Getty ImagesCumhurbaşkanı Erdoğan’ın Diyarbakır ziyareti bir seçim hazırlığı olabilir mi?
Muhalefet partilerinin erken seçim davetlerine rağmen Cumhur İttifakı ortakları Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) önderleri seçimlerin ısrarla vaktinde, yani 2023’de yapılacağını söylüyor.
Taraflar bu tartışmada karşılıklı algı oluşturma suçlamasında bulunurken, erken seçim konusu başşehir siyasetinin gündeminden düşmüyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın parti yöneticilerine yönelik “Kapı kapı dolaşın, sıkılmadık el bırakmayın” talimatı, yurt seyahatleriyle alana çıkması ve bilhassa son Diyarbakır ziyareti siyasi kulislerde seçim işareti olarak yorumlanıyor.
Pekala muhalefet niye ısrarla seçim diyor, iktidar niye karşı çıkıyor? Kamuoyunun nabzını tutanlar mevcut tabloyu nasıl yorumluyor?
Getty Images
CHP Genel Lider Yardımcısı Salıcı: Erken seçim istikrarsızlıktan çıkmak için tek deva
CHP Genel Lider Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı ise Türkiye’nin başta iktisat olmak üzere istikrarsız bir müddetçten geçtiğini belirterek, “Erken seçim bu istikrarsızlıktan çıkmak için tek çare” görüşünü lisana getiriyor.
Salıcı, seçmenin artık muhalefeti bir iktidar alternatifi olarak gördüğünü, son mahallî seçimlerin de bunu doğruladığını vurguluyor:
“Muhalefet partilerinin iktidar alternatifi olduğunu, muhalefetin söylemesinden daha değerli olanı, vatandaşın görüyor olması. Mahallî seçimlerde vatandaş bu yetkiyi verdi. Siz Türkiye’nin en büyük belediyelerini yönetebilirsiniz, diye yetki verdi.
“Bu yetkiyi verirken, o devir belediye lider adayı olan arkadaşlarımızı gereğince tanımıyordu. Ancak partilere güvendi, CHP’ye güvendi, baktı öncekilerle kıyasladı, ‘evet yapabilir’ bu takımlar dedi.
“Üzerinden 2 sene geçti. Biz vatandaşla sokakta temas ediyoruz. Vatandaşın kriteri muhalefetin adayının aşikâr olup olmaması değildir, ülkeyi yönetmeye hazır olup olmaması. Muhalefet mevcut sistemin değiştirilmesi gerektiğinden bahsediyor, geçmişte bir ortaya gelmemiş farklı siyasetçilerin mutabakatı konusunda hemfikir. Bunlar geçmişte olmuş şeyler değil.
“İktidar, bu kuvvetli dinamiği parçalamaya çalışıyor ve ısrarla muvaffak olamıyor. bu biçimde bir ortamda iktidarın dönüp kendisine bakması lazım.
“Toplum muhalefetin kelamlarına kulak kabartıyor. İktidar, kanal İstanbul yapacağız diyor, muhalefet yanlış diyor, vatandaş da yanlış diyor.”
dhaOğuz Kaan Salıcı
CHP’nin birinci erken seçim talebini lisana getirdiğinde toplumsal dayanağın daha az olduğunu vurgulayan Salıcı, şu anda ise yüzde 50’in üzerinde bir kesitin erken seçim istediğini vurguluyor.
YETERLİ Parti Genel Lider Yardımcısı Paçacı: 2021 sonbaharından daha sonra erken seçime gidilebilir
GÜZEL Parti Genel Lider Yardımcısı Cihan Paçacı ise iktidarın ısrarla reddetmesine rağmen, ağırlaşan şartlar niçiniyle istemese de AKP’nin erken seçime gitmek zorunda kalabileceğini tabir ediyor.
Türkiye’de bir idare krizi olduğunu, hem iktisat tıpkı vakitte yargı ve demokratikleşme manasında sıkıntılar yaşadığını belirten Paçacı, “Çünkü bu problemlerin kaynağı bizatihi Ak Parti iktidarıdır. Türkiye bu tabloyu 2023’e kadar çekemez. ötürüsıyla her geçen gün daha ağırlaşan tablo karşısında bir an evvel seçime gidilmesini gerekiyor. Ve inanıyoruz ki, bu seçimde de iktidar değişikliği gerçekleşmesiyle ülkenin sorunlarının tahlile kavuşacağı bir periyoda girilecek” diyor.
Paçacı partisinin de Millet İttifakı’nın da ülkeyi yönetecek takımlara sahip olduğunu ve iktidara hazır olduklarını belirterek, kamuoyu araştırmalarının da bunu gösterdiğini tabir ediyor.
dhaCihan Paçacı
İktidarın 2018’de de erken seçim savlarını yalanladığını lakin sonuçta seçime gidildiğini hatırlatan Paçacı, Türkiye’nin bu yılın sonbaharından daha sonra her an erken seçime gidilebileceği görüşünde:
“Türkiye’deki ağırlaşan tablo iktidarı seçime gdolayır. Daha fazla direnemezler, cumhurbaşkanı ve ortağı 2023 dese bile, bunun inandırıcılığı kelam konusu değildir. Çünkü 2018’de de erken seçim istemek vatan hainliği ile muadil dediler, lakin bırakın erken seçimi baskın seçim sonucu verdiler. şahsi beklentim, 2021 sonbaharından daha sonraki bir tarihte ki Mart, Haziran olabilir, her an seçime gidebilirler.”
İbrahim Uslu: Erdoğan partiyi seçime hazır tutuyor
Siyasal bağlantı danışmanı İbrahim Uslu’ya bakılırsa iktidarın başında çabucak hemen netleşmiş bir erken seçim takvimi yok.
Fakat hazırlıklarını da “seçime gitmek zorunda kalabilecekmiş gibi” yaptığına dikkat çekiyor.
İktidarın oylarının aşağı taraflı olduğunu, vatandaş memnuniyetinin her geçen gün azaldığını savunan Uslu, iktisatta de ümit verici bir tablo olmadığı için iktidarın, durumun daha da aleyhe gitmemesi için erken seçim yolunu tercih edebileceğini ediyor:
“İttifak ortasında çeşitli sorun alanları var. Bir yandan HDP hakkında kapatma davası devam ediyor, ancak öte yandan Kobani davasında tahliyeler geliyor.
“Ardından Anayasa Mahkemesi oybirliği ile Ömer Faruk Gergerlioğlu ile ilgili oybirliği ile hak ihlali sonucu alıyor. Akabinde Erdoğan’ın Diyarbakır ziyareti… Erdoğan, bir manada Kürt seçmenle kopan bağlantıyı güncellemeye, bir daha ısıtmaya çalışıyor. Cumhur İttifakı’nda Kürt sorunu konusundaki fikir ayrılıkları sürüyor. Günün birinde güzelce sıkışma yaşandığında, ‘Acaba erken seçime gitmek daha âlâ mi olur’ kanaati oluşmasına niye olabilir.
“Onun için Ak Parti üst idaresi ve Erdoğan partiyi daima seçime hazır tutuyor. Bir taraftan sandık gorevlilerini eğitmeye başladı AK Parti. Seçime iki yıl varken sandık nazaranvlilerini niçin eğiteceksiniz? Bir yandan da kent ziyaretlerine başlıyorsunuz. Onun için iktidar, bir takvimle hareket etmiyor lakin erken seçim ihtimalini de yabana atmıyor.”
‘Seçmen kimi vakit göndermek için sandığa gider’
Uslu, kamuoyu araştırmalarının ortalamasına bakıldığında, Erdoğan’ın, cumhurbaşkanlığı seçimini birinci cinste kazanamayacağını, AKP’nin de parlamentodaki çoğunluğunu kaybedeceğinin görüldüğünü söylüyor.
Getty Images
Cumhur İttifakı ortaklarını toplam oylarının yüzde 45’ler civarında olduğunu belirten Uslu, “bir müddetdir sinyaller seçmenin cumhur ittifakından ümidini kestiğini ve alternatif aradığını gösteriyor” görüşünde. Seçmenin yalnızca bir kişiyi iktidara getirmek için değil, kimi vakit de “göndermek için” sandığa gittiğine işaret eden Uslu, ABD seçimlerini buna örnek gösteriyor:
“Türkiye’de de şu anda bu biçimde bir durum kelam konusu. Muhalefet de bunu yapıyor, ‘Erdoğan kalsın mı gitsin mi, başkanlık sistemi kalsın mı gitsin mi, tek adam idaresi devam etsin mi etmesin mi?’
“Seçmene bu soruları soruyor ve seçmen büyük sıklıkla devam etmesin diyor. Muhalefet bu stratejiyle seçim atmosferine gidecek. O yüzden muhalefetin şu konjonktürde seçim istemesinin bir rasyonel temeli var.
“Sadece bir retorik olarak bunu istemiyor. Göstergelere baktığımızda da erken seçimden karlı çıkacak muhalefetmiş üzere görünüyor.”
AKP Genel Lider Yardımcısı Mustafa Şen: Cumhurbaşkanımız bu sefer işi daha sıkı tutuyor
BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan AKP Genel Lider Yardımcısı Mustafa Şen muhalefetin erken seçim talebini samimi bulmuyor.
Şen, Erdoğan’ın meydanlara çıkması, tüm kademe parti yöneticilerine alana inme talimatı vermesi ve son Diyarbakır ziyareti üzerinden erken seçim, baskın seçim yorumlarının da temeli olmadığını görüşünde:
“AK Parti geleneği şu biçimde bir seçim stratejisi izler, iki sene kaldı seçime. İki sene kaldığında son sene esasen sayılmaz, bilhassa son 8 ay. Aslında seçime 1 sene kaldı demektir. Onun için bu bir senede partiler ne yaptılar yaptılar, gerisi öykü.
“ötürüsıyla esasen seçim sürecine girmiş olduk. Cumhurbaşkanımızın teşkilatçı perspektifinden baktığında iki sene daha sonraki seçime bu seniçin alana inmek gerekir.
“O yüzden bütün parti yöneticilerimize şu iki cümleyi söylemiş oldu: Alana inmenizi istiyorum. Arazi, arazi, arazi, lakin tevazu, tevazu, tevazu. Bu iki şeyin altını kalınca çizmiş oldu.
“ötürüsıyla biz hepimiz alanda, halkın ortasında olacağız, bu aslına bakarsan bizim geleneğimizde olan bir şey, birinci sefer yapıyor değiliz. Ancak burada benim anladığım, cumhurbaşkanımız bu sefer işi daha sıkı tutmamızı istiyor.”
Şen, 2018’deki erken seçim sonucunın temelinde ise başkanlık sistemini oturtma gayretinin yattığını, bugün ise bu biçimde bir durum olmadığı için seçimlerin vaktinde yapılacağını vurguluyor.
‘Vatandaşın yüzde 5-6’lık kredisi var, onu almaya çalışıyoruz’
Partisinin son seçimlerde yüzde 42 ötüründa oy aldığına işaret eden Şen, emniyetli kamuoyu araştırma şirketlerinin yaptığı anketlere bakılırsa de şu anda partisinin oyunun yüzde 38-40, Erdoğan’ın oyunun ise yüzde 51-52 bandında göründüğünü söz ediyor.
Muhalefet partilerinden adaylık için ismi geçenlerin hiç birinin Erdoğan’ın önüne geçemediğini belirten Şen, muhalefet tarafınca partisinin ve Erdoğan’ın oylarının kasıtlı olarak düşük gösterilmeye çalışıldığını söylüyor.
Şen, Erdoğan’ın bu sefer işi sıkı tutmasının en kıymetli sebebi olarak, parti oyu ile şahsi oyu içindeki makasın açılmasını gösteriyor:
“Cumhurbaşkanımızın şahsi oyu, Cumhur İttifakı oyu olarak ortaya çıkıyor lakin Cumhur İttifakı partilerinin toplamından daha fazla ediyor.
“Seçmenin 5-6 puanlık kredisi var partimize. Şayet Ak Parti vaadini yerine getirirse, seçmen de vaadini yerine getirebilir. Lakin bunu hak etmemiz lazım.
“Son seçimlerden daha sonra biz yüzde 40, daha sonra da yüzde 38’e düştük. Lakin Temmuz prestijiyle yüzde 38 küsurlar gelmeye başladı, yavaş yavaş üst hakikat çıkıyor. Şayet biz çalışırsak, iki yıl ortasında bu 5-6 puanı alacağız.
“MHP aslına bakarsanız yüzde 9 küsurlarda o da rahatlıkla yüzde 10’un üzerine çıkacaktır. Yüzde 10’u baraj olarak görmeyin, esasen barajı yüzde 5’e indirme dileğindeyiz.
“O niçinle Cumhur İttifakı’nın oyları da Cumhurbaşkanımızın oylarının da yüzde 50’nin oldukça üzerinde çıkacağını umut ediyoruz.”
‘Cumhurbaşkanımız seçim sürecini başlattı’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Diyarbakır ziyaretine, erken seçime yönelik manalar yüklenmesinin gerçek olmadığını tabir eden Şen, ziyaretin Diyarbakırlı gençlerin daveti üzerine gerçekleştiğini anımsatıyor.
Erdoğan’ın bundan daha sonra alanda olacağını ve büyük kentlerden başlamak üzere tüm vilayetleri ziyaret edeceğini belirten Şen, “Ama bütün bu devlet işlerini yürütürken, bütün vilayetlere gitmek için evvelden başlamak gerekiyor. Cumhurbaşkanımız olağan seçim sürecini başlattı” diyor ve ekliyor:
“Erbakan Hocamız kaygısı ki, ‘Seçim çalışması pazartesi günü başlar.’ Hangi pazartesi diye sorulduğunda da ‘Seçimden daha sonraki pazartesi’ kederi. Erbakan Hoca’nın talebeleri olarak bizim bu huyumuzdan vazgeçmeye hiç niyetimiz yok o niçinle de çalışmaya devam edeceğiz.”
Muhalefet partilerinin erken seçim davetlerine rağmen Cumhur İttifakı ortakları Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) önderleri seçimlerin ısrarla vaktinde, yani 2023’de yapılacağını söylüyor.
Taraflar bu tartışmada karşılıklı algı oluşturma suçlamasında bulunurken, erken seçim konusu başşehir siyasetinin gündeminden düşmüyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın parti yöneticilerine yönelik “Kapı kapı dolaşın, sıkılmadık el bırakmayın” talimatı, yurt seyahatleriyle alana çıkması ve bilhassa son Diyarbakır ziyareti siyasi kulislerde seçim işareti olarak yorumlanıyor.
Pekala muhalefet niye ısrarla seçim diyor, iktidar niye karşı çıkıyor? Kamuoyunun nabzını tutanlar mevcut tabloyu nasıl yorumluyor?
Getty Images
CHP Genel Lider Yardımcısı Salıcı: Erken seçim istikrarsızlıktan çıkmak için tek deva
CHP Genel Lider Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı ise Türkiye’nin başta iktisat olmak üzere istikrarsız bir müddetçten geçtiğini belirterek, “Erken seçim bu istikrarsızlıktan çıkmak için tek çare” görüşünü lisana getiriyor.
Salıcı, seçmenin artık muhalefeti bir iktidar alternatifi olarak gördüğünü, son mahallî seçimlerin de bunu doğruladığını vurguluyor:
“Muhalefet partilerinin iktidar alternatifi olduğunu, muhalefetin söylemesinden daha değerli olanı, vatandaşın görüyor olması. Mahallî seçimlerde vatandaş bu yetkiyi verdi. Siz Türkiye’nin en büyük belediyelerini yönetebilirsiniz, diye yetki verdi.
“Bu yetkiyi verirken, o devir belediye lider adayı olan arkadaşlarımızı gereğince tanımıyordu. Ancak partilere güvendi, CHP’ye güvendi, baktı öncekilerle kıyasladı, ‘evet yapabilir’ bu takımlar dedi.
“Üzerinden 2 sene geçti. Biz vatandaşla sokakta temas ediyoruz. Vatandaşın kriteri muhalefetin adayının aşikâr olup olmaması değildir, ülkeyi yönetmeye hazır olup olmaması. Muhalefet mevcut sistemin değiştirilmesi gerektiğinden bahsediyor, geçmişte bir ortaya gelmemiş farklı siyasetçilerin mutabakatı konusunda hemfikir. Bunlar geçmişte olmuş şeyler değil.
“İktidar, bu kuvvetli dinamiği parçalamaya çalışıyor ve ısrarla muvaffak olamıyor. bu biçimde bir ortamda iktidarın dönüp kendisine bakması lazım.
“Toplum muhalefetin kelamlarına kulak kabartıyor. İktidar, kanal İstanbul yapacağız diyor, muhalefet yanlış diyor, vatandaş da yanlış diyor.”
dhaOğuz Kaan Salıcı
CHP’nin birinci erken seçim talebini lisana getirdiğinde toplumsal dayanağın daha az olduğunu vurgulayan Salıcı, şu anda ise yüzde 50’in üzerinde bir kesitin erken seçim istediğini vurguluyor.
YETERLİ Parti Genel Lider Yardımcısı Paçacı: 2021 sonbaharından daha sonra erken seçime gidilebilir
GÜZEL Parti Genel Lider Yardımcısı Cihan Paçacı ise iktidarın ısrarla reddetmesine rağmen, ağırlaşan şartlar niçiniyle istemese de AKP’nin erken seçime gitmek zorunda kalabileceğini tabir ediyor.
Türkiye’de bir idare krizi olduğunu, hem iktisat tıpkı vakitte yargı ve demokratikleşme manasında sıkıntılar yaşadığını belirten Paçacı, “Çünkü bu problemlerin kaynağı bizatihi Ak Parti iktidarıdır. Türkiye bu tabloyu 2023’e kadar çekemez. ötürüsıyla her geçen gün daha ağırlaşan tablo karşısında bir an evvel seçime gidilmesini gerekiyor. Ve inanıyoruz ki, bu seçimde de iktidar değişikliği gerçekleşmesiyle ülkenin sorunlarının tahlile kavuşacağı bir periyoda girilecek” diyor.
Paçacı partisinin de Millet İttifakı’nın da ülkeyi yönetecek takımlara sahip olduğunu ve iktidara hazır olduklarını belirterek, kamuoyu araştırmalarının da bunu gösterdiğini tabir ediyor.
dhaCihan Paçacı
İktidarın 2018’de de erken seçim savlarını yalanladığını lakin sonuçta seçime gidildiğini hatırlatan Paçacı, Türkiye’nin bu yılın sonbaharından daha sonra her an erken seçime gidilebileceği görüşünde:
“Türkiye’deki ağırlaşan tablo iktidarı seçime gdolayır. Daha fazla direnemezler, cumhurbaşkanı ve ortağı 2023 dese bile, bunun inandırıcılığı kelam konusu değildir. Çünkü 2018’de de erken seçim istemek vatan hainliği ile muadil dediler, lakin bırakın erken seçimi baskın seçim sonucu verdiler. şahsi beklentim, 2021 sonbaharından daha sonraki bir tarihte ki Mart, Haziran olabilir, her an seçime gidebilirler.”
İbrahim Uslu: Erdoğan partiyi seçime hazır tutuyor
Siyasal bağlantı danışmanı İbrahim Uslu’ya bakılırsa iktidarın başında çabucak hemen netleşmiş bir erken seçim takvimi yok.
Fakat hazırlıklarını da “seçime gitmek zorunda kalabilecekmiş gibi” yaptığına dikkat çekiyor.
İktidarın oylarının aşağı taraflı olduğunu, vatandaş memnuniyetinin her geçen gün azaldığını savunan Uslu, iktisatta de ümit verici bir tablo olmadığı için iktidarın, durumun daha da aleyhe gitmemesi için erken seçim yolunu tercih edebileceğini ediyor:
“İttifak ortasında çeşitli sorun alanları var. Bir yandan HDP hakkında kapatma davası devam ediyor, ancak öte yandan Kobani davasında tahliyeler geliyor.
“Ardından Anayasa Mahkemesi oybirliği ile Ömer Faruk Gergerlioğlu ile ilgili oybirliği ile hak ihlali sonucu alıyor. Akabinde Erdoğan’ın Diyarbakır ziyareti… Erdoğan, bir manada Kürt seçmenle kopan bağlantıyı güncellemeye, bir daha ısıtmaya çalışıyor. Cumhur İttifakı’nda Kürt sorunu konusundaki fikir ayrılıkları sürüyor. Günün birinde güzelce sıkışma yaşandığında, ‘Acaba erken seçime gitmek daha âlâ mi olur’ kanaati oluşmasına niye olabilir.
“Onun için Ak Parti üst idaresi ve Erdoğan partiyi daima seçime hazır tutuyor. Bir taraftan sandık gorevlilerini eğitmeye başladı AK Parti. Seçime iki yıl varken sandık nazaranvlilerini niçin eğiteceksiniz? Bir yandan da kent ziyaretlerine başlıyorsunuz. Onun için iktidar, bir takvimle hareket etmiyor lakin erken seçim ihtimalini de yabana atmıyor.”
‘Seçmen kimi vakit göndermek için sandığa gider’
Uslu, kamuoyu araştırmalarının ortalamasına bakıldığında, Erdoğan’ın, cumhurbaşkanlığı seçimini birinci cinste kazanamayacağını, AKP’nin de parlamentodaki çoğunluğunu kaybedeceğinin görüldüğünü söylüyor.
Getty Images
Cumhur İttifakı ortaklarını toplam oylarının yüzde 45’ler civarında olduğunu belirten Uslu, “bir müddetdir sinyaller seçmenin cumhur ittifakından ümidini kestiğini ve alternatif aradığını gösteriyor” görüşünde. Seçmenin yalnızca bir kişiyi iktidara getirmek için değil, kimi vakit de “göndermek için” sandığa gittiğine işaret eden Uslu, ABD seçimlerini buna örnek gösteriyor:
“Türkiye’de de şu anda bu biçimde bir durum kelam konusu. Muhalefet de bunu yapıyor, ‘Erdoğan kalsın mı gitsin mi, başkanlık sistemi kalsın mı gitsin mi, tek adam idaresi devam etsin mi etmesin mi?’
“Seçmene bu soruları soruyor ve seçmen büyük sıklıkla devam etmesin diyor. Muhalefet bu stratejiyle seçim atmosferine gidecek. O yüzden muhalefetin şu konjonktürde seçim istemesinin bir rasyonel temeli var.
“Sadece bir retorik olarak bunu istemiyor. Göstergelere baktığımızda da erken seçimden karlı çıkacak muhalefetmiş üzere görünüyor.”
AKP Genel Lider Yardımcısı Mustafa Şen: Cumhurbaşkanımız bu sefer işi daha sıkı tutuyor
BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan AKP Genel Lider Yardımcısı Mustafa Şen muhalefetin erken seçim talebini samimi bulmuyor.
Şen, Erdoğan’ın meydanlara çıkması, tüm kademe parti yöneticilerine alana inme talimatı vermesi ve son Diyarbakır ziyareti üzerinden erken seçim, baskın seçim yorumlarının da temeli olmadığını görüşünde:
“AK Parti geleneği şu biçimde bir seçim stratejisi izler, iki sene kaldı seçime. İki sene kaldığında son sene esasen sayılmaz, bilhassa son 8 ay. Aslında seçime 1 sene kaldı demektir. Onun için bu bir senede partiler ne yaptılar yaptılar, gerisi öykü.
“ötürüsıyla esasen seçim sürecine girmiş olduk. Cumhurbaşkanımızın teşkilatçı perspektifinden baktığında iki sene daha sonraki seçime bu seniçin alana inmek gerekir.
“O yüzden bütün parti yöneticilerimize şu iki cümleyi söylemiş oldu: Alana inmenizi istiyorum. Arazi, arazi, arazi, lakin tevazu, tevazu, tevazu. Bu iki şeyin altını kalınca çizmiş oldu.
“ötürüsıyla biz hepimiz alanda, halkın ortasında olacağız, bu aslına bakarsan bizim geleneğimizde olan bir şey, birinci sefer yapıyor değiliz. Ancak burada benim anladığım, cumhurbaşkanımız bu sefer işi daha sıkı tutmamızı istiyor.”
Şen, 2018’deki erken seçim sonucunın temelinde ise başkanlık sistemini oturtma gayretinin yattığını, bugün ise bu biçimde bir durum olmadığı için seçimlerin vaktinde yapılacağını vurguluyor.
‘Vatandaşın yüzde 5-6’lık kredisi var, onu almaya çalışıyoruz’
Partisinin son seçimlerde yüzde 42 ötüründa oy aldığına işaret eden Şen, emniyetli kamuoyu araştırma şirketlerinin yaptığı anketlere bakılırsa de şu anda partisinin oyunun yüzde 38-40, Erdoğan’ın oyunun ise yüzde 51-52 bandında göründüğünü söz ediyor.
Muhalefet partilerinden adaylık için ismi geçenlerin hiç birinin Erdoğan’ın önüne geçemediğini belirten Şen, muhalefet tarafınca partisinin ve Erdoğan’ın oylarının kasıtlı olarak düşük gösterilmeye çalışıldığını söylüyor.
Şen, Erdoğan’ın bu sefer işi sıkı tutmasının en kıymetli sebebi olarak, parti oyu ile şahsi oyu içindeki makasın açılmasını gösteriyor:
“Cumhurbaşkanımızın şahsi oyu, Cumhur İttifakı oyu olarak ortaya çıkıyor lakin Cumhur İttifakı partilerinin toplamından daha fazla ediyor.
“Seçmenin 5-6 puanlık kredisi var partimize. Şayet Ak Parti vaadini yerine getirirse, seçmen de vaadini yerine getirebilir. Lakin bunu hak etmemiz lazım.
“Son seçimlerden daha sonra biz yüzde 40, daha sonra da yüzde 38’e düştük. Lakin Temmuz prestijiyle yüzde 38 küsurlar gelmeye başladı, yavaş yavaş üst hakikat çıkıyor. Şayet biz çalışırsak, iki yıl ortasında bu 5-6 puanı alacağız.
“MHP aslına bakarsanız yüzde 9 küsurlarda o da rahatlıkla yüzde 10’un üzerine çıkacaktır. Yüzde 10’u baraj olarak görmeyin, esasen barajı yüzde 5’e indirme dileğindeyiz.
“O niçinle Cumhur İttifakı’nın oyları da Cumhurbaşkanımızın oylarının da yüzde 50’nin oldukça üzerinde çıkacağını umut ediyoruz.”
‘Cumhurbaşkanımız seçim sürecini başlattı’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Diyarbakır ziyaretine, erken seçime yönelik manalar yüklenmesinin gerçek olmadığını tabir eden Şen, ziyaretin Diyarbakırlı gençlerin daveti üzerine gerçekleştiğini anımsatıyor.
Erdoğan’ın bundan daha sonra alanda olacağını ve büyük kentlerden başlamak üzere tüm vilayetleri ziyaret edeceğini belirten Şen, “Ama bütün bu devlet işlerini yürütürken, bütün vilayetlere gitmek için evvelden başlamak gerekiyor. Cumhurbaşkanımız olağan seçim sürecini başlattı” diyor ve ekliyor:
“Erbakan Hocamız kaygısı ki, ‘Seçim çalışması pazartesi günü başlar.’ Hangi pazartesi diye sorulduğunda da ‘Seçimden daha sonraki pazartesi’ kederi. Erbakan Hoca’nın talebeleri olarak bizim bu huyumuzdan vazgeçmeye hiç niyetimiz yok o niçinle de çalışmaya devam edeceğiz.”