İspanyol direktör Pedro Almodóvar’ın Venedik Sinema Şenliği’nin açılışında birinci kere izleyicilerle buluşan sineması ”Madres Paralelas” (Paralel Anneler), İspanya’da gişede beklentilerin altında kaldı. Ülkede güçlenen ultra sağ hareketin siyaseti kirlettiğini söyleyerek, gişe başarısızlığından izleyiciyi sorumlu tutan Almodóvar’a reaksiyon gösterildi.
‘İÇ SAVAŞ’TA YAŞANANLARI YOK SAYAMAYIZ’
“Madres Paralelas”, biri 40’lı yaşlarında, başkası genç iki bekar anne adayının doğum yapmak üzere tıpkı gün, birebir hastanede yolların kesişmesini ve bu müsabakayla değişen hayatlarını husus alıyor. Kıssanın görünmeyen kısmında ise İspanya İç Savaşı ve savaş periyodunda kaybedilenler yer alıyor. Venedik Sinema Şenliği’nin açılışında birinci kere izleyicilerle buluşan sinemanın basın toplantısında konuşma yapan direktör, İspanya’nın İç Savaş devri ile hesaplaşması gerektiğini ”İspanya’nın iç savaşta kaybedilen ailelere epeyce büyük bir manevi borcu var. Kaybedilen insan sayısı Yargıç Baltasar Garzón’un yıllar evvel yaptığı bir sayıma nazaran yaklaşık 114 bin, birtakım iddialara göre 150 bini aşıyor. Yani İspanya, Kamboçya’dan daha sonra dünyada öldürülen insanların kimsenin onları bulamayacağı yerlere dağıldığı ikinci ülke. 85 yıl ortadan daha sonra kayıplara olan bu borç ödenene kadar yakın tarihimizi ve İç Savaş’ta yaşananları yok sayamayız” sözleriyle vurguladı.
ALMODÓVAR’IN İSPANYA’DA 1989’DAN BERİ EN MAKÛS GİŞE YAPAN SİNEMASI
Gösterime girdiği ABD’de ve Fransa’da hala ilgi nazarann sinema, direktörün filmografisine İspanya’da 1989’dan bu yana en makûs gişe yapan Almodóvar sineması olarak yerleşti.
Birkaç hafta evvel El Pais gazetesine verdiği söyleşide seyircinin sineması anlamadığını söyleyen Almodóvar, “Ülkenin yarısının bu sinemaya soğuk bir halla yaklaşacağını iddia etmiştim. Çünkü bu soğukluğun sebebi sinemamın bu ülkenin ortak hafızasına dair olması. İspanya her vakit bölünmüş bir ülke oldu benim gözümde ve hala da o denli. Bilhassa sağcı, muhafazakar kesim için bu sinema katiyen bir şey söz etmiyor” dedi.
‘BUGÜNE NEREDEN GELDİĞİMİZİ HATIRLAMAK İSTEMEYEN BİR SAĞ ZİHNİYET İLE KARŞI KARŞIYAYIZ’
İspanya’da ultra sağcı Vox’un siyaset sahnesinde gün geçtikçe güçlenmesi ve parlamentoda üçüncü parti olmasının bu kıssayı ele alma biçimini politikleştirdiğini belirten direktör tenkitlerine şöyleki devam etti:
“Kurban rolüne falan girmeye niyetim yok zira bu cins bir sinema yaparken ne üzere sonuçlarla karşılaşacağımı biliyordum. Ancak kendi ülkemin insanlarının bu öyküye aralıklı olduğunu görüyorum. Ve sanıyorum bunun sebebi, son derece antipatik görünen bir probleme dair asla kimsenin hiç bir vakit konuşma niyetinde olmaması. Bana o denli geliyor ki bugüne nereden geldiğimizi asla hatırlamak istemeyen bir sağ zihniyet ile karşı karşıyayız. Çoğunlukta olmamalarına karşın çok fazla gürültü yapıyorlar ve bu da İspanya’daki siyasi hayatı resmen zehirliyor.”
ALMODÓVAR’A REAKSİYON
Almodóvar son olarak, “Ne yazık ki, sinemalarım kendi ülkem hariç dünyanın çabucak her yerinde muvaffakiyet elde ediyor. Bunu şikayet etmek için söylemiyorum; öte yandan bu reddedemeyeceğim bir gerçek” açıklamalarıyla izleyicilerden reaksiyon aldı. Direktörün tenkit oklarını evvel kendisine doğrultmasını, izleyiciyi suçlayarak bir şey elde edemeyeceğini savunan yazılar kaleme alındı.
Toplumsal medyadan da tenkitler alan Almodovar için, siyasete bulaşmasının fazlaca antipatik olduğu ya da aldığı kararların kararına katlanamayan bir ”aptal” olduğu üzere yorumlar yapıldı. (Çeviren: Özgür His Durgun)
‘İÇ SAVAŞ’TA YAŞANANLARI YOK SAYAMAYIZ’
“Madres Paralelas”, biri 40’lı yaşlarında, başkası genç iki bekar anne adayının doğum yapmak üzere tıpkı gün, birebir hastanede yolların kesişmesini ve bu müsabakayla değişen hayatlarını husus alıyor. Kıssanın görünmeyen kısmında ise İspanya İç Savaşı ve savaş periyodunda kaybedilenler yer alıyor. Venedik Sinema Şenliği’nin açılışında birinci kere izleyicilerle buluşan sinemanın basın toplantısında konuşma yapan direktör, İspanya’nın İç Savaş devri ile hesaplaşması gerektiğini ”İspanya’nın iç savaşta kaybedilen ailelere epeyce büyük bir manevi borcu var. Kaybedilen insan sayısı Yargıç Baltasar Garzón’un yıllar evvel yaptığı bir sayıma nazaran yaklaşık 114 bin, birtakım iddialara göre 150 bini aşıyor. Yani İspanya, Kamboçya’dan daha sonra dünyada öldürülen insanların kimsenin onları bulamayacağı yerlere dağıldığı ikinci ülke. 85 yıl ortadan daha sonra kayıplara olan bu borç ödenene kadar yakın tarihimizi ve İç Savaş’ta yaşananları yok sayamayız” sözleriyle vurguladı.
ALMODÓVAR’IN İSPANYA’DA 1989’DAN BERİ EN MAKÛS GİŞE YAPAN SİNEMASI
Gösterime girdiği ABD’de ve Fransa’da hala ilgi nazarann sinema, direktörün filmografisine İspanya’da 1989’dan bu yana en makûs gişe yapan Almodóvar sineması olarak yerleşti.
Birkaç hafta evvel El Pais gazetesine verdiği söyleşide seyircinin sineması anlamadığını söyleyen Almodóvar, “Ülkenin yarısının bu sinemaya soğuk bir halla yaklaşacağını iddia etmiştim. Çünkü bu soğukluğun sebebi sinemamın bu ülkenin ortak hafızasına dair olması. İspanya her vakit bölünmüş bir ülke oldu benim gözümde ve hala da o denli. Bilhassa sağcı, muhafazakar kesim için bu sinema katiyen bir şey söz etmiyor” dedi.
‘BUGÜNE NEREDEN GELDİĞİMİZİ HATIRLAMAK İSTEMEYEN BİR SAĞ ZİHNİYET İLE KARŞI KARŞIYAYIZ’
İspanya’da ultra sağcı Vox’un siyaset sahnesinde gün geçtikçe güçlenmesi ve parlamentoda üçüncü parti olmasının bu kıssayı ele alma biçimini politikleştirdiğini belirten direktör tenkitlerine şöyleki devam etti:
“Kurban rolüne falan girmeye niyetim yok zira bu cins bir sinema yaparken ne üzere sonuçlarla karşılaşacağımı biliyordum. Ancak kendi ülkemin insanlarının bu öyküye aralıklı olduğunu görüyorum. Ve sanıyorum bunun sebebi, son derece antipatik görünen bir probleme dair asla kimsenin hiç bir vakit konuşma niyetinde olmaması. Bana o denli geliyor ki bugüne nereden geldiğimizi asla hatırlamak istemeyen bir sağ zihniyet ile karşı karşıyayız. Çoğunlukta olmamalarına karşın çok fazla gürültü yapıyorlar ve bu da İspanya’daki siyasi hayatı resmen zehirliyor.”
ALMODÓVAR’A REAKSİYON
Almodóvar son olarak, “Ne yazık ki, sinemalarım kendi ülkem hariç dünyanın çabucak her yerinde muvaffakiyet elde ediyor. Bunu şikayet etmek için söylemiyorum; öte yandan bu reddedemeyeceğim bir gerçek” açıklamalarıyla izleyicilerden reaksiyon aldı. Direktörün tenkit oklarını evvel kendisine doğrultmasını, izleyiciyi suçlayarak bir şey elde edemeyeceğini savunan yazılar kaleme alındı.
Toplumsal medyadan da tenkitler alan Almodovar için, siyasete bulaşmasının fazlaca antipatik olduğu ya da aldığı kararların kararına katlanamayan bir ”aptal” olduğu üzere yorumlar yapıldı. (Çeviren: Özgür His Durgun)