Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sıhhati Ana Bilim Kolu Lideri Prof. Dr. Gamze Varol, obezitenin son devirlerde dünyada ve Türkiye’de artmasıyla birlikte önemli sıhhat sıkıntılarını da birlikteinde getirdiğini belirtti. Prof. Dr. Varol, bilhassa çocukluk çağında obezitenin giderek artan bir sorun haline geldiğini belirterek, şunları söylemiş oldu: “Pandemide de bunun arttığını gördük. Aslında istediğimiz şey fast food, besin tüketilmesi değil. Zira kızartma olması, işlenmiş et eseri olması, insanları daha fazlaca yemeye yönlendirmesi ve hareketin de azalması, bunlar obeziteyle çabanın önünde değerli maniler. Baştan beri dediğimiz üzere vaktinde, mevsiminde tarladan toplanmış taze, pazardan eserleri daha az katkılı eserleri kullanımını öneriyoruz biz her insanın. Olağan çocukluk çağında beslenme ileriki yaşantının daha sağlıklı olup olmayışında fazlaca değerli bir faktör. Çocukluk çağında ne kadar kaliteli istikrarlı ve inançlı besin tüketirsek erişkinde de o kadar sağlıklı bir yaşantımız oluyor. Ancak bizler biliyoruz ki şu an hazır besinlerin işlenmiş et mamüllerinin ortasında istemediğimiz fazlaca katkı unsuru var. Bunların insan sıhhatine, endokrin sisteme çocukların büyümesine gelişmesine, erişkinlerin tahminen de ileride hormonal, metabolik rahatsızlıklara niye bulunmasına yol açtığını biliyoruz. Bunlar uğraş edilmesi gereken, aslında üzerinde durulması gereken hususlar. Önemli bir beslenmede uygun istikamette bir dönüşüme gereksinim var üzere görünüyor. Örneğin bir kadro kirli besinler ki, bu besinlerin ortasında endokrin bozucu birtakım kimyasallar var. Bu besinlerin aslında çocukların olması gerektiği yaşta daha erken ergenliğe uğramasına niye olduğunu bizler biliyoruz. Yani biz buna erken yaşta ergenliğe girme diyoruz. Çok sayıda olumsuz tesirleri var. Bunun için bu alanın uzmanları kıymetli çalışmalar yapıyor. Bir kısmı beslenme ve çevresel faktörlerle alakalı. O yüzden ortasında ne olduğunu bilmediğimiz, emin olmadığımız besinleri rafta satılan hazır paketli besinleri işlenmiş et mamüllerini vaktinde yetişmemiş materyalleri, bitkileri, besinleri tüketmememiz konusunda aslında biraz hassas olmalıyız”
BAYANLARDA DAHA YAYGIN GÖRÜYORUZ
Dünyada ve Türkiye’de obezitenin arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Varol, “Obezite bedende yağ oranının istenen seviyenin fazlaca üstünde olması demek. Ve obeziteyle birlikte de önemli sıhhat sıkıntıları ortaya çıkıyor. İşte tansiyon, şeker hastalığı aslında obez olmanın bir kararı üzere artık günümüzde. Maalesef bayanlarda fazlaca daha fazla daha yaygın görüyoruz. Bunun biroldukca sebebi var lakin çocuklar dahil artık tüm yanlış beslenme, hareketsiz ömür aslında obeziteyi arttırdı. Tabi burada yalnızca kronik hastalıkların sebebini obeziteye ve berbat beslenmeye yüklemek fazlaca hakikat değil. Aslında yediğimiz, tükettiğimiz besinlerin ölçüsü kadar içeriği de değerli. Zira artık son devirlerde kıymetli sıhhat sıkıntıları kronik hastalıklar kaynaklı biraz evvel söylemiş oldum tansiyon dedim, kanserler. Bunlar kronik hastalıklar birçok da çevresel niçinli ve beslenmeyle fazlaca alakalı” dedi.
ÖLÇÜSÜ KADAR İÇERİĞİ DE KIYMETLİ
Prof. Dr. Gamze Varol, yenilen besinlerin ölçüsü kadar içeriğine de fazlaca dikkat edilmesi gerektiğini söz ederek, “Tükettiğimiz besinlerin tarladan soframıza gelene kadar inançlı olduğuna emin olmamız lazım. Daha epeyce doğal besinleri, mevsiminde besinleri tercih etmemiz ve tüketmemiz lazım. Besinlerin sağlıklı olup olmadığı her vakit son kullanma tarihiyle ya da işte raf ömrünün uzun olmasıyla anlaşılmıyor. Aslında o besinin tarlada nasıl üretildiği, hangi kaidelerde üretildiği, ne kadar pestisi kullanıldığı ya da kullanılmadığı o mevsime mahsus besin olup olmadığı aslında bunlara bakmak lazım. Tahminen de tarlada yanlışsız tarım yapılarak üretilen besinlerin tüketilmesiyle biz obeziteyle de gayret etmeye bir başlangıç yaratmış olabiliriz” sözlerini kullandı.
KAYNAK: İHA
BAYANLARDA DAHA YAYGIN GÖRÜYORUZ
Dünyada ve Türkiye’de obezitenin arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Varol, “Obezite bedende yağ oranının istenen seviyenin fazlaca üstünde olması demek. Ve obeziteyle birlikte de önemli sıhhat sıkıntıları ortaya çıkıyor. İşte tansiyon, şeker hastalığı aslında obez olmanın bir kararı üzere artık günümüzde. Maalesef bayanlarda fazlaca daha fazla daha yaygın görüyoruz. Bunun biroldukca sebebi var lakin çocuklar dahil artık tüm yanlış beslenme, hareketsiz ömür aslında obeziteyi arttırdı. Tabi burada yalnızca kronik hastalıkların sebebini obeziteye ve berbat beslenmeye yüklemek fazlaca hakikat değil. Aslında yediğimiz, tükettiğimiz besinlerin ölçüsü kadar içeriği de değerli. Zira artık son devirlerde kıymetli sıhhat sıkıntıları kronik hastalıklar kaynaklı biraz evvel söylemiş oldum tansiyon dedim, kanserler. Bunlar kronik hastalıklar birçok da çevresel niçinli ve beslenmeyle fazlaca alakalı” dedi.
ÖLÇÜSÜ KADAR İÇERİĞİ DE KIYMETLİ
Prof. Dr. Gamze Varol, yenilen besinlerin ölçüsü kadar içeriğine de fazlaca dikkat edilmesi gerektiğini söz ederek, “Tükettiğimiz besinlerin tarladan soframıza gelene kadar inançlı olduğuna emin olmamız lazım. Daha epeyce doğal besinleri, mevsiminde besinleri tercih etmemiz ve tüketmemiz lazım. Besinlerin sağlıklı olup olmadığı her vakit son kullanma tarihiyle ya da işte raf ömrünün uzun olmasıyla anlaşılmıyor. Aslında o besinin tarlada nasıl üretildiği, hangi kaidelerde üretildiği, ne kadar pestisi kullanıldığı ya da kullanılmadığı o mevsime mahsus besin olup olmadığı aslında bunlara bakmak lazım. Tahminen de tarlada yanlışsız tarım yapılarak üretilen besinlerin tüketilmesiyle biz obeziteyle de gayret etmeye bir başlangıç yaratmış olabiliriz” sözlerini kullandı.
KAYNAK: İHA