Aysel YÜCEL
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı öncülüğünde bu yıl birinci kere düzenlenen ve bundan daha sonraki senelerda klasikleşmesi planlanan Türkiye Denizcilik Tepesi, 1-3 Temmuz 2021 tarihlerinde hibrit bir aktiflik olarak Tersane İstanbul’da gerçekleştirildi. Denizcilik ve Kabotaj Bayramı kutlamaları ile başlayan Türkiye Denizcilik Tepesinde, dalın potansiyeli ve gelecek vizyonu masaya yatırıldı, çeşitli paneller gerçekleştirildi.
Dorukta konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, denizcilik konusunda dünyadaki hareketleri takip etmek gerektiğini işaret ederek, “Bugün, dünyadaki ticaret hacmi 12 milyar ton. Bu sayıların 2030’da iki katına çıkması bekleniyor. O niçinle 2030 yılına hazırlıklı olmamız lazım” dedi.
Aktiflik kapsamında moderatörlüğünü İdare Konseyi Liderimiz Hakan Güldağ’ın yaptığı ‘Denizcilikte Dijitalleşme’ temalı panele; Türk Loydu İdare Heyeti Lideri Cem Melikoğlu, Havelsan Genel Müdürü Dr. Mehmet Akif Nacar, UAB Eski Müsteşarı, Navis Danışmanlık Genel MüdürüDr. Özkan Poyraz, T.C. UAB Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Durmuş Ünüvar ve Yılport Operasyon Lideri Ian James konuşmacı olarak katıldı. Panelde, dijitalleşmenin denizcilik kesimindeki yansımaları bütünsel olarak ele alındı. Panelde konuşan, UAB Eski Müsteşarı, Navis Danışmanlık Genel Müdürü Dr. Özkan Poyraz, objelerin interneti, yapay zeka, robotik ve otomatik makinaları içeren bir geleceğin bölümü beklediğine dikkat çekerek, “Otonom gemi denemeleri var. Biz buharlı ve yelkenli gemilere gemi 1.0 diyorsak, bugün tahminen de akıllı vardiya sistemlerinin, akıllı çatışmayı tedbire sistemleri olan gemilere ‘gemi 5.0’ demek lazım. Sanayi 4.0’ın üzerine de biraz çıkmış üzere görünüyorlar” dedi. Poyraz, bu gelişmelerin gemiye, gemi işletmesine ve limanla ilgili tertiplere nasıl yansıdığına, bölümün bunlara ne kadar hazır olduğuna bakmak gerektiğini söyleyerek, İnsanların toplumsal hayatı ve bu hizmetleri çevreleyen başka hizmetler siber güvenlikten objelerin internetine kadar bu objeye ne kadar hazırlar. Onlar hazır olduğunda bu süreç tamamlanacak. Yani otonom gemiyi yapmak kıymetli değil. Yardımcı hizmetler buna hazır mı? Bana nazaran şu an hazır değil” dedi. Poyraz, en çok üzerinde durulması gereken konulardan birinin ‘Big data’ ( büyük veri) olduğuna vurgu yaparak, “Onlarca servisten hangisi iş odaklı olarak sayısallaştırılabilmeli bunun üzerinde durmak lazım. Türkiye’de en büyük sorun vasıflı eleman. Denizciler bilgisayarla haşır neşir olmalı. Gelecekte bilgisayarlar sanal gerçekliği de içerecek” dedi.
E-navigasyon maliyetleri azaltıyor, emisyonu düşürüyor
T.C. UAB Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Durmuş Ünüvar, konuşmasında e-navigasyonun denizciliğin dijital dönüşümünün omurgasını oluşturduğuna dikkat çekti. E-navigasyon, limandan limana inançlı seyir için denizcilikle ilgili tüm ögelerinin uyumlu biçimde çalışabilmesinin sağlanması ve bu hedefle değişen teknolojinin kullanılması olarak tanım ediliyor. Ünivar, e-navigasyonun maksadının denizcilik altyapısını, havacılıkta kullanılan dünya çapında entegre olmuş yüksek teknolojiye misal bir düzeye ulaştırmak olduğunu tabir ederek, “Bu kapsamda belirtilen teknolojilerin kullanılması ile yapılan tahliller incelendiğinde; işletme maliyetlerinin yüzde 12 düştüğü, güç kullanmasının ve emisyon oranının yüzde 34 azaldığı neticelerina ulaşılıyor. Bu süreç nihayetinde insansız deniz nakliyatına giden yolu hazırlıyor” diye konuştu. Ünivar, denizciliğin dijitalleşme adımlarını yakın olarak takip etmek ve gelecekte hizmet verilen alanlardaki standartları belirlemek üzere çalışmalarını yürüttüklerini söylemiş oldu.
Dijitalleşme verimliliği artırıyor
Türk Loydu İdare Konseyi Lideri Cem Melikoğlu, dijitalleşmenin verimliliği, suratı ve performansı artıracağını vurgulayarak, “Plan onay sistemimizi elektronik ortama aldık. Tam bu evrede pandemi girdi ortaya. İşçimizin 3’te 2’si konuttan çalıştı. Bir de baktık ki bizim performansımız arttı. Müşteri de keyifli. bu biçimde biz bu yolda ilerleyelim dedik. Artık daha büyük atılımlara uğraşıyoruz. Artık gemiyi 3 boyutlu çizip, her şeyi bu plan üzerinde işleyip o hafızada olmasını sağlayacağız” dedi. Yılport’un Operasyon Lideri Ian James de “Pandemi de geçmişte yaptığımız dijital yatırımlarımızın yararını gördük, işlerimiz kolaylaştı. Limancılık da bu istikamette ilerliyor. İlerlemek zorunda aslına bakarsan” dedi.
Otonom gemi kazalarında kim sorumlu olacak?
Cem Melikoğlu, otonom gemilerin risklerine değindi. “Otonom gemi epeyce şahane bir fikir lakin denizcilikte öngörülemeyen kaideler epeyce fazla. Kusurlar olabiliyor, kazası var, korsanı var. İnsansız full otonom sisteme geçmemiz biraz uzun sürecek. Kısa vadede sistemler daha kendini denetim eder hale geldi lakin full otonom biraz vakit alacak. Teknolojiden mümkün olduğu kadar yaralanmamız lazım. Bu esasen otonom gemiler devreye girerse en büyük sorularından biri. Hangi deniz kazasında hangisinin nasıl sorumlu olacağı da denizcilikte dijital dönüşümün getireceği meselelerden biri. Bu sistem getirilecekse hangi hallerde kim sorumlu olacak bilinmesi lazım. Ben olaya mühendis olarak yaklaşıyorum. Bir gemi sefer yaparken daha küçük bir yolcu gemisinin üzerinden geçiyor. Burada software yanılgısı mı, materyal kusuru mı bunu incelemek lazım. Yazılımda yanılgı var ise onun üzerine masraflar, sensörde arıza var ise onu yapanın üzerine gidersiniz. Bu daha epeyce su kaldırır.” Dal yetkilileri, otonom gemilere yönelik yasal altyapıların da oluşturulması gerektiğinin altını çizdi.
Havelsan’dan yerli yazılım atağı
Havelsan Genel Müdürü Dr. Mehmet Akif Nacar, savunma endüstrisinde kıymetli projelere imza atan Havelsan’ın farklı alanlardaki birikimlerini denizcilik kesimine aktarmak için harekete geçtiklerini söz ederek, Türk Boğazları Gemi Trafik Hizmetleri Sistem Yükseltme Projesi ve bunun yerlileştirilmesi konusundaki çalışmaların değerli bir noktaya geldiğini vurguladı. Nacar, projenin bu yıl hizmete alınmasının planlandığını söylemiş oldu. Bunun yanı sıra Kıyı Güvenlik Gözetleme Radar Sistemi projeleri olduğunu söylemiş oldu. Proje yardımıyla bütün Türkiye kara sularının deniz fotoğrafının oluşturulması, oradan geçen trafiğin tespit edilmesi ve tüm bunların Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın sitemlerine entegre bir biçimde bir komuta denetim manasında kullanılması amaçlanıyor. Bu sayede insan kaçakçılığının ve kaçak geçişlerin önlenmesi hedefleniyor. Havelsan bundan daha sonraki süreçte sayısal data, bilgi irtibat altyapıları bilhassa e-navigasyon projesi kapsamında çalışmalar yapacak. Havelsan’ın Siber risklere karşı çeşitli tedbirler geliştiren projeler yürütülüyor.
“Özel hedefli gemi inşasında önderleri tahtan indirdik”
Römorkörün devlerinden Sanmar’ın İdare Konseyi Lider Vekili Ali Gürün, dorukta Türkiye’nin özel amaçlı gemi inşasında dünya başkanlarını tahtından indirdiğini söylemiş oldu. Ali Gürün, “Türkiye, römorkör inşasında dünya çapında bir vakit içinder önder olan İspanya ve Hollanda’yı dahi piyasadan sildi. “Tereciye tere satmak bir tarafa, terecinin kendisi olduk” dedi. Türkiye’nin özel gayeli gemilerde Avrupa’nın ve Ortadoğu’nun üretim üssü haline geldiğini vurgulayan Gürün, “Navlun avantajına da sahip olan Türkiye, bilhassa son 10 yılda yüksek katma pahalı teknolojik ve çevreci gemi inşasında değerli bir noktaya ulaştı. Bizlerin epeyce kuvvetli, hayli büyük gemileri yapmak üzere bir gayemizin olmaması gerektiğini düşünüyorum. Zira yaptığımız gemilerin teknolojilerinin yüksek olması, boyutlarının küçük olması hem çabuk yapılması hem katma pahasının yüksek olması tıpkı vakitte daha çevreci inşa edilmesi manasına geliyor” diye konuştu. Kesimdeki problemlere da değinen Gürün, “Orta kademe teknisyen bulmada zorlanıyoruz. İhracatta teminat mektubu sorunu da sürüyor” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı öncülüğünde bu yıl birinci kere düzenlenen ve bundan daha sonraki senelerda klasikleşmesi planlanan Türkiye Denizcilik Tepesi, 1-3 Temmuz 2021 tarihlerinde hibrit bir aktiflik olarak Tersane İstanbul’da gerçekleştirildi. Denizcilik ve Kabotaj Bayramı kutlamaları ile başlayan Türkiye Denizcilik Tepesinde, dalın potansiyeli ve gelecek vizyonu masaya yatırıldı, çeşitli paneller gerçekleştirildi.
Dorukta konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, denizcilik konusunda dünyadaki hareketleri takip etmek gerektiğini işaret ederek, “Bugün, dünyadaki ticaret hacmi 12 milyar ton. Bu sayıların 2030’da iki katına çıkması bekleniyor. O niçinle 2030 yılına hazırlıklı olmamız lazım” dedi.
Aktiflik kapsamında moderatörlüğünü İdare Konseyi Liderimiz Hakan Güldağ’ın yaptığı ‘Denizcilikte Dijitalleşme’ temalı panele; Türk Loydu İdare Heyeti Lideri Cem Melikoğlu, Havelsan Genel Müdürü Dr. Mehmet Akif Nacar, UAB Eski Müsteşarı, Navis Danışmanlık Genel MüdürüDr. Özkan Poyraz, T.C. UAB Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Durmuş Ünüvar ve Yılport Operasyon Lideri Ian James konuşmacı olarak katıldı. Panelde, dijitalleşmenin denizcilik kesimindeki yansımaları bütünsel olarak ele alındı. Panelde konuşan, UAB Eski Müsteşarı, Navis Danışmanlık Genel Müdürü Dr. Özkan Poyraz, objelerin interneti, yapay zeka, robotik ve otomatik makinaları içeren bir geleceğin bölümü beklediğine dikkat çekerek, “Otonom gemi denemeleri var. Biz buharlı ve yelkenli gemilere gemi 1.0 diyorsak, bugün tahminen de akıllı vardiya sistemlerinin, akıllı çatışmayı tedbire sistemleri olan gemilere ‘gemi 5.0’ demek lazım. Sanayi 4.0’ın üzerine de biraz çıkmış üzere görünüyorlar” dedi. Poyraz, bu gelişmelerin gemiye, gemi işletmesine ve limanla ilgili tertiplere nasıl yansıdığına, bölümün bunlara ne kadar hazır olduğuna bakmak gerektiğini söyleyerek, İnsanların toplumsal hayatı ve bu hizmetleri çevreleyen başka hizmetler siber güvenlikten objelerin internetine kadar bu objeye ne kadar hazırlar. Onlar hazır olduğunda bu süreç tamamlanacak. Yani otonom gemiyi yapmak kıymetli değil. Yardımcı hizmetler buna hazır mı? Bana nazaran şu an hazır değil” dedi. Poyraz, en çok üzerinde durulması gereken konulardan birinin ‘Big data’ ( büyük veri) olduğuna vurgu yaparak, “Onlarca servisten hangisi iş odaklı olarak sayısallaştırılabilmeli bunun üzerinde durmak lazım. Türkiye’de en büyük sorun vasıflı eleman. Denizciler bilgisayarla haşır neşir olmalı. Gelecekte bilgisayarlar sanal gerçekliği de içerecek” dedi.
E-navigasyon maliyetleri azaltıyor, emisyonu düşürüyor
T.C. UAB Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Durmuş Ünüvar, konuşmasında e-navigasyonun denizciliğin dijital dönüşümünün omurgasını oluşturduğuna dikkat çekti. E-navigasyon, limandan limana inançlı seyir için denizcilikle ilgili tüm ögelerinin uyumlu biçimde çalışabilmesinin sağlanması ve bu hedefle değişen teknolojinin kullanılması olarak tanım ediliyor. Ünivar, e-navigasyonun maksadının denizcilik altyapısını, havacılıkta kullanılan dünya çapında entegre olmuş yüksek teknolojiye misal bir düzeye ulaştırmak olduğunu tabir ederek, “Bu kapsamda belirtilen teknolojilerin kullanılması ile yapılan tahliller incelendiğinde; işletme maliyetlerinin yüzde 12 düştüğü, güç kullanmasının ve emisyon oranının yüzde 34 azaldığı neticelerina ulaşılıyor. Bu süreç nihayetinde insansız deniz nakliyatına giden yolu hazırlıyor” diye konuştu. Ünivar, denizciliğin dijitalleşme adımlarını yakın olarak takip etmek ve gelecekte hizmet verilen alanlardaki standartları belirlemek üzere çalışmalarını yürüttüklerini söylemiş oldu.
Dijitalleşme verimliliği artırıyor
Türk Loydu İdare Konseyi Lideri Cem Melikoğlu, dijitalleşmenin verimliliği, suratı ve performansı artıracağını vurgulayarak, “Plan onay sistemimizi elektronik ortama aldık. Tam bu evrede pandemi girdi ortaya. İşçimizin 3’te 2’si konuttan çalıştı. Bir de baktık ki bizim performansımız arttı. Müşteri de keyifli. bu biçimde biz bu yolda ilerleyelim dedik. Artık daha büyük atılımlara uğraşıyoruz. Artık gemiyi 3 boyutlu çizip, her şeyi bu plan üzerinde işleyip o hafızada olmasını sağlayacağız” dedi. Yılport’un Operasyon Lideri Ian James de “Pandemi de geçmişte yaptığımız dijital yatırımlarımızın yararını gördük, işlerimiz kolaylaştı. Limancılık da bu istikamette ilerliyor. İlerlemek zorunda aslına bakarsan” dedi.
Otonom gemi kazalarında kim sorumlu olacak?
Cem Melikoğlu, otonom gemilerin risklerine değindi. “Otonom gemi epeyce şahane bir fikir lakin denizcilikte öngörülemeyen kaideler epeyce fazla. Kusurlar olabiliyor, kazası var, korsanı var. İnsansız full otonom sisteme geçmemiz biraz uzun sürecek. Kısa vadede sistemler daha kendini denetim eder hale geldi lakin full otonom biraz vakit alacak. Teknolojiden mümkün olduğu kadar yaralanmamız lazım. Bu esasen otonom gemiler devreye girerse en büyük sorularından biri. Hangi deniz kazasında hangisinin nasıl sorumlu olacağı da denizcilikte dijital dönüşümün getireceği meselelerden biri. Bu sistem getirilecekse hangi hallerde kim sorumlu olacak bilinmesi lazım. Ben olaya mühendis olarak yaklaşıyorum. Bir gemi sefer yaparken daha küçük bir yolcu gemisinin üzerinden geçiyor. Burada software yanılgısı mı, materyal kusuru mı bunu incelemek lazım. Yazılımda yanılgı var ise onun üzerine masraflar, sensörde arıza var ise onu yapanın üzerine gidersiniz. Bu daha epeyce su kaldırır.” Dal yetkilileri, otonom gemilere yönelik yasal altyapıların da oluşturulması gerektiğinin altını çizdi.
Havelsan’dan yerli yazılım atağı
Havelsan Genel Müdürü Dr. Mehmet Akif Nacar, savunma endüstrisinde kıymetli projelere imza atan Havelsan’ın farklı alanlardaki birikimlerini denizcilik kesimine aktarmak için harekete geçtiklerini söz ederek, Türk Boğazları Gemi Trafik Hizmetleri Sistem Yükseltme Projesi ve bunun yerlileştirilmesi konusundaki çalışmaların değerli bir noktaya geldiğini vurguladı. Nacar, projenin bu yıl hizmete alınmasının planlandığını söylemiş oldu. Bunun yanı sıra Kıyı Güvenlik Gözetleme Radar Sistemi projeleri olduğunu söylemiş oldu. Proje yardımıyla bütün Türkiye kara sularının deniz fotoğrafının oluşturulması, oradan geçen trafiğin tespit edilmesi ve tüm bunların Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın sitemlerine entegre bir biçimde bir komuta denetim manasında kullanılması amaçlanıyor. Bu sayede insan kaçakçılığının ve kaçak geçişlerin önlenmesi hedefleniyor. Havelsan bundan daha sonraki süreçte sayısal data, bilgi irtibat altyapıları bilhassa e-navigasyon projesi kapsamında çalışmalar yapacak. Havelsan’ın Siber risklere karşı çeşitli tedbirler geliştiren projeler yürütülüyor.
“Özel hedefli gemi inşasında önderleri tahtan indirdik”
Römorkörün devlerinden Sanmar’ın İdare Konseyi Lider Vekili Ali Gürün, dorukta Türkiye’nin özel amaçlı gemi inşasında dünya başkanlarını tahtından indirdiğini söylemiş oldu. Ali Gürün, “Türkiye, römorkör inşasında dünya çapında bir vakit içinder önder olan İspanya ve Hollanda’yı dahi piyasadan sildi. “Tereciye tere satmak bir tarafa, terecinin kendisi olduk” dedi. Türkiye’nin özel gayeli gemilerde Avrupa’nın ve Ortadoğu’nun üretim üssü haline geldiğini vurgulayan Gürün, “Navlun avantajına da sahip olan Türkiye, bilhassa son 10 yılda yüksek katma pahalı teknolojik ve çevreci gemi inşasında değerli bir noktaya ulaştı. Bizlerin epeyce kuvvetli, hayli büyük gemileri yapmak üzere bir gayemizin olmaması gerektiğini düşünüyorum. Zira yaptığımız gemilerin teknolojilerinin yüksek olması, boyutlarının küçük olması hem çabuk yapılması hem katma pahasının yüksek olması tıpkı vakitte daha çevreci inşa edilmesi manasına geliyor” diye konuştu. Kesimdeki problemlere da değinen Gürün, “Orta kademe teknisyen bulmada zorlanıyoruz. İhracatta teminat mektubu sorunu da sürüyor” dedi.