23 Temmuz’da Şile’de yaşanan hadisede, kaymakamlık tarafınca alınan yasak sonucuna karşın denize girmek isteyen şahıslar, 2 İBB cankurtaranını bıçakla yaralamıştı. İBB çalışanı cankurtaranlara yönelik saldırıyı kınadığını belirten İBB Lideri İmamoğlu, “Hukuki olarak haklarını arayacağız” diye konuştu.
“BİREYSEL ÇATIŞMADAN UZAK DURACAKSINIZ”
“BİZ ONLARA KARŞILIK VERMEYE KALKSAK, İŞİMİZİ YAPAMAYIZ”
Kamu bakılırsavlilerine hakaret etmeyi kendine beceri bilen beşerler olabileceğine dikkat çeken İmamoğlu, “Biz onlara yanıt vermeye kalksak, işimizi yapamayız. Fakat hukukî hakkımızı arıyoruz, onları muhatap almıyoruz. Bunların bir kısmı makus niyetli olabilir, bir kısmı cahillikle yapabilir. Bu bağlamda hepinizin, bütün arkadaşlarınıza bunu anlatarak, dikkatli olmalarını ve yanıt vermemelerini istiyorum” ikazlarında bulundu.
“CİDDİ BİR CANKURTARAN HİZMETİ VAR”
Şile’de yaşanan bahtsız olayla ilgili tüzel süreçlerin devam ettiğini belirten İmamoğlu, şu tabirleri kullandı: Doğal ki arkadaşlarımıza yapılan saldırıyı kınıyoruz. Takip edeceğiz. Hukuksal olarak haklarını arayacağız. Gönül, bu biçimde bir şey olmasını istemezdi. İstanbul’da, hayli ciddiye alınan ve hayli önemli halde yapılan bir cankurtaran hizmeti var. Ve bu, bizim devrimizde bu biçimine kavuştu. Daha evvel de vardı. Yeterli olan yerler vardı. Lakin epeyce makûs, sorumsuzca davranılan, hatta hiç olunmayan yerler de vardı. Karaburun’da aslında bunlardan birisi diyebiliriz. Ancak artık görüyoruz ki; biraz ilgi, alaka ile İstanbul’un en hoş plajlarından birisine, kontrollü ve bununla birlikte cankurtaran hizmetinin olduğu keyifli bir alana dönüştü.
“KADIN ARKADAŞLARIMIZ ÇAĞDAŞ BİR İMAJ KATTI”
İstanbul’un kıyılarına fazlaca kıymet verdiklerini tabir eden İmamoğlu, mesai arkadaşlarına, “Bu noktada bilhassa Karaburun ve Karadeniz tarafı biraz daha bu sene değerli oldu. Marmara Denizi’ndeki malum müsilaj sıkıntısının büyümesiyle, insanlarımız Karadeniz kıyısına kaymaya başladı ve burada daha epey denize girmeyi tercih ediyorlar. Muvaffakiyetler diliyorum. Denizin ve kumsalın o hoşluğunun bir kesimi da bizim cankurtaran takımımız oldu. Bir de ortamızda bayan arkadaşlarımızın olması -o daha da keyifli- çağdaş bir manzara kattı bize. Evvel kendi sıhhatinize dikkat edin, daha sonrasında da gereksinim olduğunda her vatandaşımızın muhtaçlığına koşun.
Cankurtaranlar da “Buraya gelerek bize de onur verdiniz. Soframıza katıldınız” diyerek, ziyaretinden dolayı İmamoğlu’na teşekkür etti.
NE OLMUŞTU?
Geçtiğimiz 23 Temmuz’da, Şile’de denize giren 2’si yabancı asıllı 5 kişinin, dalgalara kapılıp gözden kaybolmasının akabinde, kaymakamlık sonucuyla denize girmek yasaklandı. Kıyılarda nazaranv yapan İBB çalışanı cankurtaranlar, denize girmek isteyen bireylere, can güvenlikleri için yasağı iletti. İhtara karşın denize girmek isteyen bir küme, cankurtaranlarla tartışmaya başladı. Çıkan tartışma kararında 2 İBB cankurtaranı bıçakladı.
“BİREYSEL ÇATIŞMADAN UZAK DURACAKSINIZ”
“BİZ ONLARA KARŞILIK VERMEYE KALKSAK, İŞİMİZİ YAPAMAYIZ”
Kamu bakılırsavlilerine hakaret etmeyi kendine beceri bilen beşerler olabileceğine dikkat çeken İmamoğlu, “Biz onlara yanıt vermeye kalksak, işimizi yapamayız. Fakat hukukî hakkımızı arıyoruz, onları muhatap almıyoruz. Bunların bir kısmı makus niyetli olabilir, bir kısmı cahillikle yapabilir. Bu bağlamda hepinizin, bütün arkadaşlarınıza bunu anlatarak, dikkatli olmalarını ve yanıt vermemelerini istiyorum” ikazlarında bulundu.
“CİDDİ BİR CANKURTARAN HİZMETİ VAR”
Şile’de yaşanan bahtsız olayla ilgili tüzel süreçlerin devam ettiğini belirten İmamoğlu, şu tabirleri kullandı: Doğal ki arkadaşlarımıza yapılan saldırıyı kınıyoruz. Takip edeceğiz. Hukuksal olarak haklarını arayacağız. Gönül, bu biçimde bir şey olmasını istemezdi. İstanbul’da, hayli ciddiye alınan ve hayli önemli halde yapılan bir cankurtaran hizmeti var. Ve bu, bizim devrimizde bu biçimine kavuştu. Daha evvel de vardı. Yeterli olan yerler vardı. Lakin epeyce makûs, sorumsuzca davranılan, hatta hiç olunmayan yerler de vardı. Karaburun’da aslında bunlardan birisi diyebiliriz. Ancak artık görüyoruz ki; biraz ilgi, alaka ile İstanbul’un en hoş plajlarından birisine, kontrollü ve bununla birlikte cankurtaran hizmetinin olduğu keyifli bir alana dönüştü.
“KADIN ARKADAŞLARIMIZ ÇAĞDAŞ BİR İMAJ KATTI”
İstanbul’un kıyılarına fazlaca kıymet verdiklerini tabir eden İmamoğlu, mesai arkadaşlarına, “Bu noktada bilhassa Karaburun ve Karadeniz tarafı biraz daha bu sene değerli oldu. Marmara Denizi’ndeki malum müsilaj sıkıntısının büyümesiyle, insanlarımız Karadeniz kıyısına kaymaya başladı ve burada daha epey denize girmeyi tercih ediyorlar. Muvaffakiyetler diliyorum. Denizin ve kumsalın o hoşluğunun bir kesimi da bizim cankurtaran takımımız oldu. Bir de ortamızda bayan arkadaşlarımızın olması -o daha da keyifli- çağdaş bir manzara kattı bize. Evvel kendi sıhhatinize dikkat edin, daha sonrasında da gereksinim olduğunda her vatandaşımızın muhtaçlığına koşun.
Cankurtaranlar da “Buraya gelerek bize de onur verdiniz. Soframıza katıldınız” diyerek, ziyaretinden dolayı İmamoğlu’na teşekkür etti.
NE OLMUŞTU?
Geçtiğimiz 23 Temmuz’da, Şile’de denize giren 2’si yabancı asıllı 5 kişinin, dalgalara kapılıp gözden kaybolmasının akabinde, kaymakamlık sonucuyla denize girmek yasaklandı. Kıyılarda nazaranv yapan İBB çalışanı cankurtaranlar, denize girmek isteyen bireylere, can güvenlikleri için yasağı iletti. İhtara karşın denize girmek isteyen bir küme, cankurtaranlarla tartışmaya başladı. Çıkan tartışma kararında 2 İBB cankurtaranı bıçakladı.