A
admin
Guest
Serik ilçesi Silyon Antik Kenti’ndeki çalışmaları incelemek için Antalya’ya gelen Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kaçakçılıkla Çaba Dairesi Lideri Zeynep Boz, kültür varlıkları kaçakçılığıyla yapılan dolandırıcılık formlarıyla ilgili bilgi verdi.
Boz, kültür varlığı kullanılması suretiyle dolandırıcılık hadisesinin pek fazla olduğunu ve dolandırıcıların vatandaşları tuzağa çekmek için farklı metotlar kullandığını söylemiş oldu.
Telefona gelen bir bildiri yahut toprağın altına gömülen tarihi yapıtların taklidiyle dolandırıcılığın gerçekleştirildiğini anlatan Boz şu biçimde devam etti: “Dolandırıcılık sistemi kimi vakit cep telefonunuza gelen bir iletiyle başlıyor. Siz o bildiriye geri dönüyorsanız artık dolandırıcının tuzağına düştünüz demektir. İletide, ‘Ahmet abi nasılsın? Ben Muhammet, uzun müddettir sana ulaşmaya çalışıyorum. Teyzemin ahırını inşa ederken 500 sarı lira buldum. Gel bunu birlikte paylaşalım’ diye bir bildiri geliyor. O noktadan daha sonra kişi yönlendirilerek, ‘Abi sen bana yardımcı olabilirsin, annem hasta, asker kaçağıyım. Yardıma gereksinimim var o yüzden devlete gidemiyorum. Ben bu 500 sarı lirayı sana vereyim, sen de bana 5-10 bin lira ver, benim işim görülsün.’ kandırmacalarıyla vatandaş dolandırılıyor.”
Dolandırıcılara kananların adeta “Ava giderken avlandığını” söz eden Boz, “Yasa dışı bir işe girdiği için” de vatandaşın gidip şikayetçi olmaktan çekindiğini belirtti.
ALÇI KÜLÇE ALTIN HALİNE GETİRİLEREK DOLANDIRICILIK YAPILIYOR
Yaratıcı yollarla dolandırıcıların tarihi yapıtları taklit ettiğini aktaran Boz, “Dolandırıcılar alçıyı külçe altın haline getirerek birtakım yerlere saklayıp görüntü ve fotoğraflarını çekiyor ve bu türlü bireyler tuzağa düşürülüyor. Beşerler kısa yoldan para kazanma dileği yüzünden dolandırıcılara basitçe inanıyor. Dolandırıcılar da vatandaşları kandırarak ellerindeki paraları alıyor” diye konuştu.
Boz, yapılan dolandırıcılık yoluyla yaratılan kent efsanesi yüzünden kaçak kazıların yapıldığını, ören yerleri, antik kent, bilim ve bilginin tahribatına yol açtığını vurguladı.
Daire başkanlığına, emniyet ve jandarmaya gelen her türlü ihbarı “Sahte midir, dolandırıcılık formülü midir?” diye düşünmeden harekete geçtiklerini belirten Boz, kuşkulu bir durumla müsabakaları halinde vatandaşların kolluk güçlerine ihbarda bulunmalarını tavsiye etti.
Boz, kültür varlığı kullanılması suretiyle dolandırıcılık hadisesinin pek fazla olduğunu ve dolandırıcıların vatandaşları tuzağa çekmek için farklı metotlar kullandığını söylemiş oldu.
Telefona gelen bir bildiri yahut toprağın altına gömülen tarihi yapıtların taklidiyle dolandırıcılığın gerçekleştirildiğini anlatan Boz şu biçimde devam etti: “Dolandırıcılık sistemi kimi vakit cep telefonunuza gelen bir iletiyle başlıyor. Siz o bildiriye geri dönüyorsanız artık dolandırıcının tuzağına düştünüz demektir. İletide, ‘Ahmet abi nasılsın? Ben Muhammet, uzun müddettir sana ulaşmaya çalışıyorum. Teyzemin ahırını inşa ederken 500 sarı lira buldum. Gel bunu birlikte paylaşalım’ diye bir bildiri geliyor. O noktadan daha sonra kişi yönlendirilerek, ‘Abi sen bana yardımcı olabilirsin, annem hasta, asker kaçağıyım. Yardıma gereksinimim var o yüzden devlete gidemiyorum. Ben bu 500 sarı lirayı sana vereyim, sen de bana 5-10 bin lira ver, benim işim görülsün.’ kandırmacalarıyla vatandaş dolandırılıyor.”
Dolandırıcılara kananların adeta “Ava giderken avlandığını” söz eden Boz, “Yasa dışı bir işe girdiği için” de vatandaşın gidip şikayetçi olmaktan çekindiğini belirtti.
ALÇI KÜLÇE ALTIN HALİNE GETİRİLEREK DOLANDIRICILIK YAPILIYOR
Yaratıcı yollarla dolandırıcıların tarihi yapıtları taklit ettiğini aktaran Boz, “Dolandırıcılar alçıyı külçe altın haline getirerek birtakım yerlere saklayıp görüntü ve fotoğraflarını çekiyor ve bu türlü bireyler tuzağa düşürülüyor. Beşerler kısa yoldan para kazanma dileği yüzünden dolandırıcılara basitçe inanıyor. Dolandırıcılar da vatandaşları kandırarak ellerindeki paraları alıyor” diye konuştu.
Boz, yapılan dolandırıcılık yoluyla yaratılan kent efsanesi yüzünden kaçak kazıların yapıldığını, ören yerleri, antik kent, bilim ve bilginin tahribatına yol açtığını vurguladı.
Daire başkanlığına, emniyet ve jandarmaya gelen her türlü ihbarı “Sahte midir, dolandırıcılık formülü midir?” diye düşünmeden harekete geçtiklerini belirten Boz, kuşkulu bir durumla müsabakaları halinde vatandaşların kolluk güçlerine ihbarda bulunmalarını tavsiye etti.