Migren atakları, önemsemediğimiz boyun ağrıları ve dünyayı alt üst eden vertigo (baş dönmesi) ömrün o denli bir modülü olur ki, bunları artık olağan kabul etmeye başlarız. Bu durumlar dayanılmaz bir hal aldığında ertelemek fazlaca tehlikeli bir hal alabilir. Bahsi geçen şikayetlerin üst servikal omurga sendromundan kaynaklanabileceğini söyleyen Op. Dr. Ortak, bahisle ilgili bilinmesi gerekenleri anlattı.
Üst servikal omurga sendromu nedir?
Atlas yahut C1 olarak isimlendirilen uzunluğundaki birinci kemik, baş ile boynun kesişme noktasında yer alır. Form olarak yüzüğe benzeyen bu yapı, omuriliğin birinci geçitlerinden biridir. Başka bir kemik ise Axis yahut C2 olarak isimlendirilen yapıdır ve uzunluğundaki ikinci kemiktir. Axis çabucak Atlas’ın altında yer alır. Bu iki yapı üst servikal omurga olarak bilinir.
Vücudunuzun yakındığı şikayetleri göz arkası etmeyin…
Atlas ve Axis’in merkezi hudut sistemi ortasında yer alan beyin sapına pek yakın bir yerde konumlanır. Beyin sapı beden için epeyce değerli bir yapıdır zira bedenin tüm hayati fonksiyonunu denetim eder, koordineli olarak çalışmasını sağlar. ötürüsıyla Atlas ve Axis’de meydana gelen küçük meseleler fazlaca büyük sorunlara yol açabilir. Üstelik bu bölgede yaşanan faydalanmalar, bölgenin olağan dışı anatomik ve klinik özellikleri niçiniyle teşhis ve yaklaşımda kuvvetlikler oluşturabilir.
ömrünüzü bu belirtiler ile mi geçiriyorsunuz?
Üst servikal omurgada yaşanan travmalar oluş biçimine nazaran farklılık arz eder, tehlikesi de duruma göre değişiklik gösterir. Şayet faydalanma, yanlış kullanım ve kazalar kararında atlas ve axiste hasar var ise, üstte belirtilen şikayetler meydana gelir. Fakat kaza ve travma kararında yüzük formundaki iki kemikte kırıklar meydana gelmişse hayati tehlike kelam konusudur. Çabucak müdahale edilmelidir.
Tedavi için hastanın hikayesi de dikkate alınıyor!
Üst servikal bölge faydalanmaları, radyografik tetkiklerden biri olan ağız açık odontoid grafisi ile görüntülenebilir. Lakin bu tetkik tam olarak sendromun kesin tanısı için kâfi gelmeyebilir. Şöyle ki; oksipital kondil kırıkları, baş travmaları ile sık görülen kranyal hudut faydalanmaları, grafilerle tanımlanması güç olan durumlardır, ek tetkikler gerekir. Sendromun tedavisinde multisidipliner bir yol izlenir ve hasarın oluştuğu yere bakılırsa farklı tedavi yaklaşımları uygulanır.
KAYNAK: HABER7
Üst servikal omurga sendromu nedir?
Atlas yahut C1 olarak isimlendirilen uzunluğundaki birinci kemik, baş ile boynun kesişme noktasında yer alır. Form olarak yüzüğe benzeyen bu yapı, omuriliğin birinci geçitlerinden biridir. Başka bir kemik ise Axis yahut C2 olarak isimlendirilen yapıdır ve uzunluğundaki ikinci kemiktir. Axis çabucak Atlas’ın altında yer alır. Bu iki yapı üst servikal omurga olarak bilinir.
Vücudunuzun yakındığı şikayetleri göz arkası etmeyin…
Atlas ve Axis’in merkezi hudut sistemi ortasında yer alan beyin sapına pek yakın bir yerde konumlanır. Beyin sapı beden için epeyce değerli bir yapıdır zira bedenin tüm hayati fonksiyonunu denetim eder, koordineli olarak çalışmasını sağlar. ötürüsıyla Atlas ve Axis’de meydana gelen küçük meseleler fazlaca büyük sorunlara yol açabilir. Üstelik bu bölgede yaşanan faydalanmalar, bölgenin olağan dışı anatomik ve klinik özellikleri niçiniyle teşhis ve yaklaşımda kuvvetlikler oluşturabilir.
ömrünüzü bu belirtiler ile mi geçiriyorsunuz?
- Baş ağrısı,
- Baş dönmesi,
- Mide bulantısı,
- Kulakta çınlama,
- Skolyoz,
- Uzunluğunda ağrı,
- Yüz bölgesinde ağrı,
- Uyku bozuklukları,
- Çene eklemi sorunları,
- Yüksek tansiyon,
- Kronik depresyon.
Üst servikal omurgada yaşanan travmalar oluş biçimine nazaran farklılık arz eder, tehlikesi de duruma göre değişiklik gösterir. Şayet faydalanma, yanlış kullanım ve kazalar kararında atlas ve axiste hasar var ise, üstte belirtilen şikayetler meydana gelir. Fakat kaza ve travma kararında yüzük formundaki iki kemikte kırıklar meydana gelmişse hayati tehlike kelam konusudur. Çabucak müdahale edilmelidir.
Tedavi için hastanın hikayesi de dikkate alınıyor!
Üst servikal bölge faydalanmaları, radyografik tetkiklerden biri olan ağız açık odontoid grafisi ile görüntülenebilir. Lakin bu tetkik tam olarak sendromun kesin tanısı için kâfi gelmeyebilir. Şöyle ki; oksipital kondil kırıkları, baş travmaları ile sık görülen kranyal hudut faydalanmaları, grafilerle tanımlanması güç olan durumlardır, ek tetkikler gerekir. Sendromun tedavisinde multisidipliner bir yol izlenir ve hasarın oluştuğu yere bakılırsa farklı tedavi yaklaşımları uygulanır.
KAYNAK: HABER7