardı, ‘Yurtta barış cihanda barış’ dediler. Bir kelamım daha var, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının, başbakanının, bakanının hiç bir hâkim ülke mal varlığını sorgulayamayacak.
ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNDE MESLEK LİSELERİ: Bütün organize sanayi bölgelerinde teknoloji liseleri kuracağız. Ulusal Eğitim Bakanlığı ile organize sanayi bölgesi birlikte okulları yönetecek. Öğrenci fabrikasında staja gidecek, devlet toplumsal güvenlik primini ödeyecek. Üniversite okumak istiyorsa, iz düşümü kısmına artı puan verecek.
BÜLENT ECEVİT’İN KELAMINI HATIRLATTI: Türkiye’nin nereye gittiği aşikâr değil ancak umutsuz değiliz. Bunu çözeceğiz. birlikte çözeceğiz. CHP bunu yapabilir mi, niçin yapmayalım. Belediye liderlerimiz tarih, destan yazıyor. Belediye liderleri bunu yapıyor, bütün zorluklara karşın yapıyorlar. Türkiye’yi de aklı başında, dengeli, israfa son veren, harcadığı her kuruşun hesabını veren bir siyasi anlayışla yönetmek istiyoruz. Bunun için de halktan dayanak bekliyoruz. Her kuruşun hesabını vermenin onurunu taşıyan bir siyaset bizim temel gayemiz olmalıdır. Merhum Ecevit’in şu kelamını hiç unutmadım: Ne ezen ne ezilen, insanca, hakça bir nizam.“
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, çalıştayın başlangıcında yaptığı konuşmada Gaziantepli yurttaşların Kurtuluş Savaşı’nda verdiği çabayı anlattı. Kılıçdaroğlu, Gaziantep’in bununla birlikte sanayi kenti olduğuna dikkat çekerek, “Bütün Ortadoğu’ya öncü olur” dedi. Kılıçdaroğlu’nun konuşması özetle şu biçimde:
İZMİR’DE HDP’YE ATAK: “Hepimiz siyaset yapıyoruz. Yalnızca CHP’liler değil. Siyasette en büyük hakem halktır. Siyasal partilerin temel amacı de ülkeye huzuru barışı getirmek, ülkenin nasıl kalkınacağını halka anlatmaktır. Halkın tercihlerine her ortamda hürmet duymamız gerekir. Hepimiz kendi politikalarımızı anlatarak, halkın önüne çıkarız. Halk kimi iktidara taşırsa başımızın üstünde yeri vardır. Siyaset halka hizmet etme alanıdır. Bu bağlamda son vakit içinderda birtakım siyasi kurumlara yapılan atakları şiddetle kınamak her siyasi partinin boynunun borcudur. İzmir’de yapılan hücum, bir bayanın ömrünü kaybetmesi, bu sabah haberlerde vardı. Hani’de AK Parti’nin ilçe binasına yapılan akın, bunları kabul etmiyoruz. Bizim siyaset anlayışımız, fikirlerin müsabakasıdır. Kin, öfke, intikam duygusu değil.
MİSYONUMUZ TAHLİL ÜRETMEK: Koronavirüs sürecinde belediyelerimize epey değerli nazaranvler düşmüştü. Türkiye nüfusunun yüzde 54’ünü CHP’li belediyeler yönetiyor. ötürüsıyla yaşanan bütün meselelere tahlil üretmek zorundaydık. Bahis insandı, a ve b partili değildi. O insanların tamamına hizmet götürmekti. Şayet hizmeti daha düzgün götürebiliyorsan, bunun yolu yarıştır, hizmet yarışıdır. Buradan herkese rahatlıkla söyleyebilirim, bizim belediye liderlerimiz. Antep’in en küçük belediyesi Karkamış ile onların en büyük belediyesiyle müsabakaya hazırız. Her türlü engelleme yapıldı mı, yapıldı. Şikayet geldi mi, şikayet etmeyiz. Bizim bakılırsavimiz tahlil üretmek.
BELEDİYELERİN YARDIMLARI:
ONLAR CEPLERİNE, BİZ VATANDAŞA ÇALIŞIYORUZ: Bilhassa düğün dalında günlük çalışan beşerler var. Bunların aileleri var, nasıl geçinecek. 13 bin 338 sanatkara yardım yaptık. AK Parti’ye, MHP’ye ilişkin belediyeler bilsinler, o belediyelerde minimum fiyat 2 bin 825 lira. Bizim belediyelerde net 3 bin 100 lira. En küçük belediyemiz 3 bin 100 lira minimum fiyat verirken, onların en büyük belediyeleri 2 bin 825 lira veriyor. O minimum fiyat 3 bin 100 lira olduğu vakit bakkaldan, manavdan alışveriş yapacak. Çocuğuna, meskenine bakacak. CHP’ye ilişkin en küçük belediye taban fiyatı 3 bin 100 lira yaparken, koskoca hükümet, milyarlarca lira parası olan, nasıl taban fiyatı 2 bin 825 lira yapar. Zira onlar ceplerine çalışıyorlar, biz vatandaşa çalışıyoruz.
ÖZ TENKİT YAPMALIYIZ: Biraz da öz tenkit… 6 bin 317 şehidin verildiği topraklardayız. Hoş şeyler yapıyoruz. Pekala niye Gaziantep’in nüfusu artıyor da bizim milletvekili sayımız artmıyor? Kabahat kimde, Anteplilerde mi bizde mi? Anteplilerde hata yok, kabahat bizde. Gazianteplilere sözümdür, daima birileriyle hengame eden bir örgüt istemiyorum. Kimse kusura bakmasın… ötürüsıyla gün hizmet günüdür. Gün çalışma günüdür. Nüfus artıyor, bizim milletvekilimiz yok. Bir devir burası CHP’nin kalesiydi, Celal Doğan üzere efsane bir isim vardı. Ne oldu?… Şayet bir partili arkadaşım kendisini değil partiyi düşünüyorsa, evvel Antep’i düşünecek. Antep’te bir çocuk yatağa aç giriyorsa ne vilayet lideri ne de ilçe lideri uyuyacak.
SİYASİ AHLAK KANUNU GETİRECEĞİZ: Sorun üretmek değil var olan sorunu nasıl çözeceğiz, bunu anlatacağız. Bunu anlattığınız vakit vatandaş size güveniyor. Allah’ın müsaadesiyle iktidara geleceğiz, milletin takdiriyle. Antepliler bizi âlâ dinlesinler. 83 milyon vatandaşımız da uygun dinlesinler. Dostlarımızla birlikte iktidar olduğumuzda birinci yapacağımız iş TBMM’ye birinci hafta ortasında Siyasi Ahlak Kanunu sevk etmektir. Bu millete borcum var. 27,5 yıl devlette çalıştım. Çok sayıda başbakan ile çalıştım. Bütçe nasıl yapılır, vergi nasıl toplanır, harcamalar nasıl yapılır?Bütün bunlara 27,5 yılımı verdim. Ne vakit genel lider oldum, müfettiş ordusu bakılırsavlendirdiler, sanki Kılıçdaroğlu’nun açığını bulabilir miyim diye. Araştırın dedim. Boğazımdan aşağı haram girmedi ki. O niçinle bir şey bulamadılar. Siyasi Ahlak Kanunu’nu niye getireceğiz, siyaset kirlilikten arınmalı. Milletin vekilinin pak olması lazım. Ankara’ya gidip, milletvekili sıfatını taşıyıp, ihale peşinde koşan milletvekili istemiyoruz biz. Esnafın kuralları vardır, hekimleri kuralları vardır. Siyasetçinin? Getireceğiz. Pak ahlaklı siyaseti Türkiye’ye getirmek zorundayız.
10 BİN DOLARI ALAN SİYASETÇİ KİM?: Şu ülkenin geldiği hali görüyor musunuz? İktidar sahiplerine bakıyor musunuz? Kimin eli kimin cebinde muhakkak mi? Bu ülkenin İçişleri Bakanı kalkar devletin televizyonunda ‘Bir siyasetçiye her ay 10 bin dolar para veriliyor’. Kim bu siyasetçi. Kim veriyor, yer altı dünyası, çeteler veriyor. Kim bu siyasetçi hala muhakkak değil. Açıklamam savcıya söyleyeceğim, git savcıya. Meclis Liderine söylemiş oldum. Kim bu adam çıkarın ortaya. Mektup yazmış hoş, yanıt verin bu biçimde kim bu adam. Bir rüşvetçiyi korumak, rüşvetçiyle yan yana durmaktır. Ben dedim ki. Atamayla gelen İçişleri Bakanını devletin bir numaralı koltuğunda oturan kişi çağırır ‘Kim bu siyasetçi?’. Sorsun. Sormuyor mu?… Yer altı dünyasından, rüşvetlerden, ihalelerden beslenen bir siyaseti asla hakikat bulmuyoruz. Bunun gayretini vereceğiz. En büyük takviyesi de tekrarki seçimlerde Anteplilerden bekliyorum. Pak, ahlaklı siyaset istiyorsan takviye vereceksin.
RÜŞVETÇİ BÜYÜKELÇİLERİ ÇAĞIRACAĞIZ: CHP’lilerin iki temel kırmızı çizgisi vardır. Bayrak ve vatan konusunda hiç bir tartışmaya yaklaşmayız, asla kabul edemeyiz. Artık ben AK Partiye oy veren yahut MHP’ye oy veren kardeşlerime seslenmek isterim. Bayrak kıymetli mi, pahalı. Canımızı veriyor muyuz, veriyoruz. Ay Yıldızlı Bayrağı ister otomobilinde, ister meskeninde onurlu beşerler taşır. Rüşvet alan bireylerin otomobillerinde Türk Bayrağı taşımalarına tahammül edemiyoruz. Benim 83 milyona kelamım var. İktidara geldiğimizde birinci bir hafta ortasında rüşvetçi büyükelçileri Türkiye’ye çağıracağız.
TÜRKİYE COĞRAFYASINDA HİÇBİR ÇOCUK YATAĞA AÇ GİRMEYECEK: Doları, dövizi denetim edemiyorlar. Kimse önünü bakılırsamiyor. Esnaf malı satıyor, sattığı malı tıpkı paraya alamıyor. Dostlarımızla iktidar olduğumuzda esnafın, esnaf kredi kooperatiflerinden çektiği kredilerin faizlerini sileceğiz. Birebir biçimde çiftçiler. Onların da faizlerini sileceğiz. İktidarımızın birinci 6 ayında Türkiye’de büyük değişimi nazarancekler. Namuslu, ahlaklı siyaset nasıl olurmuş herkes bakılırsacek. Dost, düşman herkes bakılırsacek. Çocuk üniversiteyi bitirmiş, işsiz. Aile çocuğunu Kredi Yurtlar Kurumu’nda okutmuş. Borcunu öde, yoksa haciz göndereceğim! Kaldıracağız bunu. Çocuk evvel işe başlayacak, daha sonra taksitlerle borcunu öde diyeceğiz. Yoksul, fukaradan yana olan devlete toplumsal devlet diyoruz. Bunun politik ismi toplumsal demokrasidir. Gelir dağılımı istikrarlı olacak. Bilin, bütün millete kelamım. Nasıl bizim belediye liderlerimiz bakılırsav yaptığı yerde hiç bir çocuğu yatağa aç yatırmıyorsa, iktidar olduğumuzda Türkiye coğrafyasında hiç bir çocuk yatağa aç girmeyecek…. Yoksulları diziyorlar sıraya, çağırıyorlar televizyonları, yardım yapıyoruz diye. Onların onuru yok mu? Biz bunu yapmayacağız. Aile takviyeleri sigortasını getireceğiz, her ay bankaya paranı yatıracağız, daha sonra çekeceksin. Kimse senin yoksul olduğunu bilmeyecek, yalnızca devlet bilecek. Bunun kelamı 1971 yılında verilmiş. Hangi yıldayız 2021. Ortadan 50 yıl geçmiş. Niçin gelmiyor, zira yoksulluğu bitirmek istemiyorlar. Fakir kalsın bize muhtaç olsun, bize oy versin istiyorlar.
HİÇBİR HÂKİM ÜLKE MAL VARLIĞINI SORGULAYAMAYACAK: Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı kuracağız. Hâkim güçlerin şekillendirdiği topraklarda barış gelmez. Mısır, Suriye, İran’la hengame etmeyeceğiz. Arbede hiç bir topluma fayda getirmiş değil. Ulusal Kurtuluş Savaşını verenler savaşın bütün acımasızlığını biliyorlardı, ‘Yurtta barış cihanda barış’ dediler. Bir kelamım daha var, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının, başbakanının, bakanının hiç bir hâkim ülke mal varlığını sorgulayamayacak.
ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNDE MESLEK LİSELERİ: Bütün organize sanayi bölgelerinde teknoloji liseleri kuracağız. Ulusal Eğitim Bakanlığı ile organize sanayi bölgesi birlikte okulları yönetecek. Öğrenci fabrikasında staja gidecek, devlet toplumsal güvenlik primini ödeyecek. Üniversite okumak istiyorsa, iz düşümü kısmına artı puan verecek.
BÜLENT ECEVİT’İN KELAMINI HATIRLATTI: Türkiye’nin nereye gittiği aşikâr değil ancak umutsuz değiliz. Bunu çözeceğiz. birlikte çözeceğiz. CHP bunu yapabilir mi, niçin yapmayalım. Belediye liderlerimiz tarih, destan yazıyor. Belediye liderleri bunu yapıyor, bütün zorluklara karşın yapıyorlar. Türkiye’yi de aklı başında, dengeli, israfa son veren, harcadığı her kuruşun hesabını veren bir siyasi anlayışla yönetmek istiyoruz. Bunun için de halktan dayanak bekliyoruz. Her kuruşun hesabını vermenin onurunu taşıyan bir siyaset bizim temel gayemiz olmalıdır. Merhum Ecevit’in şu kelamını hiç unutmadım: Ne ezen ne ezilen, insanca, hakça bir nizam.“