Usta sanatçı Zülfü Livaneli, 2019 yılında yinelanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin akabinde Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda verdiği konser sırasında Ekrem İmamoğlu’nun zaferine atfen “köyü çığ dehşetinden kurtaran çocuk” öyküsünü anlatmıştı.
Livaneli, ”İşte o çocuk bugün aramızda” diyerek İmamoğlu’nu sahneye çağırdığı o anların bugünlerde bir kısım iktidar yanlısı etraf tarafınca gündeme getirilmesi üzerine açıklama yaptı.
Livaneli, toplumsal medya hesabından yaptığı açıklamada şu sözleri kullandı:
“Kalpleri ve gözleri menfaatle kararmış birtakım şahıslar, Ekrem İmamoğlu seçimi kazandığı günlerde yaptığım bir konuşmaya sataşıyor, bütçe, menfaat vs kelamları ediyorlar. Zira akılları, çıkar gözetmeyen bir dostluğu, ideali, yurtseverliği almıyor.
Benim hiç bir belediye ya da kurumla çıkar münasebetim yoktur, olamaz. Tam bilakis konser gelirlerimi işsiz müzisyenlere bağışlıyorum. Siyasilere menfaat için yaklaşmayan beşerler da var bu ülkede. Güç lakin anlamaya çalışın.”
O ÖYKÜ NEYDİ?
1 Temmuz 2019 tarihinde, Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda konser veren Zülfü Livaneli, sahnede bir orta müzik söylemeyi durdurup şu sözleri kullanmıştı:
“Ben, bu sahneye 41 yıl evvel çıktım. 41 yıl evvel bu sahneye çıkışımın sebebi, Yılmaz Güney’in yazdığı, Zeki Ökten’in yönettiği ‘Sürü’ sinemasının müziğiyle ödül almak için çıkmıştım. 41 yıldır daima geliyoruz lakin biz burada konuk olarak geliyoruz ve buranın içimize sinen bir mesken sahibi yok. Lakin bugün bir mesken sahibi var.” Livaneli, bu kelamlarının akabinde ise şu hikayeyi anlattı: ”Uzaklarda, karlı dağlarla çevrili bir köyde, çığ tehlikesi varmış. Bütün nesiller, doğan çocukları bile sustururlarmış. ‘Sus, çığ düşecek’ derlermiş. En ufak bir şey düştüğünde çığ düşecek diye bekliyorlarmış. Bir vadide yaşıyorlar ve birlikte yok olacaklardır. Jenerasyonlar uzunluğu bu biçimde gitmiş. Çığ endişesinden seslerini çıkaramamışlar. Bir gün bir çocuk doğmuş ve daha ağzını kapatmaya fırsat bulamadan haykırmış. Haykırınca, tüyler diken diken olmuş, eyvah gittik diye. Bakmışlar çığ yok. hiç bir şey düşmüyor. Bunun üstüne yavaş yavaş sokaklara çıkmışlar. Cüretleri artmış. Davullarla, zurnalarla şenlik yapmışlar. Çığ yokmuş aslında.”
Kıssayı burada noktalayan Livaneli, ”İşte o çocuk bugün aramızda” diyerek sahneye Ekrem İmamoğlu’nu çağırmıştı.
Livaneli, ”İşte o çocuk bugün aramızda” diyerek İmamoğlu’nu sahneye çağırdığı o anların bugünlerde bir kısım iktidar yanlısı etraf tarafınca gündeme getirilmesi üzerine açıklama yaptı.
Livaneli, toplumsal medya hesabından yaptığı açıklamada şu sözleri kullandı:
“Kalpleri ve gözleri menfaatle kararmış birtakım şahıslar, Ekrem İmamoğlu seçimi kazandığı günlerde yaptığım bir konuşmaya sataşıyor, bütçe, menfaat vs kelamları ediyorlar. Zira akılları, çıkar gözetmeyen bir dostluğu, ideali, yurtseverliği almıyor.
Benim hiç bir belediye ya da kurumla çıkar münasebetim yoktur, olamaz. Tam bilakis konser gelirlerimi işsiz müzisyenlere bağışlıyorum. Siyasilere menfaat için yaklaşmayan beşerler da var bu ülkede. Güç lakin anlamaya çalışın.”
O ÖYKÜ NEYDİ?
1 Temmuz 2019 tarihinde, Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda konser veren Zülfü Livaneli, sahnede bir orta müzik söylemeyi durdurup şu sözleri kullanmıştı:
“Ben, bu sahneye 41 yıl evvel çıktım. 41 yıl evvel bu sahneye çıkışımın sebebi, Yılmaz Güney’in yazdığı, Zeki Ökten’in yönettiği ‘Sürü’ sinemasının müziğiyle ödül almak için çıkmıştım. 41 yıldır daima geliyoruz lakin biz burada konuk olarak geliyoruz ve buranın içimize sinen bir mesken sahibi yok. Lakin bugün bir mesken sahibi var.” Livaneli, bu kelamlarının akabinde ise şu hikayeyi anlattı: ”Uzaklarda, karlı dağlarla çevrili bir köyde, çığ tehlikesi varmış. Bütün nesiller, doğan çocukları bile sustururlarmış. ‘Sus, çığ düşecek’ derlermiş. En ufak bir şey düştüğünde çığ düşecek diye bekliyorlarmış. Bir vadide yaşıyorlar ve birlikte yok olacaklardır. Jenerasyonlar uzunluğu bu biçimde gitmiş. Çığ endişesinden seslerini çıkaramamışlar. Bir gün bir çocuk doğmuş ve daha ağzını kapatmaya fırsat bulamadan haykırmış. Haykırınca, tüyler diken diken olmuş, eyvah gittik diye. Bakmışlar çığ yok. hiç bir şey düşmüyor. Bunun üstüne yavaş yavaş sokaklara çıkmışlar. Cüretleri artmış. Davullarla, zurnalarla şenlik yapmışlar. Çığ yokmuş aslında.”
Kıssayı burada noktalayan Livaneli, ”İşte o çocuk bugün aramızda” diyerek sahneye Ekrem İmamoğlu’nu çağırmıştı.