Kent Alsancak Tıp Merkezi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Opr. Dr. Cüneyt Altunay, pandemi sürecinde Covid-19’a yakalanan şahısların büyük çoğunluğunda görülen “tat ve koku duyumunun kaybolması” belirtisinde kıymetli bir sıkıntıya dikkat çekti. Koku ve tat bozukluğunun bir duyu bozukluğu olduğunu belirten Opr. Dr. Altunay “Bu yalnızca rahatsız edici bir durum değildir. Kişinin ömür kalitesini olumsuz etkileyen, yanı sıra güvenlik açısından kıymetli bir problemdir. Burun kanalımızın art üst kısmında var olan bir sistemin beyin ile ortak çalışması ile koku alma işlevi başarılır. Koku alma bozuklukları; hiç alamama, az alma, çok hassaslık, yanlış algılama, makûs koku alma ve buna benzeri hallerde oluşabilir. Kokuyu oluşturan parçacıklar burun önünden yahut gerisinden geniz (nazofarenks) bölgesinden bu bölgeye ulaşarak bu fonksiyonu başlatır. Bu niçinle bu bölgeye ulaşmadaki tüm mekanik mahzurlar koku alma bozukluğuna yol açar. Burun ve genizle ilgili tüm tıkayıcı sorunlar, geniz eti, septum deviasyonu, nazal polip, burun içi kitleler kanserler, ödeme niye olan infeksiyon, allerji, kitle, yabancı cisim vesaire üzere öbür niçinler bölge ile beyin içinde ve beyindeki tüm sorunlardır. En sık niye de sinüzitlerdir. Dalgalı bir koku almama yakınması olur ve yeterli bir tedavi ile çözümlenebilir. Teşhiste endoskopik imajlı kulak burun boğaz muayenesi ve radyolojik tetkiklerin değeri büyüktür. Tedavide mekanik tıkayıcı tüm problemlerin cerrahi ile giderilmesi, ödeme niye olan tüm enfeksiyon, allerji ve buna misal sıkıntıların tıbbi tedavi ile giderilmesinin katkısı olur” dedi.
Teşhis ve tedavisi ihmal edilmemeli
Tat bozukluklarının koku bozukluğu ile yakın alakası olduğunu vurgulayan Opr. Dr. Altunay, “Tat alamama hem hayat kalitesini sürdürmek birebir vakitte güvenlik açısından (bozuk besin, tuz ve şekerin tadını alamayarak fazla ölçüde almak) koku duyusu ile bir arada hayli değerlidir. Aslında sıklıkla koku sorunudur. Acı, ekşi, tatlı, tuzlu, umami (glutamat) olarak sınıflandırdığımız tat duyusu ise sıklıkla lisan ve yumuşak damaktan farklı sonlar ile tat alma merkezine giderek gerçekleşir. En sık yaşlanma, yüz felci, ağız içi tüm sorunlar, beslenme sorunları, kronik karaciğer ve böbrek sorunları, ağız içi tümörler, toksik kimyasallar, metal zehirlenmeleri, radyoterapi, baş boyun travmaları kesinlikle koku bozukluğunda değerlendirilmelidir” diye konuştu. Opr. Dr. Altunay, Covid-19 niçiniyle kaybedilen koku ve tat alma duyusunun süreksiz olduğunu da hatırlatarak, “Diğer niçinlere bağlı olan koku ve tat alma bozukluklarının teşhis ve tedavisi ihmal edilmemelidir” sözlerini kullandı.
KAYNAK: İHA
Teşhis ve tedavisi ihmal edilmemeli
Tat bozukluklarının koku bozukluğu ile yakın alakası olduğunu vurgulayan Opr. Dr. Altunay, “Tat alamama hem hayat kalitesini sürdürmek birebir vakitte güvenlik açısından (bozuk besin, tuz ve şekerin tadını alamayarak fazla ölçüde almak) koku duyusu ile bir arada hayli değerlidir. Aslında sıklıkla koku sorunudur. Acı, ekşi, tatlı, tuzlu, umami (glutamat) olarak sınıflandırdığımız tat duyusu ise sıklıkla lisan ve yumuşak damaktan farklı sonlar ile tat alma merkezine giderek gerçekleşir. En sık yaşlanma, yüz felci, ağız içi tüm sorunlar, beslenme sorunları, kronik karaciğer ve böbrek sorunları, ağız içi tümörler, toksik kimyasallar, metal zehirlenmeleri, radyoterapi, baş boyun travmaları kesinlikle koku bozukluğunda değerlendirilmelidir” diye konuştu. Opr. Dr. Altunay, Covid-19 niçiniyle kaybedilen koku ve tat alma duyusunun süreksiz olduğunu da hatırlatarak, “Diğer niçinlere bağlı olan koku ve tat alma bozukluklarının teşhis ve tedavisi ihmal edilmemelidir” sözlerini kullandı.
KAYNAK: İHA