Son günlerde havaların ısınmasıyla bir arada hastanelere gelen sıcak çarpması vak’alarında artış oldu. Dr. Yakup İmren, vatandaşları sıcaklarda dışarı çıkmamaları konusunda ikaz ederken, yaşlı ve kronik hastalığı bulunanlar için ise sıcak çarpmasının ölümcül olabileceğini söylemiş oldu. Saat 10:00 ila 16:00 içinde dışarı çıkılmaması gerektiğini vurgulayan ve mecbur kalındığı durumlarda gözetici kıyafetler ile çıkılmasını lisana getirdi.
GÜNEŞİN DİK AÇIYLA GELDİĞİ SAATLERE DİKKAT
Tabip Yakup İmren: “Bilindiği üzere tüm Dünya’da ve ülkemizde Temmuz – Ağustos ayında en çok sıcaklığın görüldüğü devirler oluyor. Bu yıl da olağanın epeyce fazlaca üzerinde sıcaklıklar görüyoruz. bu vakitteki sıcaklıklar insanların dışarı çıkmasını da, konutta kalmasını da zorlaştırıyor. Biz vatandaşlarımızdan bilhassa sabah 10:00 ila öğlenden daha sonra 16:00 saatleri içinde güneşin dik açıyla geldiği vakit içinderda dışarı çıkmamalarını istiyoruz. Bilhassa de yaşlılarımızdan, gebelerden, 6 yaşından küçük çocuklardan, kronik hastalığı olanlardan bu belirttiğim saatlerde dışarı çıkmalarını katiyen istemiyoruz. Zira en istemediğimiz sonuçların güneşin dik açıyla geldiği bu saatlerde oluştuğunu biliyoruz. Şayet bu belirttiğim saatlerde çıkma zaruriliği oluyor ise mümkün olduğu kadar gölgelik yerlerde yada korunaklı kıyafetlerle çıkmalarını istiyoruz. Bu saatler içinde çalışma mecburiliği olanlar olabiliyor. Yada bir yerden bir yere bu saatlerde gidecekler olabiliyor. Onun için korunaklı kıyafetlerle çıkmalarını kesinlikle istiyoruz ve insanların bu süreç içerisinde mümkün olduğu kadar bol su tüketmeleri gerekiyor” dedi.
SIÇAK ÇARPMASI VEFATA KADAR GÖTÜRÜYOR
Rekor sıcaklıkların yaşandığı son günlerde dışarı çıkan kişinin kâfi su muhtaçlığını karşılamaması daha sonrasında halsizlik, yorgunluk hissiyle kendisini muhakkak eden sıcak çarpması, dikkat edilmediği takdirde vefata kadar götürebiliyor. İmren, “Bu sıcak günlerde en epey istemediğimiz durum sıcak çarpması. Bu sıcak çarpması bütün vatandaşlarımızda görülebiliyor lakin en çok yaşlı ve kronik hastalığı olanlarda gözüküyor. Sıcak çarpması öğle saatlerinde dışarıdaysanız ve kâfi su gereksiniminizi karşılamadıysanız halsizlik, yorgunluk ve bitkinlik hissiyle evvel kendini göstermeye başlar. Daima terleyen biri bu sıcak çarpması başladığı andan daha sonra terlemesi bile gerçekleşmeyebiliyor. Bu sıcak çarpması da en istemediğimiz durum olan tansiyon düşüklüğü ve vefata kadar götürebiliyor. Bu yüzden dediğim belirtiler kişinin kendisinde gözükmesi daha sonrasında en kısa müddette serin bir yere geçmesini istiyoruz. Bayılma hissi yahut baygınlık olursa da en yakın sıhhat kuruluşuna başvurmaları gerekiyor” tabirlerini kullandı.
DENİZE GİRMEK SICAK ÇARPMALARINA MAHZUR OLMAZ
Özellikle öğlen saatlerinde serinlemek için denize giren insanlarda da sıcak çarpmalarının meydana geldiğini söyleyen İmren kelamlarına şöyleki devam etti: “Bu sıcak günler her yıl yeniden yine oluyor. Şuanda denize girme mevsimi. Denize girenlerin de saat 10:00 ila 16:00 içinde denize girmelerini istemiyoruz. Zira suyun içerisinde serinlediklerini zannediyorlar lakin güneş dik açıyla geldiğinde sıcak çarpması suyun içerisinde bulunan bireylerde de gerçekleşebiliyor. Tahminen bu serinlik hissiyle hissetmeyebilirler lakin şiddetli baş ağrılarıyla ve tansiyon düşüklüğüyle bunu az hayli hissedebilirler ve en yakın sıhhat kuruluşuna müracaat edebilirler.”
KAYNAK: İHA
GÜNEŞİN DİK AÇIYLA GELDİĞİ SAATLERE DİKKAT
Tabip Yakup İmren: “Bilindiği üzere tüm Dünya’da ve ülkemizde Temmuz – Ağustos ayında en çok sıcaklığın görüldüğü devirler oluyor. Bu yıl da olağanın epeyce fazlaca üzerinde sıcaklıklar görüyoruz. bu vakitteki sıcaklıklar insanların dışarı çıkmasını da, konutta kalmasını da zorlaştırıyor. Biz vatandaşlarımızdan bilhassa sabah 10:00 ila öğlenden daha sonra 16:00 saatleri içinde güneşin dik açıyla geldiği vakit içinderda dışarı çıkmamalarını istiyoruz. Bilhassa de yaşlılarımızdan, gebelerden, 6 yaşından küçük çocuklardan, kronik hastalığı olanlardan bu belirttiğim saatlerde dışarı çıkmalarını katiyen istemiyoruz. Zira en istemediğimiz sonuçların güneşin dik açıyla geldiği bu saatlerde oluştuğunu biliyoruz. Şayet bu belirttiğim saatlerde çıkma zaruriliği oluyor ise mümkün olduğu kadar gölgelik yerlerde yada korunaklı kıyafetlerle çıkmalarını istiyoruz. Bu saatler içinde çalışma mecburiliği olanlar olabiliyor. Yada bir yerden bir yere bu saatlerde gidecekler olabiliyor. Onun için korunaklı kıyafetlerle çıkmalarını kesinlikle istiyoruz ve insanların bu süreç içerisinde mümkün olduğu kadar bol su tüketmeleri gerekiyor” dedi.
SIÇAK ÇARPMASI VEFATA KADAR GÖTÜRÜYOR
Rekor sıcaklıkların yaşandığı son günlerde dışarı çıkan kişinin kâfi su muhtaçlığını karşılamaması daha sonrasında halsizlik, yorgunluk hissiyle kendisini muhakkak eden sıcak çarpması, dikkat edilmediği takdirde vefata kadar götürebiliyor. İmren, “Bu sıcak günlerde en epey istemediğimiz durum sıcak çarpması. Bu sıcak çarpması bütün vatandaşlarımızda görülebiliyor lakin en çok yaşlı ve kronik hastalığı olanlarda gözüküyor. Sıcak çarpması öğle saatlerinde dışarıdaysanız ve kâfi su gereksiniminizi karşılamadıysanız halsizlik, yorgunluk ve bitkinlik hissiyle evvel kendini göstermeye başlar. Daima terleyen biri bu sıcak çarpması başladığı andan daha sonra terlemesi bile gerçekleşmeyebiliyor. Bu sıcak çarpması da en istemediğimiz durum olan tansiyon düşüklüğü ve vefata kadar götürebiliyor. Bu yüzden dediğim belirtiler kişinin kendisinde gözükmesi daha sonrasında en kısa müddette serin bir yere geçmesini istiyoruz. Bayılma hissi yahut baygınlık olursa da en yakın sıhhat kuruluşuna başvurmaları gerekiyor” tabirlerini kullandı.
DENİZE GİRMEK SICAK ÇARPMALARINA MAHZUR OLMAZ
Özellikle öğlen saatlerinde serinlemek için denize giren insanlarda da sıcak çarpmalarının meydana geldiğini söyleyen İmren kelamlarına şöyleki devam etti: “Bu sıcak günler her yıl yeniden yine oluyor. Şuanda denize girme mevsimi. Denize girenlerin de saat 10:00 ila 16:00 içinde denize girmelerini istemiyoruz. Zira suyun içerisinde serinlediklerini zannediyorlar lakin güneş dik açıyla geldiğinde sıcak çarpması suyun içerisinde bulunan bireylerde de gerçekleşebiliyor. Tahminen bu serinlik hissiyle hissetmeyebilirler lakin şiddetli baş ağrılarıyla ve tansiyon düşüklüğüyle bunu az hayli hissedebilirler ve en yakın sıhhat kuruluşuna müracaat edebilirler.”
KAYNAK: İHA