Tramvayda seyahat ederken karşılaştıkları bir olay daha sonrası baş başa veren iki teşebbüsçü arkadaş Parkinson ve Tremor hastalarına umut olmak için kolları sıvadı. Genç teşebbüsçüler, ürettikleri titremeyi absorbe eden bileklik ile Tremor, Parkinson ve gibisi rahatsızlığı olan hastalara umut olmayı amaçlıyorlar.
TİTREMEYİ ABSORBE EDEN BİLEKLİK
Pusat Furkan Doğan ile Metehan Kaya, tramvayda seyahat yaptıkları esnada yolculardan birinin su içmeye çalıştığını, lakin el titremesi niçiniyle suyu içemediğini gördü. Bu durumdan pek etkilenen Doğan ile Kaya, hastalara umut olabilmek emeliyle kolları sıvadı. İki genç teşebbüsçü, Tremor, Parkinson ve titremeye sebep olan benzeri hastalıklara deva olabilmek maksadıyla titremeyi absorbe eden bileklik icat etti. Tıpkı şirketin ortağı olan Doğan ile Kaya, ürettikleri titreme engelleyici bileklik ile hastalara umut olmayı amaçladıklarını belirtiyor.
NE OLURSA OLSUN BUNU TEDAVİ ETMEYE ODAKLANDIK
Tremor hastalarına umut olmayı nazaranv edinmiş iki arkadaştan biri olan, bu icadın nasıl ortaya çıktığını ve ilerledikleri basamaklardan bahseden Pusat Furkan Doğan, “Bir gün biz tramvayda giderken bir hastaya rastladık. Başı ve elleri daima titriyordu. Su içmeye çalıştı. çabucak sonrasında bu suyun büyük bir çoğunluğunu yere döktü. Tramvayda insanların hepsi ona baktı ve o insan epey mahcup oldu epeyce utandı. Açıkçası bu olay bizim de fazlaca içimize dokundu ve bütün her şeyi bir kenara bırakıp biz bunun üzerine çalışmaya, her ne olursa olsun bunu tedavi etmeye odaklandık. Biz icadımızı tamamladıktan daha sonra birinci yaptığımız şey bunu nasıl en kısa müddette hayata geçireceğimizi düşünmekti. Araştırmalara başladık lakin biroldukca yerden bununla alakalı bir geri dönüş alamadık. Bir ilgi bulamadık. Fakat araştırmalarımız sonucunda Profesör Tabip Sultan Tarlacı Hocamızın bu konularda uzmanlığının fazlaca yeterli seviyede olduğunu ve Üsküdar üniversitesinde bilhassa sıhhat alanında, tıp alanında birfazlaca yeni projeye, yeni icada dayanak verdiğini daha evvelinde görmüştük. Bunun üzerine yoğunlaştık ve Üsküdar Üniversitesi’yle bağlantıya geçtiğimizde bizi fazlaca sıcak karşıladılar. Beklediğimizden epeyce daha ilgili karşıladılar ve bizim gereksinimimiz olan bütün imkanları bize sundular” dedi.
BÜYÜK YAPILARA ODAKLANDIK
Geliştirilen bilekliğin mekanik kısmından bilgiler veren Metehan Kaya, “Bu sorunu nasıl çözebiliriz diye düşündük ancak yaptığımız araştırmalarda bu meseleye dair bir tahlil bulamadık. Dünya üzerinde de bu probleme dair bir tahlil yapılmamış. Biz de evvel tıpkı problemden muzdarip olan büyük yapılara, büyük binalara, gökdelenlere odaklandık. Gökdelenlerde bir sarsıntı ya da rüzgar tesiriyle sallanmayı önlemek için kütle sönümleyici olarak kullanılan harmonik soğurucu tekniği var. Biz de bu tekniği en ince detayına kadar inceledik. ondan sonrasında bu harmonik soğurucu katı bir yapıya ilişkin olduğu için biz bu katı yapıyı sıvı hale getirmemiz gerektiğine karar verdik. Zira elde katı yapıyı kullanmak çiçekten hayli şiddetli oluyordu. Biz de bunu evvel dünyada daha evvel olmayan bir sıvı kütle sönümleyicisi ismi verdiğimiz hale getirdik. Sıvı hale getirdikten daha sonra istediğimiz formatla biçime getirebiliyor olduk. daha sonrasında da bileğin hangi noktalarında parkinson yani esansiyel tremor daha tesirli onu araştırdık. Sultan Tarlacı hocamızla birlikte de tam noktayı saptadık. daha sonrasında da saptadığımız noktaya yaptığımız sıvı sönümleyiciyi muhakkak bir biçime sokarak cihazımızı son haline getirdik. Tremor hastalarının bu problemini çözmüş olduk” dedi.
HASTALAR İÇİN HEM PRATİK HEM DÜŞÜK MALİYETLİ
Tremor hastalığı ve tedavi süreçleri hakkında bilgi veren NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Normalde toplumda titreme hastalığı dediğimiz hastalık epey sık gözüken bir hastalık. bir daha ve en çok bilinen Parkinson hastalığı titremesidir ya da bunun haricinde esansiyel tremor dediğimiz diğer bir titreme biçimi daha var. Burada geliştirilen el bilekliği, titremeyi tedavide kullanılan el bilekleri için bilhassa esansiyel titreme için tesirli bir formül. Esansiyel titreme dediğimiz rahatsızlık çoklukla çocukluktan başlar. Yani altı sekiz yaşlarında çocuklarda ortaya çıkabiliyor. On beş, yirmi beş, otuz beş yaşları yaş arttıkça titremenin yoğunluğu ve şiddeti artar. Çoklukla toplumda yüzde dört ile on oranında görülebiliyor. Bireylerin günlük hayatını etkilemedikten daha sonra tabibe müracaat olmuyor. Bilhassa günlük hayatı etkileyen titreme dediğimiz durumda ilaçların muvaffakiyet oranı fazlaca düşük. Kaşıktan dökme kupadan, bardaktan dökme, fincandan dökme durumları olduğu vakit ya da ince marifet işlerini yapamama durumu olunca ilaçlar hayli yararlı olmuyor. İlaçların dozları yükseldikçe de biroldukça yan tesirler ortaya çıkıyor. Bulantı, kusma, tansiyon düşmesi, uyku hali üzere. Genel olarak bakıldığı vakit bu esansiyel titremede yüzde otuzla kırk hastada tedavide önemli bir yetersizlik var. bu biçimde farklı tedaviler devreye giriyor. Bunlardan bir tanesi beyin ameliyatları. Riskli ve önemli bir sistem. Düzelme oranı yüksek ama fiyatı da yüksek, maliyeti de yüksek. Riskleri de yüksek. Beyin ameliyatlarının yanında beyin pilleri denen yollar de var. Orada da muvaffakiyet oranı yüksek fakat doğal ki uygulama sırasında yüzde dört oranında beyinde kanama, pil takılan bireylere depresyona eğilim üzere durumlar ortaya çıkabiliyor. Doğal olarak maliyeti, sıhhat bölümü için de çok yüksek. Onun haricinde titremeyi azaltıcılar var. Ya da bizim geliştirdiğimiz sıvı söyleyeyim hem pratik hem maliyetleri düşük tıpkı vakitte hastaya vereceği rastgele bir yan tesir ya da ziyan kelam konusu değil. Burada değerli olan şey bunun pratik hale getirilmesi, klinik yararları biz kendi kullandığımız hastalarda hayli net olarak görülmekte. Bu bilhassa dirençli esansiyel titreme dediğimiz durumlarda yüzde yetmiş, seksen oranında titremenin şiddetini, yoğunluğunu azalttığı gösterilmiş. Bu tarafıyla bakıldığı vakit gerçekten biroldukca esansiyel, titremeli hastanın hayat kalitesini güzelleştirecek ve yan tesirlere maruz bırakmayacak bir tedavi metodu olarak gözüküyor” formunda konuştu.
KAYNAK: İHA
TİTREMEYİ ABSORBE EDEN BİLEKLİK
Pusat Furkan Doğan ile Metehan Kaya, tramvayda seyahat yaptıkları esnada yolculardan birinin su içmeye çalıştığını, lakin el titremesi niçiniyle suyu içemediğini gördü. Bu durumdan pek etkilenen Doğan ile Kaya, hastalara umut olabilmek emeliyle kolları sıvadı. İki genç teşebbüsçü, Tremor, Parkinson ve titremeye sebep olan benzeri hastalıklara deva olabilmek maksadıyla titremeyi absorbe eden bileklik icat etti. Tıpkı şirketin ortağı olan Doğan ile Kaya, ürettikleri titreme engelleyici bileklik ile hastalara umut olmayı amaçladıklarını belirtiyor.
NE OLURSA OLSUN BUNU TEDAVİ ETMEYE ODAKLANDIK
Tremor hastalarına umut olmayı nazaranv edinmiş iki arkadaştan biri olan, bu icadın nasıl ortaya çıktığını ve ilerledikleri basamaklardan bahseden Pusat Furkan Doğan, “Bir gün biz tramvayda giderken bir hastaya rastladık. Başı ve elleri daima titriyordu. Su içmeye çalıştı. çabucak sonrasında bu suyun büyük bir çoğunluğunu yere döktü. Tramvayda insanların hepsi ona baktı ve o insan epey mahcup oldu epeyce utandı. Açıkçası bu olay bizim de fazlaca içimize dokundu ve bütün her şeyi bir kenara bırakıp biz bunun üzerine çalışmaya, her ne olursa olsun bunu tedavi etmeye odaklandık. Biz icadımızı tamamladıktan daha sonra birinci yaptığımız şey bunu nasıl en kısa müddette hayata geçireceğimizi düşünmekti. Araştırmalara başladık lakin biroldukca yerden bununla alakalı bir geri dönüş alamadık. Bir ilgi bulamadık. Fakat araştırmalarımız sonucunda Profesör Tabip Sultan Tarlacı Hocamızın bu konularda uzmanlığının fazlaca yeterli seviyede olduğunu ve Üsküdar üniversitesinde bilhassa sıhhat alanında, tıp alanında birfazlaca yeni projeye, yeni icada dayanak verdiğini daha evvelinde görmüştük. Bunun üzerine yoğunlaştık ve Üsküdar Üniversitesi’yle bağlantıya geçtiğimizde bizi fazlaca sıcak karşıladılar. Beklediğimizden epeyce daha ilgili karşıladılar ve bizim gereksinimimiz olan bütün imkanları bize sundular” dedi.
BÜYÜK YAPILARA ODAKLANDIK
Geliştirilen bilekliğin mekanik kısmından bilgiler veren Metehan Kaya, “Bu sorunu nasıl çözebiliriz diye düşündük ancak yaptığımız araştırmalarda bu meseleye dair bir tahlil bulamadık. Dünya üzerinde de bu probleme dair bir tahlil yapılmamış. Biz de evvel tıpkı problemden muzdarip olan büyük yapılara, büyük binalara, gökdelenlere odaklandık. Gökdelenlerde bir sarsıntı ya da rüzgar tesiriyle sallanmayı önlemek için kütle sönümleyici olarak kullanılan harmonik soğurucu tekniği var. Biz de bu tekniği en ince detayına kadar inceledik. ondan sonrasında bu harmonik soğurucu katı bir yapıya ilişkin olduğu için biz bu katı yapıyı sıvı hale getirmemiz gerektiğine karar verdik. Zira elde katı yapıyı kullanmak çiçekten hayli şiddetli oluyordu. Biz de bunu evvel dünyada daha evvel olmayan bir sıvı kütle sönümleyicisi ismi verdiğimiz hale getirdik. Sıvı hale getirdikten daha sonra istediğimiz formatla biçime getirebiliyor olduk. daha sonrasında da bileğin hangi noktalarında parkinson yani esansiyel tremor daha tesirli onu araştırdık. Sultan Tarlacı hocamızla birlikte de tam noktayı saptadık. daha sonrasında da saptadığımız noktaya yaptığımız sıvı sönümleyiciyi muhakkak bir biçime sokarak cihazımızı son haline getirdik. Tremor hastalarının bu problemini çözmüş olduk” dedi.
HASTALAR İÇİN HEM PRATİK HEM DÜŞÜK MALİYETLİ
Tremor hastalığı ve tedavi süreçleri hakkında bilgi veren NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Normalde toplumda titreme hastalığı dediğimiz hastalık epey sık gözüken bir hastalık. bir daha ve en çok bilinen Parkinson hastalığı titremesidir ya da bunun haricinde esansiyel tremor dediğimiz diğer bir titreme biçimi daha var. Burada geliştirilen el bilekliği, titremeyi tedavide kullanılan el bilekleri için bilhassa esansiyel titreme için tesirli bir formül. Esansiyel titreme dediğimiz rahatsızlık çoklukla çocukluktan başlar. Yani altı sekiz yaşlarında çocuklarda ortaya çıkabiliyor. On beş, yirmi beş, otuz beş yaşları yaş arttıkça titremenin yoğunluğu ve şiddeti artar. Çoklukla toplumda yüzde dört ile on oranında görülebiliyor. Bireylerin günlük hayatını etkilemedikten daha sonra tabibe müracaat olmuyor. Bilhassa günlük hayatı etkileyen titreme dediğimiz durumda ilaçların muvaffakiyet oranı fazlaca düşük. Kaşıktan dökme kupadan, bardaktan dökme, fincandan dökme durumları olduğu vakit ya da ince marifet işlerini yapamama durumu olunca ilaçlar hayli yararlı olmuyor. İlaçların dozları yükseldikçe de biroldukça yan tesirler ortaya çıkıyor. Bulantı, kusma, tansiyon düşmesi, uyku hali üzere. Genel olarak bakıldığı vakit bu esansiyel titremede yüzde otuzla kırk hastada tedavide önemli bir yetersizlik var. bu biçimde farklı tedaviler devreye giriyor. Bunlardan bir tanesi beyin ameliyatları. Riskli ve önemli bir sistem. Düzelme oranı yüksek ama fiyatı da yüksek, maliyeti de yüksek. Riskleri de yüksek. Beyin ameliyatlarının yanında beyin pilleri denen yollar de var. Orada da muvaffakiyet oranı yüksek fakat doğal ki uygulama sırasında yüzde dört oranında beyinde kanama, pil takılan bireylere depresyona eğilim üzere durumlar ortaya çıkabiliyor. Doğal olarak maliyeti, sıhhat bölümü için de çok yüksek. Onun haricinde titremeyi azaltıcılar var. Ya da bizim geliştirdiğimiz sıvı söyleyeyim hem pratik hem maliyetleri düşük tıpkı vakitte hastaya vereceği rastgele bir yan tesir ya da ziyan kelam konusu değil. Burada değerli olan şey bunun pratik hale getirilmesi, klinik yararları biz kendi kullandığımız hastalarda hayli net olarak görülmekte. Bu bilhassa dirençli esansiyel titreme dediğimiz durumlarda yüzde yetmiş, seksen oranında titremenin şiddetini, yoğunluğunu azalttığı gösterilmiş. Bu tarafıyla bakıldığı vakit gerçekten biroldukca esansiyel, titremeli hastanın hayat kalitesini güzelleştirecek ve yan tesirlere maruz bırakmayacak bir tedavi metodu olarak gözüküyor” formunda konuştu.
KAYNAK: İHA