AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) tarafınca düzenlenen ‘Sahipsiz Evcil ve Sokak Hayvanlarının Barınma ve Beslenme Kaidelerinin Güzelleştirilmesi Fikir ve Proje Yarışı (Enpati Hayvan Dostu Şehirler)’ ödül merasiminde konuştu.
Merasimde konuşan Erdoğan, haberlerde hayvanlara yönelik kan donduran şiddet olaylarını duyduklarını belirterek, “Hayvanlara gösterilen şiddetin hiç bir çeşidini asla kabul edemeyiz. Bu kabahatlerin oluşmadan önlenmesi için tahlil üretmemiz gerekiyor. Hayvanların hayat koşullarının uygunlaştırılması, bu bahiste atılacak değerli adımlardan biridir. Barınakların kuralları düzeltilmelidir. Bu hususta hayvanseverlerin de talepleri var, biliyorsunuz. Kafeslerin ortasında geçen hayat, hayat değil tutsaklıktır. Hayvanların yeme içme kadar özgür dolaşma gereksinimlerine da karşılık verecek, hayat alanlarına muhtaçlıkları var. Belediyelerimizin yenilikçi projeleriyle tüm bu gereksinimleri karşılayan hayat alanlarının oluşacağına yürekten inanıyorum. Belediyelerimiz ile hayvanseverler içindeki iş birliğinin artması, eminim ki memnunluk verici sonuçlar doğuracaktır” dedi.
Emine Erdoğan, “hayvanlara hoş muamele etmek ve ziyandan korumak için muhtaçlık olan reçetenin, medeniyet deneyiminde olduğunu” söyleyerek, şu biçimde konuştu:
“19’uncu yüzyılda dünyanın birinci hayvan hastanesi Düşkün Leylekler Konutu’nu kuran, medeniyetimizi inşa eden vicdanlardır. Tarih sayfalarımız, yabani hayvanlardan kuşlara kadar, her çeşit hayvanın bakımıyla ilgilenen sayısız vakıfla doludur. Bugün ne yazık ki birfazlaca kıymetimizi yitirdik. Hayvanlara bir kap mama, bir kap su verilmesi için büyük kampanyaların düzenlenmesinin gerekmesi, insanlık ismine büyük ayıptır. Bunları esasen yapıyor olmamız gerekir. Lütfen kalbi selimin doruğunu hayatış, merhamet mirasımızı ihya etmek için ele ele verelim. Mahlukatın, üzerimizde çiğnenemez hakları olduğu şuuruyla hareket edelim. Mahallemizde yaşayan hayvanlara sahip çıkalım”
Merasimde konuşan Erdoğan, haberlerde hayvanlara yönelik kan donduran şiddet olaylarını duyduklarını belirterek, “Hayvanlara gösterilen şiddetin hiç bir çeşidini asla kabul edemeyiz. Bu kabahatlerin oluşmadan önlenmesi için tahlil üretmemiz gerekiyor. Hayvanların hayat koşullarının uygunlaştırılması, bu bahiste atılacak değerli adımlardan biridir. Barınakların kuralları düzeltilmelidir. Bu hususta hayvanseverlerin de talepleri var, biliyorsunuz. Kafeslerin ortasında geçen hayat, hayat değil tutsaklıktır. Hayvanların yeme içme kadar özgür dolaşma gereksinimlerine da karşılık verecek, hayat alanlarına muhtaçlıkları var. Belediyelerimizin yenilikçi projeleriyle tüm bu gereksinimleri karşılayan hayat alanlarının oluşacağına yürekten inanıyorum. Belediyelerimiz ile hayvanseverler içindeki iş birliğinin artması, eminim ki memnunluk verici sonuçlar doğuracaktır” dedi.
Emine Erdoğan, “hayvanlara hoş muamele etmek ve ziyandan korumak için muhtaçlık olan reçetenin, medeniyet deneyiminde olduğunu” söyleyerek, şu biçimde konuştu:
“19’uncu yüzyılda dünyanın birinci hayvan hastanesi Düşkün Leylekler Konutu’nu kuran, medeniyetimizi inşa eden vicdanlardır. Tarih sayfalarımız, yabani hayvanlardan kuşlara kadar, her çeşit hayvanın bakımıyla ilgilenen sayısız vakıfla doludur. Bugün ne yazık ki birfazlaca kıymetimizi yitirdik. Hayvanlara bir kap mama, bir kap su verilmesi için büyük kampanyaların düzenlenmesinin gerekmesi, insanlık ismine büyük ayıptır. Bunları esasen yapıyor olmamız gerekir. Lütfen kalbi selimin doruğunu hayatış, merhamet mirasımızı ihya etmek için ele ele verelim. Mahlukatın, üzerimizde çiğnenemez hakları olduğu şuuruyla hareket edelim. Mahallemizde yaşayan hayvanlara sahip çıkalım”