Aralık ayında başlayacak minimum fiyat görüşmeleriyle ilgili olarak iktidar medyasındaki tartışmalar sürüyor.
AKP’ye yakın Turkuvaz Kümesi bünyesindeki Sabah’ın müelliflerinden Dilek Güngör, Türkiye’nin bu yılı hedeflenen bütçe açığının epey altında kapatacağını tabir ederek, buradan taban fiyatlı, dar gelirli ve emeklilere kaynak yaratılabileceğini söz etti.
“Bu yıl bütçe hedeflenenden daha düşük açıkla kapanacağı için kabaca 100 milyar TL bir marj yaratılabilir. Hatta, önümüzdeki yıl açık maksadını üst çekip taban fiyattan dar gelirliye ve emekliye kadar biroldukca kesite dayanak olunup, dolaylı vergilerin hissesi azaltılabilir” diyen Güngör, besin enflasyonu yüzde 30’lardayken taban fiyata yüzde 20 üzere bir artırım yapılmasının hakikat olmayacağına dikkat çekti.
“BUGÜN DEĞİLSE NE ZAMAN'”
Güngör, taban fiyatla ilgili teklifini şu sözlerle deklare etti:
“Bütçedeki marjı kullanıp minimum fiyat en az net 3.600 TL düzeyine çıkarılmalıdır. Fiyat üstündeki yüzde 1 5 Gelir Vergisi kesintisi başta olmak üzere, SGK ve işsizlik sigortası primi, damga üzere vergilerden feragat edilmelidir.
Minimum ücretliden vergi alınmasa bir kişinin maliyeti yaklaşık 750 TL yapıyor. 7 milyon minimum fiyatlı olduğunu var iseydığınızda toplam yük 5.25 milyar TL… Yapılacak artırımın üzerine vergiden feragat edilecek meblağ da eklense… bu biçimde minimum fiyatla konut geçindirmeye çalışanlar bir nebze nefes alır.
Keza, bütçedeki yaratılan marj en düşük emekli aylığını minimum fiyat düzeyine çıkarmak için de kullanılabilir. İntibak Yasası ve 3600 ek gösterge de yılsonu beklenmeden devreye alınabilir. bu biçimdece, dar gelirlilerin ve emeklilerin pandemi daha sonrası yakıcılığını artıran enflasyonun altında kalmadan bu süreci atlatması sağlanabilir.
Hani derler ya, bugün değilse ne zaman!”
AKP’ye yakın Turkuvaz Kümesi bünyesindeki Sabah’ın müelliflerinden Dilek Güngör, Türkiye’nin bu yılı hedeflenen bütçe açığının epey altında kapatacağını tabir ederek, buradan taban fiyatlı, dar gelirli ve emeklilere kaynak yaratılabileceğini söz etti.
“Bu yıl bütçe hedeflenenden daha düşük açıkla kapanacağı için kabaca 100 milyar TL bir marj yaratılabilir. Hatta, önümüzdeki yıl açık maksadını üst çekip taban fiyattan dar gelirliye ve emekliye kadar biroldukca kesite dayanak olunup, dolaylı vergilerin hissesi azaltılabilir” diyen Güngör, besin enflasyonu yüzde 30’lardayken taban fiyata yüzde 20 üzere bir artırım yapılmasının hakikat olmayacağına dikkat çekti.
“BUGÜN DEĞİLSE NE ZAMAN'”
Güngör, taban fiyatla ilgili teklifini şu sözlerle deklare etti:
“Bütçedeki marjı kullanıp minimum fiyat en az net 3.600 TL düzeyine çıkarılmalıdır. Fiyat üstündeki yüzde 1 5 Gelir Vergisi kesintisi başta olmak üzere, SGK ve işsizlik sigortası primi, damga üzere vergilerden feragat edilmelidir.
Minimum ücretliden vergi alınmasa bir kişinin maliyeti yaklaşık 750 TL yapıyor. 7 milyon minimum fiyatlı olduğunu var iseydığınızda toplam yük 5.25 milyar TL… Yapılacak artırımın üzerine vergiden feragat edilecek meblağ da eklense… bu biçimde minimum fiyatla konut geçindirmeye çalışanlar bir nebze nefes alır.
Keza, bütçedeki yaratılan marj en düşük emekli aylığını minimum fiyat düzeyine çıkarmak için de kullanılabilir. İntibak Yasası ve 3600 ek gösterge de yılsonu beklenmeden devreye alınabilir. bu biçimdece, dar gelirlilerin ve emeklilerin pandemi daha sonrası yakıcılığını artıran enflasyonun altında kalmadan bu süreci atlatması sağlanabilir.
Hani derler ya, bugün değilse ne zaman!”