Ankara’da Atatürk Orman Çiftliği ve Demetevler kavşağında bulunan Yumurtatepe Tümülüsü’nün üzerine 15 Temmuz Müzesi yapılması sonucuna ait, Mimarlar Odası Ankara Şubesi tarafınca Kültür Bakanlığı ve AKP’li Melih Gökçek periyodunda karar alan Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne karşı dava açılmıştı. Ankara 6.İdare Mahkemesi’nin davayı reddetmesi üzerine karar Mimarlar Odası Ankara Şubesi tarafınca istinafa taşınmıştı.
Ankara Bölge Yönetim Mahkemesi 5.İdari Dava Dairesi, 6. Yönetim Mahkemesi’nin verdiği sonucu bozdu. bu biçimdece Yumurtatepe Tümülüsü’nün üzerine 15 Temmuz Müzesi yapılmasına imkan sağlayan sonucu iptal edilmiş oldu.
Mevzuyla ilgili açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Lideri Tezcan Karakuş Candan, “Ankara’nın 5 bin yıllık tarihinin izlerinin yok edilmesine yargı müsaade vermedi” dedi.
Candan’ın açıklamaları şöyle:
“Yumurtatepe Tümülüsü Ankara’da bulunan 20 Tümülüsten yalnızca biridir. 5 bin yıllık Ankara tarihinin izlerini taşıyan Ankara Tümülüsleri Milattan Evvel 7-8’nci yüzsenelerda hayatış Frigler’den günümüze kadar gelebilen en kıymetli yapıtlardır. Kültür Bakanlığı tarafınca müdafaa altına alınan kentin orta yerlerinde birtakım bazı bir kavşak alanında kalmış ve sıhhatsiz kentleşme siyasetlerinin kararı da iktidar tarafınca yapılaşma alanı olarak kararlar verilmeye başlanmıştır. Gökçek periyodunda 15 Temmuz Müzesi yapılması planlanan Yumurtatepe Tümülüsü Atatürk Orman Çiftliği-Demetevler kavşağından Demetevler’e giderken yolun sol tarafında bulunan tümülüstür. 24 metre yüksekliğinde olan Zirvede, Anadolu Medeniyetler müzesi tarafınca hafriyatlar yapılmıştır. Hafriyatlarda Eski Tunç Çağı’na ilişkin hayvan heykelciklerinin yer aldığı küçük ve yuvarlak tek bir yapı ve ortasında pişmiş toprak eserler bulunmuştur. Bu zirvenin Frig devrinde değerli bir ticaret yolu üzerinde olduğu ve gözetleme kulesi olduğu anlaşılmıştır. Ankara’nın tarihî pahaları korumak yerine onları yok eden ve hiçleştiren kararlara yargı dur dedi. Bu karar Ankara’nın 5 bin yıllık tarihi izlerinin korunması açısından değerlidir.”
“KENTSEL TASARIM PROJELERİ İMAR PLANLARI YERİNE GEÇEMEZ”
İptal sonucunı veren Ankara Bölge Yönetim Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesinin iptal münasebetlerini de aktaran Candan şu açıklamayı yaptı:
“Dava, Kültür ve Turizm Bakanlığı Ankara I No.lu Kültür Varlıklarını Muhafaza Bölge Heyeti’nin Yumurtatepe Tümülüsünün I. ve III. Derece Arkeolojik Sit 1/5000 ölçekli muhafaza gayeli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli muhafaza maksatlı uygulama imar planı değişikliğinin uygunluğuna ve anılan müze alanına ait kentsel tasarım projesinin hazırlanarak Heyete iletilmesine ait 03.11.2016 tarih ve 3792 sayılı sonucu’nın iptali istemiyle açtığımız davada yargı ‘bir alana yönelik yapılaşmaya ait yapı adaları, kullanımları, yapı nizamı, bina yüksekliği, taban alanı katsayısı, kat alanı kat sayısı yahut emsal, yapı yaklaşma uzaklığı, ön cephe sınırı, ifraz çizgisi, kademe çizgisi, ada ayrım çizgisi, taşıt, yaya ve bisiklet yolları, ulaşım münasebetleri, parkları, meydanları, kentsel, toplumsal ve teknik altyapı alanlarına ait kararların, nazım imar planı prensip ve temellerine uygun olarak uygulama imar planları ile belirlenmesi gerekmekte olup, bu kararların, mekansal planlama kademelenmesinde yer almayan lakin imar planlarına girdi sağlayan ve bunlara bilgi oluşturan bir çalışma niteliğinde olan kentsel tasarım projeleri ile öngörülmesinin hukuken mümkün olmadığı açıktır. Aksi istikametteki yaklaşımın, mekansal bir plan niteliğinde olmayan kentsel tasarım projesinin, imar planlarının yerine geçmesi üzere bir sonuç doğurabilir ki, bu durumun planların kademeli beraberliği prensibine terslik teşkil edeceği kuşkusuzdur.”
“KARAR EMSAL NİTELİĞİNDEDİR”
Candan, sonucun emsal niteliğinde olduğuna değinerek “Özellikle son devirde, bütüncül planlama yerine kentsel tasarım projeleri ile uygulamaların çoğaldığı, Güvenpark’ta, Atatürk Kültür Merkezi alanlarında Millet Bahçesi yapılmasında ve Ulus Tarihi Kent Merkezi alanlarında karşımıza çıkan kentsel tasarım projeleri ile planlama sürecini devre dışı bırakan plan hüllelerine karşı, bu karar çok değerlidir ve emsal niteliğindedir” dedi.
Ankara Bölge Yönetim Mahkemesi 5.İdari Dava Dairesi, 6. Yönetim Mahkemesi’nin verdiği sonucu bozdu. bu biçimdece Yumurtatepe Tümülüsü’nün üzerine 15 Temmuz Müzesi yapılmasına imkan sağlayan sonucu iptal edilmiş oldu.
Mevzuyla ilgili açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Lideri Tezcan Karakuş Candan, “Ankara’nın 5 bin yıllık tarihinin izlerinin yok edilmesine yargı müsaade vermedi” dedi.
Candan’ın açıklamaları şöyle:
“Yumurtatepe Tümülüsü Ankara’da bulunan 20 Tümülüsten yalnızca biridir. 5 bin yıllık Ankara tarihinin izlerini taşıyan Ankara Tümülüsleri Milattan Evvel 7-8’nci yüzsenelerda hayatış Frigler’den günümüze kadar gelebilen en kıymetli yapıtlardır. Kültür Bakanlığı tarafınca müdafaa altına alınan kentin orta yerlerinde birtakım bazı bir kavşak alanında kalmış ve sıhhatsiz kentleşme siyasetlerinin kararı da iktidar tarafınca yapılaşma alanı olarak kararlar verilmeye başlanmıştır. Gökçek periyodunda 15 Temmuz Müzesi yapılması planlanan Yumurtatepe Tümülüsü Atatürk Orman Çiftliği-Demetevler kavşağından Demetevler’e giderken yolun sol tarafında bulunan tümülüstür. 24 metre yüksekliğinde olan Zirvede, Anadolu Medeniyetler müzesi tarafınca hafriyatlar yapılmıştır. Hafriyatlarda Eski Tunç Çağı’na ilişkin hayvan heykelciklerinin yer aldığı küçük ve yuvarlak tek bir yapı ve ortasında pişmiş toprak eserler bulunmuştur. Bu zirvenin Frig devrinde değerli bir ticaret yolu üzerinde olduğu ve gözetleme kulesi olduğu anlaşılmıştır. Ankara’nın tarihî pahaları korumak yerine onları yok eden ve hiçleştiren kararlara yargı dur dedi. Bu karar Ankara’nın 5 bin yıllık tarihi izlerinin korunması açısından değerlidir.”
“KENTSEL TASARIM PROJELERİ İMAR PLANLARI YERİNE GEÇEMEZ”
İptal sonucunı veren Ankara Bölge Yönetim Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesinin iptal münasebetlerini de aktaran Candan şu açıklamayı yaptı:
“Dava, Kültür ve Turizm Bakanlığı Ankara I No.lu Kültür Varlıklarını Muhafaza Bölge Heyeti’nin Yumurtatepe Tümülüsünün I. ve III. Derece Arkeolojik Sit 1/5000 ölçekli muhafaza gayeli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli muhafaza maksatlı uygulama imar planı değişikliğinin uygunluğuna ve anılan müze alanına ait kentsel tasarım projesinin hazırlanarak Heyete iletilmesine ait 03.11.2016 tarih ve 3792 sayılı sonucu’nın iptali istemiyle açtığımız davada yargı ‘bir alana yönelik yapılaşmaya ait yapı adaları, kullanımları, yapı nizamı, bina yüksekliği, taban alanı katsayısı, kat alanı kat sayısı yahut emsal, yapı yaklaşma uzaklığı, ön cephe sınırı, ifraz çizgisi, kademe çizgisi, ada ayrım çizgisi, taşıt, yaya ve bisiklet yolları, ulaşım münasebetleri, parkları, meydanları, kentsel, toplumsal ve teknik altyapı alanlarına ait kararların, nazım imar planı prensip ve temellerine uygun olarak uygulama imar planları ile belirlenmesi gerekmekte olup, bu kararların, mekansal planlama kademelenmesinde yer almayan lakin imar planlarına girdi sağlayan ve bunlara bilgi oluşturan bir çalışma niteliğinde olan kentsel tasarım projeleri ile öngörülmesinin hukuken mümkün olmadığı açıktır. Aksi istikametteki yaklaşımın, mekansal bir plan niteliğinde olmayan kentsel tasarım projesinin, imar planlarının yerine geçmesi üzere bir sonuç doğurabilir ki, bu durumun planların kademeli beraberliği prensibine terslik teşkil edeceği kuşkusuzdur.”
“KARAR EMSAL NİTELİĞİNDEDİR”
Candan, sonucun emsal niteliğinde olduğuna değinerek “Özellikle son devirde, bütüncül planlama yerine kentsel tasarım projeleri ile uygulamaların çoğaldığı, Güvenpark’ta, Atatürk Kültür Merkezi alanlarında Millet Bahçesi yapılmasında ve Ulus Tarihi Kent Merkezi alanlarında karşımıza çıkan kentsel tasarım projeleri ile planlama sürecini devre dışı bırakan plan hüllelerine karşı, bu karar çok değerlidir ve emsal niteliğindedir” dedi.