Saadet Partisi Genel Lideri Karamollaoğlu, düzenlediği basın toplantısında gündeme ait soruları yanıtladı.
Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı tartışmalarına ait konuşan Karamollaoğlu, “Millet İttifakı’nın kimi Cumhurbaşkanı adayı seçeceğini bilmiyorum. ‘Millet İttifakı kimi seçer?’. Ben ne bileyim kimi seçer? Bununla ilgili şu anda bir şey söyleyemeyiz ki” diye konuştu.
FAHİŞ FİYATLAR
Karamollaoğlu, fahiş fiyatlarla ilgili de “Bunu biz geçmişte yaşadık. 80’lerde de 90’larda da yaşandı. Malın kıtlığı olduğu, fiyatların yükseldiği vakit zabıta sarfiyat, basardı. Bugün o denli bir şey yok ki. Nasıl oluyor da tarlada 1 liraya çıkan eser pazarda 10 liraya satılıyor? Bunun niye kaynaklandığını onlar tespit edecek” dedi.
‘YOL YAPIYORUZ, ÜZERİNDEN KİM GEÇİYOR?’
Karamollaoğlu, israf konusuna değinerek, “Yol yaparak işsizliği kaldıramazsınız, havaalanını yapan adama para ödeyerek ekonomiyi düzeltemezsiniz, her şey birbirine bağlı. Borç arttıkça faizleri indiremezsiniz. Dış borç konusunda prestijiniz yoksa kimseden para alamazsınız. Bir insanın gereksinimi aşikâr bir ölçü para ile karşılanırken onun 2 misli para harcamak israftır. Yiyeceğinden çoksını almak israftır. İktisada katkı sağlamayan, üretimi artırmayan, meblağları aşağı çekmeyen her yatırım israftır. Yol yapıyoruz, Avrupa’nın en kusursuz yolları bizde; üzerinden kim gelip geçiyor? İnsan muhtaçlığı olmayan kağıdı ve kalemi bile alsa israftır. Bunu ülke çapında ele aldığınızda israfın boyutu da tanımı de değişir” dedi.
‘140 BİN ÖĞRETMENE GEREKSİNİM VAR’
Karamollaoğlu, Türkiye’de atama bekleyen okullarından mezun olan 460 bin civarında öğretmen olduğunu lisana getirerek, “Bugün iktidar kendisinin 140 bin öğretmene gereksinimi olduğunu biliyor lakin not ortalaması imtihanlarda 80-85 olan mezunlar bile çabucak hemen atanmıyor. 140 bin öğretmene muhtaçlık var. Pandemi sebebiyle de öğretim kalitesinin yükseltilmesi için sınıftaki öğrenci sayısının 25’i geçmemesine vurgu yapıyoruz; bu biçimde olunca da öğretmen sayısına hayli daha fazla gereksinim olacak. Biz şunu taahhüt ediyoruz; takımdaki boşluklar doldurulacak, ‘atanmayan öğretmen’ diye bir sorunumuz olmayacak, öğretmenler açıkta kalmayacak, sınıflar 25’i hiç bir vakit geçmeyecek” diye konuştu.
Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı tartışmalarına ait konuşan Karamollaoğlu, “Millet İttifakı’nın kimi Cumhurbaşkanı adayı seçeceğini bilmiyorum. ‘Millet İttifakı kimi seçer?’. Ben ne bileyim kimi seçer? Bununla ilgili şu anda bir şey söyleyemeyiz ki” diye konuştu.
FAHİŞ FİYATLAR
Karamollaoğlu, fahiş fiyatlarla ilgili de “Bunu biz geçmişte yaşadık. 80’lerde de 90’larda da yaşandı. Malın kıtlığı olduğu, fiyatların yükseldiği vakit zabıta sarfiyat, basardı. Bugün o denli bir şey yok ki. Nasıl oluyor da tarlada 1 liraya çıkan eser pazarda 10 liraya satılıyor? Bunun niye kaynaklandığını onlar tespit edecek” dedi.
‘YOL YAPIYORUZ, ÜZERİNDEN KİM GEÇİYOR?’
Karamollaoğlu, israf konusuna değinerek, “Yol yaparak işsizliği kaldıramazsınız, havaalanını yapan adama para ödeyerek ekonomiyi düzeltemezsiniz, her şey birbirine bağlı. Borç arttıkça faizleri indiremezsiniz. Dış borç konusunda prestijiniz yoksa kimseden para alamazsınız. Bir insanın gereksinimi aşikâr bir ölçü para ile karşılanırken onun 2 misli para harcamak israftır. Yiyeceğinden çoksını almak israftır. İktisada katkı sağlamayan, üretimi artırmayan, meblağları aşağı çekmeyen her yatırım israftır. Yol yapıyoruz, Avrupa’nın en kusursuz yolları bizde; üzerinden kim gelip geçiyor? İnsan muhtaçlığı olmayan kağıdı ve kalemi bile alsa israftır. Bunu ülke çapında ele aldığınızda israfın boyutu da tanımı de değişir” dedi.
‘140 BİN ÖĞRETMENE GEREKSİNİM VAR’
Karamollaoğlu, Türkiye’de atama bekleyen okullarından mezun olan 460 bin civarında öğretmen olduğunu lisana getirerek, “Bugün iktidar kendisinin 140 bin öğretmene gereksinimi olduğunu biliyor lakin not ortalaması imtihanlarda 80-85 olan mezunlar bile çabucak hemen atanmıyor. 140 bin öğretmene muhtaçlık var. Pandemi sebebiyle de öğretim kalitesinin yükseltilmesi için sınıftaki öğrenci sayısının 25’i geçmemesine vurgu yapıyoruz; bu biçimde olunca da öğretmen sayısına hayli daha fazla gereksinim olacak. Biz şunu taahhüt ediyoruz; takımdaki boşluklar doldurulacak, ‘atanmayan öğretmen’ diye bir sorunumuz olmayacak, öğretmenler açıkta kalmayacak, sınıflar 25’i hiç bir vakit geçmeyecek” diye konuştu.