Ankara Barosu, “24 Ocak Milletlerarası Tehlike Altındaki Avukatlar Günü” niçiniyle Ankara Sıhhiye Adliyesi önünde basın açıklaması düzenledi.
Tehlikedeki Avukatlar Günü’nün bu yıl insan hakları avukatlarına yönelik baskının devam ettiği ve avukatların mesleklerini özgürce, bağımsız ve inançlı bir biçimde icra etmelerinin engellendiği Kolombiya’ya ithaf edildiği belirtilen açıklamayı Ankara Baro Lideri Kemal Koranel okudu.
Açıklamada, “Kolombiya’ da ise, son 10 yılda 700’den çok avukat öldürüldü. 4.400’den çok avukat da çeşitli taarruzlara maruz kaldı. Ülkemizde de Kolombiya’da olduğu üzere hayli sayıda avukat yalnızca mesleklerini ifa ettikleri ve müvekkillerini savundukları için öldürülüyor, baskılara maruz kalıyor ve haklarında açılan davalar kararında mahkum ediliyorlar” denildi.
Türkiye’deki durumun Kolombiya’dan pek de farklı olmadığına işaret edilen açıklamada, “Hemen her gün bir avukata şiddet haberini medyada bakılırsabilmekteyiz” denilerek son devirde öldürülen ve darp edilen avukatlar sayıldı.
Açıklamada, “Kolombiya’da mesleğini sürdürmekte ısrar eden avukatlar ve insan hakları savunucuları ile dayanışmak, onların problemlerine dikkat çekmek için tüm dünyada onlarca hukuk kurumu yanyana gelerek aşağıdaki talepleri bir defa daha lisana getiriyoruz” denilerek şunlar sıralandı:
“1. Kolombiya Devleti, Birleşmiş Milletler Avukatların Rolüne Dair Temel Prensipler Yönergesinin gereklerini yerine getirmekle yükümlüdür.
2. Kolombiya devleti, insan hakları avukatlarına yönelik birfazlaca akınları derhal ciddiyetle ele almalı ve BM prensiplerinin 16. ve 18. Unsurları uyarınca avukatların mesleklerini özgür ve bağımsız bir biçimde icra etmeleri için gereken garantileri sağlamalıdır.
3. Kolombiya devleti, Havana Kuralları içinde yer alan 17. prensip uyarınca, bilhassa insan hakları savunucularının daha yüksek risk altında olduğu kırsal bölgelerde, Kolombiyalı avukatların güvenliklerini ve özgürlüklerini garanti altına almak için ek ve tesirli güvenlik tedbirleri almalıdır.
4. Kolombiya devleti, cezasızlığa son vermek için insan hakları avukatlarına karşı işlenen cürümlere ait tarafsız, bağımsız ve tesirli soruşturmalar yürütmeli ve gerekli olduğunda, failler hakkında kovuşturma başlatmalıdır.
5. Kolombiya devleti, BM Mukavelesinin 18 ve 23. Prensipleri uyarınca bilhassa daha hassas olan insan hakları davalarında misyon alan Kolombiyalı avukatların kriminalize edilmesi ile çaba etmelidir.
6. Milletlerarası toplum, Kolombiya devletinin memleketler arası yükümlülüklerini yerine getirmemesi karşısında sessiz kalmamalıdır.
7. Dünyanın dört bir yanındaki barolar ve hukuk toplulukları, Kolombiya’daki insan hakları avukatlarının durumuna dikkat kesilmeli ve meslektaşlarını desteklemek için çalışmalar yürütmelidir.
8. Gazeteciler ve memleketler arası medya, Kolombiya’daki insan hakları avukatlarının durumunu araştırmaya ve rapor etmeye, Kolombiya devletine baskı yapmaya ve dünya çapında kamuoyunun dikkatini insan hakları avukatlarının oynadığı hayati role ve karşı karşıya oldukları ağır risklere çekmeye davet edilmektedir.”
Tehlikedeki Avukatlar Günü’nün bu yıl insan hakları avukatlarına yönelik baskının devam ettiği ve avukatların mesleklerini özgürce, bağımsız ve inançlı bir biçimde icra etmelerinin engellendiği Kolombiya’ya ithaf edildiği belirtilen açıklamayı Ankara Baro Lideri Kemal Koranel okudu.
Açıklamada, “Kolombiya’ da ise, son 10 yılda 700’den çok avukat öldürüldü. 4.400’den çok avukat da çeşitli taarruzlara maruz kaldı. Ülkemizde de Kolombiya’da olduğu üzere hayli sayıda avukat yalnızca mesleklerini ifa ettikleri ve müvekkillerini savundukları için öldürülüyor, baskılara maruz kalıyor ve haklarında açılan davalar kararında mahkum ediliyorlar” denildi.
Türkiye’deki durumun Kolombiya’dan pek de farklı olmadığına işaret edilen açıklamada, “Hemen her gün bir avukata şiddet haberini medyada bakılırsabilmekteyiz” denilerek son devirde öldürülen ve darp edilen avukatlar sayıldı.
Açıklamada, “Kolombiya’da mesleğini sürdürmekte ısrar eden avukatlar ve insan hakları savunucuları ile dayanışmak, onların problemlerine dikkat çekmek için tüm dünyada onlarca hukuk kurumu yanyana gelerek aşağıdaki talepleri bir defa daha lisana getiriyoruz” denilerek şunlar sıralandı:
“1. Kolombiya Devleti, Birleşmiş Milletler Avukatların Rolüne Dair Temel Prensipler Yönergesinin gereklerini yerine getirmekle yükümlüdür.
2. Kolombiya devleti, insan hakları avukatlarına yönelik birfazlaca akınları derhal ciddiyetle ele almalı ve BM prensiplerinin 16. ve 18. Unsurları uyarınca avukatların mesleklerini özgür ve bağımsız bir biçimde icra etmeleri için gereken garantileri sağlamalıdır.
3. Kolombiya devleti, Havana Kuralları içinde yer alan 17. prensip uyarınca, bilhassa insan hakları savunucularının daha yüksek risk altında olduğu kırsal bölgelerde, Kolombiyalı avukatların güvenliklerini ve özgürlüklerini garanti altına almak için ek ve tesirli güvenlik tedbirleri almalıdır.
4. Kolombiya devleti, cezasızlığa son vermek için insan hakları avukatlarına karşı işlenen cürümlere ait tarafsız, bağımsız ve tesirli soruşturmalar yürütmeli ve gerekli olduğunda, failler hakkında kovuşturma başlatmalıdır.
5. Kolombiya devleti, BM Mukavelesinin 18 ve 23. Prensipleri uyarınca bilhassa daha hassas olan insan hakları davalarında misyon alan Kolombiyalı avukatların kriminalize edilmesi ile çaba etmelidir.
6. Milletlerarası toplum, Kolombiya devletinin memleketler arası yükümlülüklerini yerine getirmemesi karşısında sessiz kalmamalıdır.
7. Dünyanın dört bir yanındaki barolar ve hukuk toplulukları, Kolombiya’daki insan hakları avukatlarının durumuna dikkat kesilmeli ve meslektaşlarını desteklemek için çalışmalar yürütmelidir.
8. Gazeteciler ve memleketler arası medya, Kolombiya’daki insan hakları avukatlarının durumunu araştırmaya ve rapor etmeye, Kolombiya devletine baskı yapmaya ve dünya çapında kamuoyunun dikkatini insan hakları avukatlarının oynadığı hayati role ve karşı karşıya oldukları ağır risklere çekmeye davet edilmektedir.”