Gazetemiz muharriri Mustafa Balbay, “Kılıçdaroğlu ile sohbet…” başlıklı dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.
Mustafa Balbay bugünkü yazısında, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmeye dair öne çıkan notarı paylaştı.
Kılıçdaroğlu’nun HDP ile ilgili değerlendirmelerini de paylaşan Balbay, CHP önderinin, “HDP, Türkiye partisi olma tezinde. Bu herkes için fazlaca kıymetli. Gördüğüm kadarıyla HDP’nin Millet İttifakı ortasında yer almak üzere bir gündemi yok. Tahminen de Türkiye Emekçi Partisi’yle, EMEP’le farklı bir beraberlik hedefleyecekler.” söylemiş olduğini aktardı.
Balbay’ın yazısının ilgili kısmı şöyleki:
“Kemal Beyefendi, cumhurbaşkanı adaylığı ile ilgili tartışmadan rahatsız değil. Lakin ‘Kim aday olacak’ sorusundan epey, seçimleri Millet İttifakı ile kazanmanın inşasına değer veriyor. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel 1993’te Özal’ın vefatının akabinde aday olup olmayacağı sorulduğunda şu cevabı vermişti:
‘KİMSE O MAKAMI REDDEDEMEZ!’
“elbette Kemal Beyefendi de ortak bir iklim oluşursa reddetmeyecek. Siyasi gelişmeleri, ‘iktidara geliyoruz, her şey tamam’ yaklaşımıyla izlemiyor. İktidarın değişeceğini, bunun artık Erdoğan’ın da gündeminde olduğunu vurguluyor.
Değerlendirmelerini satırbaşlarıyla aktaralım:
– AKP’ye oy veren kesimde fazlaca önemli bir kırılma var. Fakat bu kırılma tümüyle rastgele bir partiye yönelmiyor.
– AKP’den kopan seçmenin bir kısmı sesini yükseltiyor. Lakin hâlâ orada kalanlar sessiz. Bir karar verecek. Bütün sorun onlara itimat ve umut vermemiz.
– Önümüzdeki seçimde CHP olarak Güneydoğu’dan da milletvekili çıkaracağız.
– Millet İttifakı kendini korumak bir yana genişleyecek. İttifakta kalan kazanacak. Bunu herkes görüyor.
– HDP, Türkiye partisi olma savında. Bu herkes için epey kıymetli. Gördüğüm kadarıyla HDP’nin Millet İttifakı ortasında yer almak üzere bir gündemi yok. Tahminen de Türkiye Personel Partisi’yle, EMEP’le farklı bir beraberlik hedefleyecekler.
– Öteden beri lisana getirdiğim bir tez vardı. CHP, ülkeyi kurdu, fazlaca partili yaşama geçişi sağladı, toplumsal devlet kavramını tüm partilerin gündemine soktu. Artık demokrasiyi kurma sorumluluğu var. Buna dördüncü ihtilal diyorum. Bu gaye daha yeni hale geldi.
– İktidarda bölümü sabık yaratmak, kin ve nefretle hareket etmek üzere bir fikrimiz yok. Hukuk işleyecek, o kadar.
– Hiç olmadığı kadar halkın ortasındayız.
– Bir medet umuyor demesinler diye, yurtdışı davetleri kabul etmiyorum. Her şeyi milletimizle yapacağız.
– Sedat Peker’in tezlerinin birçok bizim de yakın geçmişte lisana getirdiklerimiz. Örneğin Sezgin Baran Korkmaz olayında fotoğrafın büyüğü şudur. Mal varlığı üstündeki ipoteği kaldıran Adalet Bakanı yardımcısı, yurtdışı yasağını kaldıran da Anayasa Mahkemesi üyesi yapıldı.
– Geçenlerde 30 kadar ülkücü kökenli geldi. ‘Koşulsuz destekliyoruz’ dediler. CHP’ye yönelik olumsuz algıları kırıyoruz.”
Mustafa Balbay bugünkü yazısında, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmeye dair öne çıkan notarı paylaştı.
Kılıçdaroğlu’nun HDP ile ilgili değerlendirmelerini de paylaşan Balbay, CHP önderinin, “HDP, Türkiye partisi olma tezinde. Bu herkes için fazlaca kıymetli. Gördüğüm kadarıyla HDP’nin Millet İttifakı ortasında yer almak üzere bir gündemi yok. Tahminen de Türkiye Emekçi Partisi’yle, EMEP’le farklı bir beraberlik hedefleyecekler.” söylemiş olduğini aktardı.
Balbay’ın yazısının ilgili kısmı şöyleki:
“Kemal Beyefendi, cumhurbaşkanı adaylığı ile ilgili tartışmadan rahatsız değil. Lakin ‘Kim aday olacak’ sorusundan epey, seçimleri Millet İttifakı ile kazanmanın inşasına değer veriyor. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel 1993’te Özal’ın vefatının akabinde aday olup olmayacağı sorulduğunda şu cevabı vermişti:
‘KİMSE O MAKAMI REDDEDEMEZ!’
“elbette Kemal Beyefendi de ortak bir iklim oluşursa reddetmeyecek. Siyasi gelişmeleri, ‘iktidara geliyoruz, her şey tamam’ yaklaşımıyla izlemiyor. İktidarın değişeceğini, bunun artık Erdoğan’ın da gündeminde olduğunu vurguluyor.
Değerlendirmelerini satırbaşlarıyla aktaralım:
– AKP’ye oy veren kesimde fazlaca önemli bir kırılma var. Fakat bu kırılma tümüyle rastgele bir partiye yönelmiyor.
– AKP’den kopan seçmenin bir kısmı sesini yükseltiyor. Lakin hâlâ orada kalanlar sessiz. Bir karar verecek. Bütün sorun onlara itimat ve umut vermemiz.
– Önümüzdeki seçimde CHP olarak Güneydoğu’dan da milletvekili çıkaracağız.
– Millet İttifakı kendini korumak bir yana genişleyecek. İttifakta kalan kazanacak. Bunu herkes görüyor.
– HDP, Türkiye partisi olma savında. Bu herkes için epey kıymetli. Gördüğüm kadarıyla HDP’nin Millet İttifakı ortasında yer almak üzere bir gündemi yok. Tahminen de Türkiye Personel Partisi’yle, EMEP’le farklı bir beraberlik hedefleyecekler.
– Öteden beri lisana getirdiğim bir tez vardı. CHP, ülkeyi kurdu, fazlaca partili yaşama geçişi sağladı, toplumsal devlet kavramını tüm partilerin gündemine soktu. Artık demokrasiyi kurma sorumluluğu var. Buna dördüncü ihtilal diyorum. Bu gaye daha yeni hale geldi.
– İktidarda bölümü sabık yaratmak, kin ve nefretle hareket etmek üzere bir fikrimiz yok. Hukuk işleyecek, o kadar.
– Hiç olmadığı kadar halkın ortasındayız.
– Bir medet umuyor demesinler diye, yurtdışı davetleri kabul etmiyorum. Her şeyi milletimizle yapacağız.
– Sedat Peker’in tezlerinin birçok bizim de yakın geçmişte lisana getirdiklerimiz. Örneğin Sezgin Baran Korkmaz olayında fotoğrafın büyüğü şudur. Mal varlığı üstündeki ipoteği kaldıran Adalet Bakanı yardımcısı, yurtdışı yasağını kaldıran da Anayasa Mahkemesi üyesi yapıldı.
– Geçenlerde 30 kadar ülkücü kökenli geldi. ‘Koşulsuz destekliyoruz’ dediler. CHP’ye yönelik olumsuz algıları kırıyoruz.”