Sıhhat Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ümit Savaşçı, aşının yan tesirleri ile ilgili kimi çekincelerin olduğunu belirterek şunları söylemiş oldu:
“Bu mevzuda İngiltere’de epeyce hoş bir çalışma yapıldı. 98 milyon doz mRNA aşısının neticelerinda yalnızca 28 vefat gerçekleşti. Günlük mevt olay sayılarımıza bakarsak, ne yazık ki 300’e yakın insan hayatını kaybediyor. İngiltere’nin tüm aşılamasında toplamda 28 şahısta ne yazık ki istenmeyen mevt olayı gerçekleşti. Bunların bir kısmı tahminen de aşıya bağlanmamış; kalp krizi, beyin kanaması geçirmiş olabilirler. Lakin yan tesir manasında hadise sayısı nitekim az. Olağan ki kimi yan tesirler oluyor. Ancak bunların hiç biri hastanede yatmak, ağır bakımda yatmak ve ömrümüzü kaybetmekle sonuçlanacak bir olay değil. Bu yüzden aşılarımızı yaptıralım. Zira ne yazık ki hayli üzücü olaylar karşımıza çıkıyor.”
‘EN BÜYÜK SORUMLULUK AİLELERE DÜŞÜYOR’
Doç. Dr. Savaşçı, genç yaşlarda vefatlar ile ilgili “20 yaşında, altta tahminen obezitesi olan gençlerimiz 3-5 gün içerisinde ağır bakımda yatacak düzeye geliyor. Bu bizim için hayli üzücü oluyor. Bilhassa çocuk hadise sayılarımızda artış var. Doğal ki 2 yıldır çocuklarımız konutta. D vitamini alamıyorlar, hareket etmiyorlar, bağışıklık sistemi de baskılı boyutta. Okulda da kimi kurallara dikkat etmedikleri için virüs de kapılabiliyor. Ne yazık ki ağır bakıma gönderdiğimiz o cins evlatlarımız da olabiliyor. Bu bahiste topluma düşen en büyük sorumluluk aslında ailelerin; aşı sırası gelen her insanın aşısını yaptırması. Bilhassa 2 doz tam, hatta 3’üncü, 4’üncü doz da gerekiyorsa kesinlikle yapılmalı. Zira İsrail, şu anda 3’üncü doz mRNA aşısını mecburî tuttu. Sonuçta İsrail üzere bir devlet halkına bunu mecburî tutabiliyorsa biz de aşılama programını aksatmadan mümkün olduğunca yaptırmamız gerekiyor” diye konuştu.
‘İLACIN TOPLUMA MAJÖR TESİRİ OLACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM’
Savaşçı, koronavirüse karşı geliştirildiği argüman edilen Molnupiravir isimli ilaç için de şunları söylemiş oldu: “Özellikle yabancı bir firma aşı çalışmalarına yöneldikten daha sonra ilaç çalışmalarına da kıymet verdi. Umutla beklediğimiz bizi epeyce memnun eden bir ilaç çalışma kararı ortaya çıktı. Molnupiravir etken unsurlu bir ilaç. Doğal hem üretim kapasitesi düşük kalacak, birebir vakitte gelişmiş ülkeler bu ilacı yüklü ölçüde talep etmiş durumdalar. Maliyet manasında ne yazık ki hayli ülkeye ulaşamadığı için şu anda topluma yahut bu salgına majör bir tesiri olacağını düşünmüyorum. Bizim buradaki en değerli silahımız hem elimizdeki mevcut aşılar, birebir vakitte yerli aşılarımızla kazanacağımız kazanımlar.”
KAYNAK: DHA
“Bu mevzuda İngiltere’de epeyce hoş bir çalışma yapıldı. 98 milyon doz mRNA aşısının neticelerinda yalnızca 28 vefat gerçekleşti. Günlük mevt olay sayılarımıza bakarsak, ne yazık ki 300’e yakın insan hayatını kaybediyor. İngiltere’nin tüm aşılamasında toplamda 28 şahısta ne yazık ki istenmeyen mevt olayı gerçekleşti. Bunların bir kısmı tahminen de aşıya bağlanmamış; kalp krizi, beyin kanaması geçirmiş olabilirler. Lakin yan tesir manasında hadise sayısı nitekim az. Olağan ki kimi yan tesirler oluyor. Ancak bunların hiç biri hastanede yatmak, ağır bakımda yatmak ve ömrümüzü kaybetmekle sonuçlanacak bir olay değil. Bu yüzden aşılarımızı yaptıralım. Zira ne yazık ki hayli üzücü olaylar karşımıza çıkıyor.”
‘EN BÜYÜK SORUMLULUK AİLELERE DÜŞÜYOR’
Doç. Dr. Savaşçı, genç yaşlarda vefatlar ile ilgili “20 yaşında, altta tahminen obezitesi olan gençlerimiz 3-5 gün içerisinde ağır bakımda yatacak düzeye geliyor. Bu bizim için hayli üzücü oluyor. Bilhassa çocuk hadise sayılarımızda artış var. Doğal ki 2 yıldır çocuklarımız konutta. D vitamini alamıyorlar, hareket etmiyorlar, bağışıklık sistemi de baskılı boyutta. Okulda da kimi kurallara dikkat etmedikleri için virüs de kapılabiliyor. Ne yazık ki ağır bakıma gönderdiğimiz o cins evlatlarımız da olabiliyor. Bu bahiste topluma düşen en büyük sorumluluk aslında ailelerin; aşı sırası gelen her insanın aşısını yaptırması. Bilhassa 2 doz tam, hatta 3’üncü, 4’üncü doz da gerekiyorsa kesinlikle yapılmalı. Zira İsrail, şu anda 3’üncü doz mRNA aşısını mecburî tuttu. Sonuçta İsrail üzere bir devlet halkına bunu mecburî tutabiliyorsa biz de aşılama programını aksatmadan mümkün olduğunca yaptırmamız gerekiyor” diye konuştu.
‘İLACIN TOPLUMA MAJÖR TESİRİ OLACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM’
Savaşçı, koronavirüse karşı geliştirildiği argüman edilen Molnupiravir isimli ilaç için de şunları söylemiş oldu: “Özellikle yabancı bir firma aşı çalışmalarına yöneldikten daha sonra ilaç çalışmalarına da kıymet verdi. Umutla beklediğimiz bizi epeyce memnun eden bir ilaç çalışma kararı ortaya çıktı. Molnupiravir etken unsurlu bir ilaç. Doğal hem üretim kapasitesi düşük kalacak, birebir vakitte gelişmiş ülkeler bu ilacı yüklü ölçüde talep etmiş durumdalar. Maliyet manasında ne yazık ki hayli ülkeye ulaşamadığı için şu anda topluma yahut bu salgına majör bir tesiri olacağını düşünmüyorum. Bizim buradaki en değerli silahımız hem elimizdeki mevcut aşılar, birebir vakitte yerli aşılarımızla kazanacağımız kazanımlar.”
KAYNAK: DHA