Şair, müellif ve fikir adamı Sezai Karakoç vefat yıl dönümünde kendi kelamlarıyla anılıyor… İşte Sezai Karakoç’un en epey paylaşılan kelamları

  • Konuyu başlatan admin
  • Başlangıç tarihi
A

admin

Guest
hemen çabucak çocuk yaşlarda okuma aşkı başlayan Sezai Karakoç, 1950’li senelerda kaleme aldığı ve Türk edebiyatının sevilen şiirlerinden biri haline gelen “Mona Rosa” ile şiir sevenlerin kalbinde taht kurdu.

Edebi ve fikir hayatını diriliş kuşağı olarak tanımladığı gençliğin yetişmesine adayan Karakoç’un şiirleri Büyük Doğu, Hisar (1951-54), Mülkiye (1952-53), İstanbul (1953-57) Şiir Sanatı (1955), Atılım (1955), Pazar Postası (1957-58), Türk Yurdu (1959), Hür Kelam (1961), Soyut (1965), Hilal (1965) ve Diriliş (1960-92) mecmualarında yayımlandı.

Usta kalemin “Mona Roza” şiiri, 1950’li yılların başlarında büyük ilgi görürken, ikinci şiiri “Rüzgar” ise 1951’de Hisar mecmuasında çıktı.

SEZAİ KARAKOÇ’UN EN BİLİNEN SÖZLERİ

“Bir umut vardı gönülde eksilmiyordu…”

“Bir gün gözlerimin ta içine bak
Anlarsın ölüler neden yaşarmış”

“Kalp denizdir, lisan de kıyı
Denizde ne var ise kıyıya o vurur.”

“Seni yok sayacaklar, sen daha epey var olacaksın.”

“Dışını bu biçimde süsleyerek ortasındaki boşluğu gizliyorsun.”

“Giden gidecek yer buluyor da,
Kalan kime sığınsın ?”

“Zambaklar en ıssız yerlerde açar
Ve vardır her yırtıcı çiçekte gurur
Bir mumun arkasında bekleyen rüzgar
Işıksız ruhumu sallar da durur”

” Bir iş bir dakika evvel olmaz, bir dakika daha sonraya da kalmaz. İşte sabır, bu baht sırrına ermektir.”

“Taşların kalb atışlarını duyanlar
Yalnız onlar okur benim söylemiş olduklerimi”

“Kırgın kırgın bakma yüzüme Rosa,
hemen çabucak dinlemedin benden türküler.”

“Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar;
Zaman çabuk çabuk geçiyor Monna.”

“Seni ben kalbime çarptım kalbim artık eski kalb değil”

“Bir bahar günü doğdun sen
Baharın ta kendisi oldun sen”

“Ey insan!
Şah damar nerede kaldı?
Şahdamardan daha yakın olma nerede kaldı?”
 
Üst